7. Uyum Paketi devrim yapacak

Yolsuzluk, rüşvet, zimmet, devlet ihalelerinde menfaat sağlama cezaları ertelenmeyecek ve bu suçlardan mahkûm olanlar hapis yatacak. Hükümetin, Avrupa Birliği'ne uyum amacıyla hazırladığı 7. Paket'te, devrim niteliğinde düzenlemeler yer alıyor. Hürriyet'in ulaştığı pakete göre, yolsuzluk yapanların cezaları paraya çevrilemeyecek. TCK 159 ve 312'de değişikliğe gidilerek düşünce özgürlüğünün kapsamı genişletiliyor. Hürriyet'in ele geçirdiği 7. Uyum Paketi'nin 31 sayfalık metninde, TCK'nın yolsuzlukla ilgili maddeleri yeniden düzenlendi. Bu çerçevede, zimmet, devlet alım ve satımlarında menfaat sağlama, rüşvet, görevini kötüye kullanarak kendine ya da başkasına menfaat sağlama suçlarını düzenleyen 202-218. maddelerden verilecek cezalar ertelenmeyecek ve paraya çevrilmeyecek. Bu maddenin taslaktaki yeni hali aynen şöyle: ‘‘Bu kanunun 209, 212, 214, 219. maddelerinde yazılı suçlardan dolayı verilen cezalar para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilemez ve ertelenemez. SİVİLE CEZA YOK Askeri Ceza Yasası'ndaki ‘‘halkı askerlikten soğutma’’ suçu siviller yönünden barışta kaldırıldı. Bu maddeye, ‘‘Bu hüküm barışta sivil kişilere uygulanmaz’’ hükmü eklendi. Böylece askeri ceza hukukunun sivillere uygulama alanı daraltıldı. TMY'YE AİHM KRİTERİ Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7. maddesinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına paralel düzenleme yapılarak ‘‘şiddete başvurmaya teşvik’’ unsuru eklendi. Buna göre örgüt mensuplarına yardım edenlerle, ‘‘şiddete başvurmayı teşvik edecek’’ şekilde örgütle ilgili propaganda yapanlar 1-5 yıl hapis ve 500 milyon liradan 1 milyar liraya kadar ağır para cezasıyla yargılanacak. ASKERİ HARCAMAYA DENETİM Askeri harcamalara Sayıştay denetimi getirilirken, terör örgütüne yardım yataklık suçunu düzenleyen TCK'nın 169. maddesindeki, ‘‘Her ne surette olursa olsun’’ muğlak ifadesi kaldırıldı. Böylece suçun somutlaştırılması hedeflendi. 159'A SINIRLAMA Devletin kurumlarına hakaret suçunu düzenleyen TCK'nın 159. maddesi de yumuşatıldı. Alt sınırda verilecek cezanın en az 1 yıl olacağı hükmü kaldırıldı. Şiddet içermeyen kişilerin eleştiri amacıyla yapacağı düşünce açıklamasının suç sayılmaması hedeflendi. 312'DE YUMUŞAMA AİHM tarafından düşünce suçu olduğu eleştirisi yapılan TCK'nın, ‘‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’’i düzenleyen 312. maddesi de, ‘‘eleştiri maksadının aşılması’’ halinde suç olacağı kriteri getirilerek, bir ölçüde yumuşatıldı. Böylece, düşünce ve ifade özgürlüğünün kapsamının genişletilmesi amaçlandı. KÜRTÇE KURS Yabancı dil eğitimi ve öğretimi ile Türk vatandaşlarının farklı dil ve lehçeleri öğrenmesi yasasında da değişiklik yapılarak, Kürtçe kurs açılması ayrıntılı şekilde düzenlendi. 18 YAŞ SINIRI Çocuk Mahkemeleri Yasası'nda değişiklik yapılarak, 15 yerine 18 yaşını bitirmeyenler çocuk sayıldı ve çocuk mahkemelerinde yargılamaları öngörüldü. GÖZALTINA DÜZENLEME Dernek kurma özgürlüğü genişletilirken, gözaltı ve tutukluluğa ilişkin iyileştirici hükümler Askeri Ceza usülüne de taşındı. Ölüm cezasının savaş ve yakın savaş tehdidi dışında askeri mevzuattan da çıkarılması sağlandı. MGK, Bakanlar Kurulu isteyince görüş bildirecek Hükümet, yasalarda yapılacak değişikliğe ilişkin 31 sayfalık paketin dışında, bir de 11 sayfalık ‘Kopenhag kriterleri