70 yaşında nineden uyuşturucu çıktı

Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde yakalanan kadından 500 adet extacy çıkarken, yaşlı kadın ‘Onları kanser ilacı biliyordum' şeklinde polislere savunmasını sundu.

Edinilen bilgiye göre, Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Narkotik Büro Amirliği ekipleri, bir kadının İstanbul'dan uyuşturucu hap getireceği yönündeki bilgi üzerine harekete geçti. Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde Ahizer K.'nın otobüsten indiğini gören polisler, 70 yaşındaki sabıkalı kadını gözaltına aldı. ‘Özel beceriyle hırsızlık yapmak' başta olmak üzere çok sayıda sabıkası olduğu öğrenilen kadının üzerinden 500 adet uyuşturucu extacy hap çıktı.

Polislere, ''Onların uyuşturucu olduğunu bilmiyordum. Bir kanser hastası varmış, ona götürecektim. Taşıdığım hapların kanser ilacı olduğunu biliyordum'' diyen kadın, Emniyet Müdürlüğü'nde de aynı savunmayı yaptı. Adliyeye sevk edilen yaşlı kadın, gazetecilere de sözlü saldırıda bulundu. Ahizer K., "Kanser ilacı biliyordum, ne bileyim uyuşturucuymuş" dedi. Ekipler tarafından adliyeye sevk edilen Ahizer K., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

EŞİNDEN KURTULMAK İÇİN KİMLİK İSTİYOR

HABERİN DEVAMI DİĞER SAYFADA...

[PAGE]

EŞİNDEN KURTULMAK İÇİN KİMLİK İSTİYOR

Konya'da 2 çocuk annesi 34 yaşındaki C.K. gördüğü şiddet nedeniyle boşandığı eşinin hala peşinde olduğunu öne sürerek, eşinden kurtulabilmek için yeni kimlik istediğini söyledi.

Bunun içinde geçen temmuz ayında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğunu belirten C.K., henüz sonuç alamadığını ve 6 aydan bu yana sadece hakkında çağrılı koruma kararı bulunduğunu söyledi.

15 yaşındayken, zorla evlendirildiğini öne süren C.K., 18 yaşına girdiğinde nikahlandığı ve evliliğinden 2 çocuğunun olduğunu belirtti.

'GÜZELLİĞİNİ BOZACAĞIM’ DEYİP, ODUNLA BURNUMU KIRDI

Şiddet gördüğü için 2 çocuğunu eşine bırakıp boşanmak zorunda kaldığını kaydeden C.K., yaşadıkların anlattı:

"Eşimin kıskançlıklarından dolayı sürekli şiddet ve baskı gördüm. Beni eve hapsederken tek başına dışarı çıkarmadı. Müzik dinlerken beynimde başkasını düşündüğümü ima ederek evdeki teybi başımda kırdı. Telefonla dahi yakınlarımla görüşmeme izin vermedi. Güzelliğimi bozacağını söyleyerek odunla burnumu kırdı. Saklandığım odaların kapılarını kırarak içeriye girip tekme ve yumrukla dövdü. Evine gittiğim anne ve babamı tehdit ederek evi bastı. Beni eve götürmek isteyen kayınbiraderim ayaklarımdan vurdu. Sonunda dayanamayıp çocuklarımı bırakarak kaçtım ve sonradan ikna edip boşandım. Ama 15 yıldır hala peşimi bırakmadı."

YENİ BİR KİMLİK İSTİYORUM

Boşanmalarına rağmen eşinin peşini bırakmadığını öne süren C.K., eşinin barındığı kadın sığınma evlerinin adresini bulup yerine tespit ettikten sonra kendisini zorla geri götürdüğünü, ama her defasında da kaçmayı başardığını söyledi.

Eşinden ancak yeni kimlik sayesinde kurtulacağını düşündüğünü savunan C.K. bunun için geçen temmuz ayında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğunu kaydetti. Başvurusunun halen sonuçlanmadığını belirten C.K., şöyle devam etti:

"’2012 yılının Temmuz ayında Cumhuriyet Savcılığı’na müracaat ettim. Ama hala sonuç alamadım. Kimlik değişikliği hayati tehlikesi olan kadınlar açısından çok önemli. Ben de yeni bir kimlik istiyorum."

