7 Kasım İngiltere Basın Özeti

Abone ol

Guardian: 'Arafat'ın cesedinde normalden 18 kat fazla polonyum bulunması eski Filistin liderinin zehirlendiği iddialarını güçlendirken, barış görüşmeleri riske girdi'. Independent: 'İsrailli şahinler görüşmeler çökerse Batı Şeria'nın ilhakını istiyor.'

Guardian gazetesi, Yaser Arafat'ın cesedinde ölümünden dokuz yıl sonra yapılan testlerde normalden 18 kat daha fazla polonyum 210 maddesinin bulunmasının eski Filistin liderinin zehirlendiği iddialarını güçlendirdiğini yazıyor.

Gazete, geçen yıl şüpheler üzerine mezarı kazılan Arafat'ın cesedinde, İsviçreli bilim adamları tarafından yapılan incelemenin sonuçlarının dikkatleri yeniden İsrail istihbarat servisine yönelteceğini, ancak İsrail'in başından beri suçlamaları reddettiğini aktarıyor.

Guardian, Arafat'ın eşi Süha Arafat'ın sonucu yorumlarken "Bu yüzyılın suçu" dediğini vurguluyor. Gazeteye göre, Süha Arafat, yedi yemekten sonra fenalaşan ve dört hafta içinde ölen 75 yaşındaki Arafat'ın o zaman kadar bilinen bir sağlık sorunu olmadığını belirterek, "Yaser'in hastanede nasıl küçülmeye başladığını hatırlıyorum. Ölüm kaderimizde var. Herkesin kaderinde. Ama zehirlenme olunca çok korkunç hale geliyor. Şimdi onun yasını yeniden tutuyoruz" dedi.

Gazetede yer alan Harriet Sherwood imzalı bir analizde ise "Cinayet ya da değil, ama barış görüşmeleri risk altında" deniyor. Sherwood, sonuçların Filistinliler arasında kahraman olarak gördükleri insanın öldürüldüğü inancını güçlendireceğini, İsrail'le yürütülen barış görüşmelerinin ortamını kötüleştireceği ve Filistin tarafının müzakerelerden çekilmesi çağrılarının artacağını belirtiyor.

Independent gazetesinde yer alan bir haberde, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı John Kerry'nin dört ay önce başlayan görüşmeleri canlandırmak için bölgee temaslar yürütürken, Benyamin Netanyahu'nun kabinesinde iki devletli çözüme karşı çıkanların seslerini yükseltmeye başladığı kaydediliyor.

'Batı Şeria'yı ilhak edelim, Gazze'yi Mısır'a bırakalım'

Gazeteye göre koalisyon hükümetinden bazı bakanlar ve Netanyahu'nun partisi Likud'un önde gelen isimlerinin Nisan'da tamamlanması planlanan görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde "B planı"nın devreye sokulmasını istiyor. İki devletli çözüme karşı çıkanlar, iki devletli çözüm kapsamında Filistinlilere toprak verilmesini değil aksine toprak alınmasını savunuyor.

İki devletli çözüme karşı çıkanların planları, Batı Şeria'nın ilhak edilmesi ve burada yaşayan Filistinlilere İsrail vatandaşlığı ya da oturma izni teklif edilmesi veya bu kişilerin Ürdün'ün sorumluluğuna devredilmesini içeriyor. Hamas'ın idaresindeki Gazze'nin de 1 milyon 600 bin nüfusuyla kaderine terk edilmesi gerektiği savunuluyor. Gazze'nin Mısır'a terk edebileceği ya da düşman bir yarı devlet olarak kalabileceği belirtiliyor.

İsrail Savunma Bakan Yardımcısı Danny Danon, "Artık Batı Şeria'da İsrail yerleşimleri değil İsrail'de Filistin yerleşimlerinden söz etmeliyiz." diyor. Danon, Cenin, Nablus, Ramallah ve El Halil gibi Filistin kentlerini "İsrail denizindeki Arap adaları" olarak tahayyül ettiğini söylüyor.

Gazete 2009'da iki devletli çözüme destek beyan eden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun geçen ay bu taahhüdünü yinelediğini ve bunun için İsrail'in güvenlik taleplerinin karşılanması ve Filistinlilerin bir Yahudi devleti olarak İsrail'i tanımasını şart koştuğunu hatırlatıyor.

İngiliz istihbarat servisi başkanları canlı yayında

Financial Times gazetesi, İngiltere tarihinde ilk kez üç istihbarat servisinin başkanlarının birlikte, televizyondan canlı yayımlanacak bir oturumda parlamentonun İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu'nun sorularını yanıtlayacağını belirtiyor.

Gazeteye göre, GCHQ Başkanı Iain Lobban, MI5 Başkanı Andrew Parker ve MI6 Başkanı John Sawers'ın terör tehdidi ve siber güvenlik gibi alanlarda soruları yanıtlamalarının beklendiğini ancak oturumun eski Amerikan istihbarat görevlisi Edward Snowden'ın sızdırdığı belgelerle ilgili tartışmaların en hararetli dönemine denk geldiğini belirtiyor.

Snowden'ın sızdırdığı belgelerde ABD'nin birçok ülkede elçiliklerinde ya da müttefiki olan ülkelerin elçiliklerinde kurduğu istasyonlarda yıllardır Almanya Başbakanı Angela Merkel'in cep telefonu dâhil her türlü elektronik iletişimi izlemeye aldığı belirtiliyor.

Financial Times, komisyon üyelerinin, Snowden'ın itiraflarının İngiliz istihbarat faaliyetlerine ne kadar zarar verdiği sorusunun yanıtını da arayabileceklerini kaydetti.

Gazete istihbarat servisi başkanlarının oturuma gelmesiyle tarih yazılacağını, İngiliz İç İstihbarat Servisi MI5'in başkanının adının ilk kez 1992'de açıklandığını, iki yıl sonra da İngiltere hükümetinin dış istihbarat servisi MI6'in varlığını kabul ettiğini hatırlatıyor. Financial Times, o dönemden beri istihbarat servislerinin düzenli olarak parlamentoya gizli olarak bilgi verdiklerini belirtiyor.

Günün Önemli Haberleri