doğrultusunda yapılacak Anayasa değişiklikleri’ başlıklı Anayasa değişiklikleri hazırladı. Bu bölümde Milli Güvenlik Kurulu ile MGK Genel Sekreteri'nin görev tanımları yeniden belirlendi. MGK'ya yönelik ‘hükümetin üzerinde’ eleştirisini ortadan kaldırmak amacıyla, pakette, ‘MGK bu tavsiye kararlarını ve görüşlerini Bakanlar Kurulu'na bildirir ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir’ denildi. Anayasa paketine göre yeni MGK şöyle çalışacak: TEK ASKER G. KURMAY BAŞKANI MGK, Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları, Adalet, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanlarından kurulur. (Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Komutanı MGK üyeliğinden ayrılacak.) KOMUTANDAN GÖRÜŞ ALINACAK Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan, komutan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. DAVET KABİNEDEN GELECEK MGK, Bakanlar Kurulu'nun isteği üzerine devletin milli güvenlik siyasetinin tayini ve uygulaması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonunun sağlanması konusunda görüşünü Bakanlar Kurulu'na bildirir. SEKRETERE SINIRLAMA MGK Genel Sekreteri'nin ‘Cumhurbaşkanı, Başbakan ve MGK adına yetkili’ olduğu düzenlemesi, sadece ‘MGK adına yetkilidir’ şeklinde düzenlendi. BELGE ZORUNLULUĞUNA SON Kamu kurum ve kuruluşlarının, özel kişilerin genel sekreterin gizli bilgi ile belgeleri sürekli ve istenildiğinde verme zorunluluğu kaldırıldı. KARAR TAKİBİ YAPAMAYACAK MGK kararlarıyla ilgili Bakanlar Kurulu kararlarının dağıtımının MGK Genel Sekreteri'nce yapılması, buna ilişkin uygulamaların Genel Sekreter'ce takibi, gelişmeler hakkında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve MGK'ya bilgi sunacağına ilişkin ‘Kararların dağıtım ve takibi’ yetkisi tümüyle kaldırıldı. ARAŞTIRIP DEĞERLENDİRECEK Pakette, MGK Genel Sekreteri'nin yeni görev tanımı ise şöyle yapıldı: ‘‘(...) Gerekli her türlü araştırma ve değerlendirmeleri yapar, bunların sonuçlarını teklifleri ile birlikte Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Güvenlik Kurulu'na sunar. MGK'nın sekreterlik hizmetlerini yürütür.’ RTÜK’E ASKER ADAY YOK Radyo ve Telvizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) MGK Genel Sekreterliği'nce aday iki kişiden birinin Bakanlar Kurulu'nca atanacağı hükme kaldırılarak, MGK üye seçiminde devre dışı kaldı. GENELKURMAY VE YÖK YÖK'ün oluşturulmasında yürütmenin işlevselliğinin sağlanması amacıyla Genelkurmay Başkanlığı'nca aday gösterilmesi kaldırıldı. DGM'LER KALDIRILACAK: Anayasa'nın 143. maddesindeki DGM'lerin kuruluşuna ilişkin madde kaldırılacak. DGM'ler tarihe karışacak. MGK’ya büyükelçi genel sekreter Hükümetin hazırlayarak görüş için Genelkurmay Başkanlığı'na da gönderdiği 7. Uyum Paketi'nde, asker Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri'nin yetkileri tırpanlanırken, genel sekreter ataması için iki seçenek sunuldu. İlk seçenekte, ‘‘MGK Genel Sekreteri'nin Başbakan'ın göstereceği adaylar arasından Cumhurbaşkanı'nın onayı ile atanması’’ öngörüldü. Bu seçenekte asker-sivil ayrımı yapılmadı. İkinci seçenekte ise ‘‘Orgeneral/oramiral rütbesinde silahlı kuvvetler mensupları arasından veya fiilen büyükelçilik görevinde bulunmuş Dışişleri mensupları arasından Başbakan'ın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile atanır’’ denildi. Haber-Kaynak: Oya Armutçu / Hürriyet