7 gün 7 gece sema yaptılar

Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu'nun (TÜMATA), Yalova'nın Termal ilçesinde düzenlediği “7 Gün 7 Gece Sema” etkinliği sona erdi.

Termal'deki Rasim Mutlu Kültür Merkezi'nde yapılan etkinliğe bu yıl İsveç, Japonya, ABD, Arjantin, İspanya, Almanya, Slovakya, Yeni Zelanda, İsrail, İran, Belçika, Fas, Macaristan ve Türkiye'den toplam 106 kişi katıldı.

Etkinliğe katılanlar tasavvuf musikisi, kasideler ve rubailer eşliğinde, 7 gün boyunca semaya durdu.

TÜMATA kurucusu Yrd. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç, yaptığı açıklamada, Mevlana Celaleddin Rumi'nin hayat tarzını örnek alarak etkinlikleri bu doğrultuda yaptıklarını belirtti.

“Mevlana Hazretleri'nin sayısız kez 3 gün 3 gece, 7 gün 7 gece, 16 gün 16 gece ve 3 kez de 40 gün 40 gece sema yaptığını” söyleyen Güvenç, “Biz de bunları aynen tekrarladık. Son üç yıldır yaptığımız 40 gün 40 gece sema gösterilerini tamamladık. Şimdiki hedefimiz 2011 yılında 66 gün 66 gece sema gösterisi yapmak” dedi.

Bu geleneği 2001 yılında İsviçre'de başlattıklarını, Avusturya, Almanya, İsviçre, İspanya ve Türkiye'de defalarca tekrarladıklarını ifade eden Güvenç, “Bu gösterilerimizle Hz. Mevlana geleneğini bugüne kadar taşımış olduk. Günümüze kadar gelmesini sağladık. Amacımız 800 yıldır unutulmaya yüz tutan bu Mevlana geleneğini canlı tutmaktır” diye konuştu.

Güvenç, semanın dönerek yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Asırlar öncesine kadar değişik insan topluluklarında görülür. Mevlana'dan önce de vardı. Dönerek yapılan ibadetin esas şekli ise bilinmiyor. Ancak yarin adını duyup da harekete gelmeyen bizden değildir. Bu gösteriler dünya insanlarının ortak bir mirası paylaşmasıdır. Farklı din, dil, ırk, ülke ve kültürden çok sayıda insan ortak bir yerde birleşiyor. Dünyaya örnek bir model oluşturuyor. Böyle bir organizasyon dünyanın hiçbir yerinde yok. Böylesine bir mirası bizlere bıraktıkları için ecdadımıza minnet borçluyuz.”

“7 Gün 7 Gece Sema” etkinliğine katılan 48 yaşındaki Macar Susanne Tuschl de “Bu çok büyük bir organizasyon. Burada hep bir arada sema yaptık. Bu çalışma sayesinde iç huzuru bulabildim. Toleranslı bir yaklaşım sağlanıyor. Ama bence asıl önemli olan buradan gittikten sonra buradaki bilgileri gündelik hayata aktarabilmektir. Böylece bu tolerans çemberi aynı zamanda dünya barışını sağlamış olur” dedi.