7 yıldızlı balayına gitmek caiz mi?
Abone olİslami kesim yedi yıldızlı otele giden çift konusunda ikiye bölündü."Olmadı"cılara karşılık, "Yakıştı"cılar geldi.
Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih'in, Çırağan Sarayı'ndaki
görkemli düğününden sonra balayına dünyanın en pahalı otellerinden
Dubai'deki Burj Al Arab'a gitmesi İslamcı aydınlar arasında büyük
bir tartışma yarattı. 5 yıllık siyasi yasağı 22 Şubat geceyarısında
sona eren Erbakan, oğlu Fatih'in düğünü için de aynı tarihi tercih
etti. Düğünde siyasi mesajlar vermesi beklenen Erbakan, her hangi
bir açıklama yapmadı ama düğün ve balayı beklenen tartışmayı
yarattı. Fatih Erbakan ile Beyza Molu'nun Çırağan Sarayı'ndaki
düğününe aralarında Arap prenslerinin de bulunduğu bin kişi davet
edildi. Faturası 205 milyar lira olan düğünde nikahı, İstanbul
Belediye Başkanı Gürtuna kıydı. Damadın şahidi SP Lideri Kutan
oldu. Düğünde sadece salon kirası 25 bin dolardı. İki ayrı mönü
hazırlandı. Her iki mönü de kişi başı 99 dolardı. Düğünün toplam
faturası ise pasta dahil 125 bin doları buldu. Çift, düğünden sonra
balayı için Dubai'ye gitti. AÇLIKTAN DEM VUR. Vakit Gazetesi yazarı
Hasan Karakaya dün köşesinde Fatih Erbakan'ın düğününü ele aldı.
Söylem ve eylem çelişkisinden dolayı, Erbakan Hoca'nın, oğlu için
yaptığı 200 milyarlık düğünü yadırgadığını belirten Karakaya
şunları yazdı "Bir yandan, 'milletin açlığı'ndan dem vuracak,
'israf'tan yakınacaksın, bir yandan da 'Saray'da düğün'
yapacaksın!.. Üstüne üstlük; damat ve gelini, 'balayı' için, son
yılların gözde mekânı Dubai'deki '7 yıldızlı bir otel'e
göndereceksin!.. Adama sorarlar; 'Bu ne perhiz, bu ne lâhana
turşusu?' Öyle ya; Ya milletin 'açlık sınırı'nda yaşadığından söz
etme, ya da sözünün arkasında dur ve 'Saray'da düğün' yapma!.."
ONUN ÖZEL HAYATI Karakaya milletin sarayda yapılan düğüne ve havai
fişeklere bakarak, Saadet Partisi'nin saadet anlayışının sadece
Erbakan ailesi için mi geçerli olduğunu sorgulayacağını kaydetti.
Vakit Gazetesi'nin bir diğer yazarı Hüseyin Öztürk ise aynı gün,
tam tersini savundu. İnsanların kışta kıyamette işini gücünü
bırakıp, Fatih Erbakan'ın düğünüyle ilgilendiklerini belirten
Öztürk "Erbakan Hoca nasıl olur da Çırağan'da düğün yaparmış,
yapmaması lâzımmış." Diyenlere "Niye" diye sordu. Erbakan'ın
dünyaya mal olmuş bir insan, Türk siyasetine damgasını vurmuş biri,
çevresi olan bir devlet adamı ve aile babası olduğunu vurgulayan
Öztürk "Bırakalım da özel hayatını kendisi yaşasın" dedi. Çırağan
Sarayı'nın sahibinin Ortadoğu ülkelerinden bir işadamı olduğunu
dile getiren Öztürk, şunları yazdı "Belki de hiç masraf
etmemişlerdir. Çünkü Çırağan Sarayı'nın sahibi Ortadoğu
ülkelerinden bir işadamı. Büyük ihtimalle Erbakan Hoca'nın
dostlarından biridir. Dünya kadar işadamı, siyasetçi Çırağan'da
düğün yapar, bütün medya ve vatandaşlar düğünleri gıpta ile
izlerler, nedense Erbakan orada düğün ya da toplantı yapınca
kızılca kıyamet kopar. GÜZELLİK KULLAR İÇİN Kızılca kıyamet
koparanların amacı bağcıyı mı dövmek, üzüm mü yemek? Eleştirenler
veya öfke duyanlar, neden "bana ne" demeyi denemezler ki? Allah'ın
yeryüzünde insanlara sunduğu nimetler "Müslüman kimlikli" insanlara
haram da, diğerlerine helâl mi? Allah yeryüzünün bütün güzelliğini
kulları için yaratmıştır." Öte yandan Erbakan'a yakınlığı ile
bilinen ve internetten yayın yapan El-Aziz Gazetesi'nde ise
Erbakan'ı ve oğlu Fatih'i savunamayanlar eleştirildi. El-Aziz'deki
yazıda şunlar belirtildi "Bu ülkede Başbakanlık yapmış, bütün
dünyanın tanıdığı bir şahsiyet kızının düğünü nerde yapacaktı? O da
bir Başbakan olan Helmut Kohl'un aynı yerde düğün yapması batmıyor
gözlere de Erbakan'ın düğünü niçin göze batar? Efendim, bu bir
israf. Kim demiş ihtişam, güzellik, güç gösterisi israftır diye?
El-Aziz'deki yazıda, Erbakan'ın hayatı boyunca eli akçeli işlerin
içinde olan bir iş ve siyaset adamı olduğu da vurgulandı. TABU
OLMAKTAN ÇIKTI Sabah yazarı Ahmet Hakan ise dün yazdığı yazıda tam
da bu tartışmalara değindi. Hakan lüks otellerde düğün
yapılmasının, eskiden az sayıda İslamcı aydın tarafından
eleştirildiğini, bu eleştirilere karşı yakın çevresinin Erbakan'ı
savunduğunu ancak çoğunluğunun bu "netameli" konuda sessiz
kaldıklarını söyledi. Hakan, Fatih Erbakan'ın düğünü sonrasında ise
artık İslamcı aydınların çoğunluğunun bu tartışmaya katıldığını
vurguladı. Kaynak : Sabah