73 yaşındaki üniversite öğrencisi hem derslerine çalışıyor hem de kitap yazıyor
Abone olBayburt'ta İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümünde öğrenci olan 73 yaşındaki Veysel Gider bir yandan derslerine çalışıyor, bir yandan vize ve finallerine hazırlanıyor, bir yandan da derslerini aksatmayacak şekilde kitap yazıyor. Okuduğu bölümden hareketle 'Tarih Yazımında Kısa Bir Yöntem' isimli kitap kaleme alan Gider, kitabını yüksek maliyetlerden dolayı bastıramamaktan dert yandı.
Uzun yıllardır gazetecilikle ilgilenen, araştırmacı yazar olarak
bilinen ve Bayburt tarihi üzerine araştırmaları ile tanınan Gider,
71 yaşında hayalini kurduğu Tarih Bölümünü kazanarak, gençlere
örnek olmuştu. 24 yaşındaki oğlu Mürsel Yusuf Gider ile birlikte
Tarih Bölümünde aynı sıraları paylaşan Gider, derslerine çok
çalıştığını, notlarının da iyi olduğunu söyledi.
Okumayı çok sevdiğini ve hayatı boyunca sayısızca kitap okuduğunu
vurgulayan Gider, okuduğu bölümle alakalı 'Tarih Yazımında Kısa Bir
Yöntem' isimli kitap yazdı. Üniversite 2'nci sınıf öğrencisi olan
Gider, hayallerini bir bir gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını
belirtti.
"İnandığım bir konuyu gerçekleştirmek için 70 yaşından sonra
üniversiteye başladım"
Üniversite okuma hayalini 70 yaşından sonra gerçekleştirdiğini
aktaran Gider, "70 yaşından sonra üniversite okumaya başladım,
Tarih Bölümü 2'nci sınıf öğrencisiyim. En küçük oğlum Mürsel
Yusuf'ta aynı bölümde benimle birlikte öğrenim görüyor. İnandığım
bir konuyu gerçekleştirmek adına 70 yaşından sonra üniversiteye
başlamış oldum. Bu konu şuydu; bir şeyler yazıyoruz, adımız
araştırmacı yazara çıkmış ama akademik bir terbiye var mıdır diye
düşünmekten kendimi alıkoyamadım, daha sonra bu işe bismillah
diyerek adım attım ve 70 yaşından sonra üniversite kazanarak bu
bölüme girmiş oldum" dedi.
"Tarih konularında hep yabancı tarihçilerin fikirlerine başvurulmuş
bu konu beni rahatsız etti"
Akademik terbiyeyle kitap yazmak için işe koyulan Gider, bir konuya
dikkat çekti. Tarih konularında ağırlıklı olarak yabancı
tarihçilerin fikirlerine başvurulduğunu, kaynak olarak
gösterildiğini iddia eden Gider, bu durumun kendisini rahatsız
ettiğini belirterek, "Akademik bir terbiyeyle bir şeyler yazayım
diye düşündüm ve özellikle aklıma tarih metodolojisi konusu
takıldı. Tarih metodolojisinde dikkat ettim, genellikle
yabancıların bilgilerine başvurulmuş, onların ortaya koyduklarını
biz gerçek olarak almışız. Peki yabancılar bu işi doğru yapmamış mı
diye soracaksınız, mutlaka yabancıların bu konularda haklı
oldukları çalışmalar vardır ancak bazı yabancı tarihçilerin Türkler
için, müslümanlar için iyi çok iyi şeyler düşünmediği herkesçe
biliniyor, tabii doğrusunu yazan tarihçiler de yok değil.
Genellikle batılı yazarların, tarihçiler dahil olmak üzere Türkler
üzerindeki olumsuz düşünceleri herkes tarafından bilinmektedir. O
nedenle yabancı yazarlardan alıntılar, bir süre sonra kafama
takılmaya başladı. Müslüman Türk tarihçisi olarak nasıl bir yol
izleyebiliriz diye düşündüm ve işe koyuldum. Birinci sınıfın
sonlarına doğru 'Tarih Yazımında Kısa Bir Yöntem' adlı bir kitap
kaleme aldım. Kırıntı ve kırpıntılar üzerine tarih yazılabilir mi
düşüncesiyle böyle bir çalışmayı ortaya koydum ama bastırma imkanım
olmadı. Osmanlıcam iyidir, tarihle ilgili diğer konularda bilgi
sahibiyim, Allah nasip ederse ileride bazı çalışmaları da
gerçekleştirmek istiyorum, inşallah bunu başarabilirim. Şunu da
söylemeden geçemeyeceğim, üniversitemizde çok değerli tarihçi
hocalarımız bulunuyor, onların akademik bilgilerinden de
yararlanıyorum" ifadelerini kullandı.