8 Mart: Batı'da da eşitsizlik her alanda
Abone olGelişmiş ülkerde de kadınlar hayatın her alanında eşitzlikle karşı karşıya. Avrupa'daki kadınların yüzde 33'ü şiddet mağduru. Çalışma hayatında eşit işe eşit ücret sağlanmış değil. Siyasal yaşamda da kadınların temsili erkeklere göre hala düşük.
Dünyadaki ilk 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kutlamasından bu yana neredeyse 100 yıl geçti. Ancak kadın - erkek eşitliği konusundaki sorunlar hala çözümlenmedi.
Az gelişmiş ya da gelişmekte olan toplumların yanısıra gelişmiş Batı toplumlarında da kadın - erkek eşitliği konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
Ekmek ve gül... ABD'nin Massachusetts eyaletinde binlerce
tekstil işçisi kadın, bu sloganla sokağa döküldü. Kötü çalışma
koşullarını ve düşük maaşı protesto etmek amacıyla başlatılan
protesto gösterisi, 129 kadının katledilmesiyle son buldu.
ABD'de öldürülen tekstil işçisi kadınların anısına, 1911 yılında ilk 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlandı.
İlk 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nden bu yana, dünyada kadın hakları konusunda özellikle yasalar anlamında önemli adımlar atıldı.
Gelişmiş Batı ülkelerinde hukuksal açıdan kadın erkek eşitliği önemli oranda sağlanmış olsa da pratikte sorunlar hala devam ediyor. Ekonomik, sosyal ve politik alanda kadınlar erkeklerin hala gerisinde.
Avrupa'daki kadınların yüzde 33'ü şiddet mağduru
Kadınlar dünyanın her yerinde büyük risk altında. Evlerinde bile güvende değiller. Her gün çok sayıda kadın şiddet ve tecavüze maruz kalıyor. Üstelik kendi evinde.
Bu konuda yine Hollanda'dan dikkat çekici bir başka örnek: Hollandalı kadınların beşte biri evinde eşi ya da sevgilisinden şiddet görüyor. Her 10 kadından biri ise, tecavüze uğruyor.
Üstelik bunu yapanlar, ormanda saklanan birileri değil, kendi çevrelerindeki, hayatlarındaki insanlar...
Hollanda'da eşitlik ve kadın tarihi konularında çalışmalar yapan Atria adlı enstitünün yöneticisi Renee Römkens, 100 yıllık süreçte, kadın hakları konusunda hala istenilen düzeye ulaşılamadığını vurguluyor.
"Nu.nl" adlı haber sitesine konuşan Römkens, "Kadın erkek eşitliği, ekonomi, politika, şiddet ve çeşitlilik konularında hala geriden geliyor" diyor.
Gelişmiş batı ülkeleri ve ABD'de bu konuda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Amerikalı sinema oyuncusu Patricia Arquette de Oscar törenlerinde buna vurgu yapmıştı.
Arquette, "Gelir ve haklar konusunda ABD'deki kadınların erkeklerle eşit seviyeye ulaşmasının zamanı geldi" demişti.
AB Temel Haklar Ajansı'nın yaptığı araştırmaya göre, Avrupa'daki kadınların yüzde 33'ü evde fiziksel ya da cinsel şiddet mağduru.
Araştırmaya göre hamile kadınlar da şiddete maruz kalıyor. Çoğu kadın, polise başvurmaktan çekiniyor. Bunun nedeni korku ya da utanç. Şikayetler genelde yabancı erkekler tarafından gerçekleşitirlen şiddet ya da cinsel saldırı nedeniyle yapılıyor.
Kadınlar kendi eş ya da sevgilileri hakkında çok fazla şikayetçi olmuyorlar.
Araştırmaya göre şiddet en yoğun şekilde Kuzey Avrupa ülkelerinde görülüyor.
Danimarka yüzde 52 oranıyla bu konuda en önde. Şiddet gören kadınların oranı Finlandiya'da yüzde 47, İsveç'te de yüzde 46.
Şiddetin en az olduğu ülkeler ise, yüzde 20 oranıyla Polonya, Avusturya ve Hırvatistan. Almanya'da bu oran yüzde 35.
Eşit işe eşit ücret yok
Kadına yönelik şiddet konusunda Avrupa ülkeleri, ABD'den biraz daha iyi durumda. Ama gelirdeki eşitsizlik, Avrupa'da da oldukça yüksek.
Avrupa Birliği (AB) verilerine göre, Avrupa'da kadınlar, aynı işi yaptıkları erkeklere göre ortalama yüzde 16.4 daha az maaş alıyorlar.
Hollanda'da bu oran yüzde 16.9. Fransa ve Belçika bu konuda Hollanda'dan daha kötü durumda. Bu iki ülkede maaşlardaki eşitsizlik oranı yüzde 20 ve üzerinde.
Almanya ve İngiltere ile Kuzey Avrupa ülkeleri, diğerlerinden biraz daha iyi durumda.
Güney Avrupa'daki çalışma yaşamında eşitsizlik arttı
Euro bölgesindeki ekonomik kriz sonrası, iş pazarındaki gelir dengesizliği Hollanda'da yüzde 2 oranından kadınlar lehine arttı.
Ancak Güney Avrupa'da, Portekiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde eşitsizlik daha da büyüdü.
Avrupa Birliği'ne yeni katılan Doğu Avrupa üyelerinde de iş pazarındaki kadın - erkek eşitsizliği arttı.
Son yıllarda Hollanda ve diğer gelişmiş ülkelerde 30 yaş başlangıcındaki genç kadınlar, aynı işi yaptıkları erkeklerden daha çok kazanmaya başladı. 100 yıldan bu yana kadın - erkek geliri ilk kez genç kadınlar açısından eşitlendi.
Ancak 40 yaş ve üzeri kadınlarda fark hala kadınlar aleyhine açık. Bu yaş kuşağındaki erkekler kariyerine devam ediyor. Ancak kadınların neredeyse yarısı ekonomik özgürlüğe sahip değil.
Çocuk doğurduktan sonra birçok kadın işi bırakmak zorunda kalıyor ya da daha az çalışıyor.
Ev işleri, aile ve çocuk bakımı hala kadının asli görevi olarak görünüyor. Kadın örgütleri, çiftlerin ev işleri ve çocuk bakımı konusunda çiftlerin kendi aralarında anlaşmaya varmasını, bunların sadece "kadın işi" olmaktan çıkarılmasını istiyor.
İşverenlere de "rollerin paylaşımı" konusunda çalışan çiftlere yardımcı olunması çağrısı yapılıyor.
İş dünyasında üst düzey yönetici kadın sayısı, erkeklerin çok çok gerisinde. Örneğin Hollanda'da bu oran yüzde 10. Hükümet 2016'da bu oranı yüzde 30'a çıkarmayı planlıyor. Ancak bu hedef gerçekçi bulunmuyor.
Araştırmalara göre, iş pazarında birçok sektörde kadına yönelik ayrımcılık sürüyor. Avrupa ülkelerinde özellikle yabancı kadınlar iş dünyasında belirgin biçimde ayrımcılığa uğruyor.
Batıda siyaset alanında da eşitsizlik var
Avrupa ülkelerindeki göçmen Müslüman kadınlardan da, eşit haklar komisyonlarına son yıllarda giyim kuşamları nedeniyle ayrımcılık gördükleri yönünde çok sayıda başvuru yapılıyor.
Politikada da kadınlar açısından eşitsizlik sürüyor. Avrupa ve ABD'de siyasal yaşamda kadınların sayısı erkeklere göre çok az.
Hollanda'da parlamentodaki kadın sayısı yüzde 39. Belediye meclislerinde bu oran yüzde 25 civarında. Belediye başkanlarının ise, sadece beşte biri kadın.
Atria Enstitüsü Müdürü Renee Römkens, ekonomik ve politik alandaki eşitsizliğin yanısıra kadına yönelik şiddetin boyutlarına dikkati çekiyor. Yıllar içinde kadına şiddette azalma olmadığını belirtiyor. Römkens'e göre bu soruna çözüm bulmak da o kadar kolay değil.
Şiddeti azaltmak için okullarda bilinçlendirme kampanyaları başlatılması gerektiğini söylüyor. "Çocukların küçük yaşta kadın - erkek eşitliği konusunda bilinçlendirilmeleri çok önemli. Her alanda eşitlik sağlanması zaman alacak bir konu. Çözüm yolu sabırla beklemekten değil, aksine aktif bir şekilde mücadeleden geçiyor" diyor.
Amerikalı şarkıcı Beyonce da, Aralık ayında yaptığı bit açıklamada, "Kadın erkek eşitliği bir mit. Biz erkek çocuklarına eşitliği ve saygıyı öğretmeliyiz. Büyüdüklerinde eşitlik onlar için doğal bir şey olsun" demişti.