KORUMA KARARI ÇIKARILDI

Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla 6 ay önce koruma talebi çıkarttığını ifade eden C.K. şöyle konuştu:

"Koruma tedbir kararı çıktı. Bu karara göre, 15-20 gün arayla polis beni arıyor ve sorun olup- olmadığını soruyor. Bir şey olmadığını söylediğim zaman, ’Tamam’ deyip telefonu kapatıyor. Ancak, bu tedbirin beni ve benim gibi olan kadınları koruması mümkün değil. Çünkü eşini öldürmeyi kafasına koyan erkek bulduğu an öldürüyor. Bu zaman zarfında telefonla polise ulaşıp haber vermek ve polisin gelmesini beklemek çare değil. Zaten Türkiye geneline bakıldığı zaman öldürülen kadınların çoğu koruma tedbir kararı alınan kadınlar. Aile Bakanlığı 7 bin kadına koruma verildiğini belirtiyor. Ama bu doğru değil. 7 bin kadında koruma varsa bende niye yok? Şu an da sadece telefonla koruma yapılıyor. Bunun için Koruma Yasası’nda çok büyük eksiklik var. Koruma tedbiri alınan bir kadına eşi yaklaştığı zaman 3 gün hapis cezası öngörüyor. Cezaların caydırıcı olması lazım."

ŞAKA GİBİ İKAMETGAH İSTİYORLAR

Eşinin izini bulamaması için sığınma evinde barındığını belirten C.K., şunları söyledi:

"’Yardım talebi için resmi kuruma gittiğimiz zaman ikametgahını mevcut bulunduğu adrese taşıması isteniyor. Eşinden kaçan kişi de ikametgah adresini bulunduğu ile taşıdığı zaman yerini ifşa etmiş oluyor. Bu benim gibi kadınlar için büyük bir sorun. Ayrıca yine sağlık hizmetlerin de yararlanamıyoruz. Aynı şekilde ikametgah isteniyor. Bu da önümüzdeki büyük bir sorun."

ÇOCUKLARIMI ÇOK ÖZLEDİM

Çocuklarını ve ailesini 15 yıldan bu yana göremediğini belirten C.K., ”Çocuklarımı, kendi ailemi çok özledim. Ailemin dahi yanına gidemiyorum. Çünkü aileme dahi bir şeyler yapar korkusu var içimde" dedi.

EVLİ ÇİFTE KORKUNÇ İNFAZ

HABERİN DEVAMI DİĞER SAYFADA...

[PAGE]

EVLİ ÇİFTE KORKUNÇ İNFAZ

Konya’nın Kulu ilçesinde, 32 yaşındaki Mehmet Boztoprak bıçak ve şiş darbeleriyle, eşi 28 yaşındaki Çiçek Boztoprak başına 2 el ateş edilerek öldürüldü.

Olay, Cumhuriyet Mahallesi Sürmeli Sokak No:18’de meydana geldi. İddiaya göre, Kars doğumlu olduğu ve 2 yıl önce ilçeye yerleştikleri öğrenilen Mehmet (32) ile Çiçek Boztoprak’ın (28) evine kimliği belirsiz kişiler geldi. Eve giren şüpheliler, Çiçek Boztoprak’ı tabanca ile kafasına iki el ateş ederek öldürdükten sonra kocası Mehmet Boztoprak'ı da bıçak ve şişleyerek kaçtılar. Yaralı halde evden kendini dışarı atan Mehmet Boztoprak, sürünerek geldiği sokakta vatandaşlardan yardım istedi. Yaralı adamı görenler sağlık ekipleri ve polise haber verdi.

Olay yerine gelen ambulansla Kulu Devlet Hastanesine kaldırılan koca kurtarılamadı. Eve giren polisler Çiçek Boztoprak'ın başına isabet eden 2 kurşunla hayatını kaybettiğini belirledi. Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Çiçek Boztoprak’ın cesedi Kulu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Öldürülen kadının bir mobilya ve beyaz eşya firmasında satış görevli olarak çalıştığı, eşinin de inşaat işçiliği yaptığı öğrenildi.