78'liler Derneği'nden Ağca tepkisi
Abone olMehmet Ali Ağca'nın tahliye edilmesine bir tepki de 78'liler Derneği'nden geldi. Dernek sözcüsü Celaletin Can'ın imzasıyla yayınlanan bildiride şu görüşlere yer verildi:
Derneğin "Ağca’nın Salıverilmesinin Anlamı" başlıklı
bildirisinde "Mehmet Ali Ağca’nın serbest bırakılmasının Türkiye’de
"gizli devletin" etkin ve denetimsiz olduğunun göstergesi olduğu"
vurgulanarak şöyle denildi: " Türkiye’yi 12 Eylül darbesine taşıyan
güçler, bugün Ağca’nın serbest bırakılmasını sağlayanlardır. Bugün
yaşananlar, Ağca gibilere zamanında verilen sözlerin tutulmasından
başka bir şey değildir. Abdi İpekçi suikastının arkasındaki
güçlerin bilinmediği belirtiliyor. Bu doğru değildir! Ağca,
Türkiye’yi 1978’den itibaren iç savaş ortamına taşıyan, toplumu
sindirmek ve darbe koşullarını hazırlamak için kontrgerilla ve
CIA’nın denetimine giren “ülkücü terör” gruplarından birinin
militanıdır. Ağca’nın arkasındaki güçleri aramak için
kontrgerillaya, istihbarat örgütlerine ve CIA’ye bakmak gerekir.
Susurluk Çetesine bakmak gerekir. Türkiye’nin hesaplaşmadığı 12
Eylül’e bakmak gerekir. Bir zamanların Özel Harp Dairesi Başkanı ve
12 Eylülcülerin Diyarbakır cezaevinde yaşattığı vahşetin asli
sorumlusu E. Orgeneral Kemal Yamak’a bakmak gerekir. Ağca’yı askeri
cezaevinden kaçıranlara bakmak gerekir. 80 darbesinin İstanbul
Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ’un “Ağca kaçmadı
kaçırıldı” sözlerine bakmak gerekir. Bugün Ağca serbest bırakılınca
ayağa kalkanlar geç kalmadılar mı? Gerçekten sonuç almak, tarihle
yüzleşmek, temiz bir gelecek kurmak ve toplumsal bir arınma
gerçekleştirilmek isteniyorsa; yapılması gereken şey bir dönemle
hesaplaşmaktır. Bunun ilk adımı, 12 Eylül’ün mahkum edilmesidir.
Giderek 12 Eylül rejiminin Türkiye’nin toplumsal, siyasal ve
kültürel hayatından tüm sonuçlarıyla silinmesidir. Demokrasinin
önünün açılmasıdır. Tüm fikirlerin korkusuzca söylenmesi ve
örgütlenmesidir. Kardeşliği ve özgürlüğü solumaktır. Toplumun Ağca
gibi katilleri değil; bilim, edebiyat, sanat alanında söz sahibi
insanları üretmesidir. Bugün vatanseverlik mafya etkinliklerine
indirgeniyorsa, bayrak bu tip “karışık ve köksüz” tiplerin elinde
alelade bir sembole dönüştürülüyorsa, sözde devlet için cinayet
işlemek yüceltiliyorsa, Kurtlar Vadisi gibi üçüncü sınıf TV
dizilerinde bu tür cinayet ve ölüm kültürü topluma her gün empoze
ediliyorsa, Ağca’nın arkasındaki gücün kim olduğunu sormak anlam
taşıyor mu? Ağca gibi piyonları mahkum etmek hadisenin en kolay
tarafıdır. Ağcaları mahkum etmek onların içinde yer aldığı,
tetikçiliğini yaptığı güçleri tarih önünde, toplumun mahşeri
vicdanında mahkum etmekten geçer.