8 Haziran'da Güneydoğu'yu bekleyen tehlike
Abone olAkşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, bugün '8 Haziran'da Güneydoğu'yu bekleyen tehlike' başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte detaylar...
"DİYARBAKIR'DA Hüda-Par'a yakın iki kişinin
HDP/PKK'lılar tarafından öldürülmesi, 7 Haziran sonrası
Güneydoğu'yu bekleyen tehlikeyi de erkenden gözler önüne
serdi."
Bu yorum Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz'e ait. "8
Haziran'da Güneydoğu'yu bekleyen tehlike" başlıklı bugünkü
yazısında Kurtuluş Tayiz "HDP'nin barajı aşarak Meclis'e
girmesinin demokrasimiz açısından yararları anlatılırken bunun
Güneydoğu'ya nasıl yansıyacağı ise kayıtsızlıkla
geçiştiriliyor" uyarısında bulundu.
"PKK ve HDP'nin 7 Haziran'da güçlenmesi, korkarım ki sosyo
politik bir iç temizliğin başlangıcı olacak" diyen
Tayiz yazısına şöyle devam etti:
"HDP'nin barajı aşsa da aşmasa da demokrasimize herhangi bir
katkısının olabileceğine inanmıyorum. HDP şiddetle, terörle,
cinayetle bağını koparmadığı müddetçe demokrasiye katkı
sunamaz.
Dağdaki şiddetin yerini Güneydoğu'da bugün örgütlü sokak zorbalığı
almış durumda. Her iki durumda da şiddeti uygulayan, dayatan,
siyasi bir araç olarak kullanan taraf PKK ve HDP olmaya devam
ediyor.
Kürt hareketinin bu zorba özelliğinin kuşkusuz uzun bir geçmişi var
ve kısa sürede de bu özelliğinden kurtulmasını beklemiyorum; ancak
çözüm süreci başladığında en azından bu şiddet niteliğinin yerini
tedrici olarak sivil siyasete bırakacağını umuyordum. Fakat PKK ve
HDP silahlı güçlerini dağda tehdit olarak tutmaya devam ederken
şiddeti şehirlere, mahallelere, hatta evlere kadar taşıma yolunu
seçti. Çözüm sürecinin yarattığı demokratik alanı siyasi şiddetle
işgal etmeye yöneldi.
İç siyasette dengelerin değişmesi, PKK ve HDP'nin bu yöneliminin
önünü daha fazla açtı. AK Parti dışında kalan siyasi yapıların PKK
ve HDP'nin sivil alanı militarize etmesine yeşil ışık yakması,
çözüm sürecinin demokratik çözüme evrilmesini engelledi. HDP'nin,
6-7 Ekim olayları sırasında Güneydoğu sokaklarında kendilerinden
olmayan 50'den fazla insanı katletmesine göz yumulması, PKK ve
HDP'ye cesaret verdiği gibi çözüm sürecinin raydan çıkmasına neden
oldu.
HDP KANLI YOLCULUĞA ÇIKTI!
PKK ve HDP, o tarihten itibaren de kanlı bir yolculuğa çıktı.
Kendileri dışındaki tüm kimlik ve yapıları şiddetle sindirmeye
yöneldiler. Şu an Güneydoğu tehlikeli bir açmazla karşı karşıya;
PKK ve HDP'nin 7 Haziran'da güçlenmesi, korkarım ki sosyo
politik bir iç temizliğin başlangıcı olacak. Son bir ayda
Diyarbakır, Batman ve Siirt'te yaptığım gezilerde gözlediğim
HDP'nin 7 Haziran'da başarılı olması Güneydoğu'ya rahatlama
getirmeyecek, aksine batıya doğru yeni bir göç dalgasının
başlamasına yol açacak. Kuşkusuz HDP demokratik bir yol
tutturmuş olsaydı, böyle bir ihtimal söz konusu olmayabilirdi.
Sivil alan çoğulcu bir niteliğe kavuşur ve siyaset
çoğulculaşırdı. Fakat maalesef PKK ve HDP'nin güçlenmesi
Güneydoğu'da zaten sınırlı olan güven ve istikrar duygusunu da yok
edecek. HDP'ye Batı'da gösterilen ilgi, Güneydoğu'da şiddetin daha
fazla kurumsallaşmasına yol açıyor. Bu durum PKK ve HDP dışında
kalan çevrelerde büyük bir umutsuzluk yaratmış halde.
HDP'nin seçim başarısı Batı'da Beyaz Türklerin belki içini
soğutacak ama Güneydoğu'da kanlı günlerin başlangıcı olacak. 7
Haziran'a bir de bu açıdan bakmakta fayda var.