79 köşe yazarının başı dertte!
Abone olYalçın Doğan'ın yazısına göre İstanbul Bağımsız milletvekili Emin Şirin'in Adalet Bakanı Çiçek'e verdiği soru önergesi tam 79 köşe yazarının başında patlayacak!
Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Doğan "Şirin bir önerge" başlıklı yazısında 79 gazeteci için belanın kapıda olduğunu haber verdi. Yalçın'a göre İstanbul Bağımsız milletvekili Emin Şirin'in cevaplaması istemiyle Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e verdiği soru önergisi 79 köşe yazarının başında patlayacak:
- 79 köşe yazarının başı dertte!.. Haklarında soruşturma açma hazırlığı var.
79 yazar!.. (Hürriyet'te hemen herkes, ben dahil). Hani, 50'li yıllarda DP döneminde bile muhalif basına karşı böyle topyekün bir soruşturmaya rastlanmıyor. Kaldı ki, soruşturma açılan gazeteciler arasında iktidar yanlısı olanlar da var.
Bir milletvekilinin, Emin Şirin'in Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi tam 79 köşe yazarının başına patlıyor!..
YARGIYI ETKİLEME
10 Eylül 2004 günü Emin Şirin verdiği soru önergesinde, Basın Yasası'nın, yargıyı etkileme, başlıklı 19. maddesine dikkat çekiyor. O madde şöyle:
Hazırlık soruşturmasının başlamasından takipsizlik kararı verilmesine veya kamu davası açılmasına kadar geçen süre içinde (...) mahkeme işlem ve soruşturma belgelerini yayınlayan kimse 2 milyar liradan, 50 milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Görülmekte olan davalar sonuçlanıncaya kadar, dava ile ilgili hakim veya mahkeme işlemleri hakkında yorum yapanlara da aynı ceza uygulanır.
Emin Şirin bu maddeyi anımsattıktan sonra, 2004 Ağustos ve Eylül aylarında 79 köşe yazarının yazısını sıralıyarak, ‘Bu gazete ve gazeteciler devam etmekte olan soruşturma ve bunlara ait belgeleri yayınlamıştır’ diyor ve soruyor:
‘Bu gazeteler ve gazeteciler hakkında bu maddeye göre işlem yapılacak mıdır?..’
Yani, Emin Şirin bir anlamda Adalet Bakanı'nı bu gazeteciler hakkında soruşturma açılması için zorluyor. İşin ilginç yönü, adını verdikleri arasında kendisi de var!.. Ama, o milletvekili, dokunulmazlığı var!..
SAVCILARA SORU
Adalet Bakanlığı bu soru önergesini alınca, savcılara yöneliyor.
Savcılar da, soru bakanlıktan geldiği için, hiç yoktan soruşturma başlatıyor. Daha önce bu yönde hiçbir girişim yokken, soru önergesi ve devamında 79 gazeteci hakkında soruşturma!.. Savcıların o kadar uğraşmasına gerek yok, çünkü yazıların ve yazanların listesi, tarihleriyle birlikte soru önergesinde yer alıyor!..
Bu bir ihbar değil mi?.. Bu ne demek?.. Amacı ne?..
Bu önerge ve devamındaki işlemle ilgili bilgiler bana gelince, ben de olayın kahramanı Emin Şirin'i arıyorum. Zaman zaman makul, zaman zaman çetrefil sözlerle savunuyor kendisini:
‘Bu yasa yanlıştır ve sansür niteliği taşıyor. Yasa çıkarken Adalet Bakanı'na çok söyledik, ama dinletemedik. Bu yasanın düzeltilmesi gerekir. Düzeltilmiyorsa, uygulanması gerekir. Ben de, dikkat çekmek için, her türlü eleştiriyi göze alarak, böyle bir girişimde bulundum. Doğruların aranmasını istiyorum.’
Doğruları ararken, gazeteciler yanıyor!.. Ama, ona göre, yanmadan da doğruyu bulmak zor, çünkü özünde bu yasanın değişmesi gerek.
Doğru, bu yasanın değişmesi gerek!.. AB, MABE derken, aslında çaktırmadan özgürlükleri şurasından burasından kırpan yasalarla karşı karşıyayız.
KEYFİ UYGULAMA
Emin Şirin'in dikkat çektiğ bir nokta var ki, haklı görünüyor:
‘AKP yasaları keyfi ve taraflı uyguluyor, hele de bu Basın Yasası'nın ilgili maddesini... Diyelim ki, Recep Tayyip Erdoğan'ın görev yaptığı sırada İstanbul Belediyesi ile ilgili bir soruşturma varsa, bu yasayı harekete geçiriyor ve hiç kimse kalem oynatamıyor. Ama, işine gelen bir başka konuda, yasayı harekete geçirmek bir yana, Yargıtay olayında ya da Oramiral'in yargılanması olayında gördüğümüz gibi, bilgiler, kasetler, fotoğraflar basına sızıyor, hiç sesini çıkarmıyor. Yanlış olan budur.’
Aslında, bu yasanın hazırlanması ve TBMM'de görüşülmesi sırasında, basın kuruluşları ve örgütleri yanlışlardan dönülmesi için çok uğraşıyor, ancak AKP söz dinlemiyor!..
Şimdi, Emin Şirin'in de katkısıyla (!), söylediklerinde haklılık payı olsa bile, uzun yıllardır görülmeyen toplu soruşturma için düğmeye basılıyor.
Doğrusu, içerde ve dışarda çok gürültü kopartacak bu olaydan vazgeçmek!.. Ve yasayı değiştirmek!..
Yazı: Yalçın Doğan
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr