7 Ağustos 2013 İngiltere Basın Özeti
Abone olErgenekon davasını değerlendiren Times 'Skandal davalar Erdoğan'ın İslami faşizminin işareti' derken Financial Times, Erdoğan'ın siyasî geleceğini tehlikeye attığını yazıyor. Daily Telegraph'da ise onlarca Suriyeli örgütün Türkiye'ye teşekkür mektubu var.
Türkiye'de sona eren Ergenekon davasının yankıları İngiliz
basınında bugün de devam ediyor.
Times gazetesi, Rosemary Righter imzasıyla yayınladığı yorum yazısında, "Diktatörlüğün korkusu Türkiye'nin üzerinde. Erdoğan'ın skandala dönüşen adaletsiz davaları, İslami faşizmin işareti" görüşüne yer veriyor.
Derin devletin İslamî modeli
Righter'ın yazısı özetle şöyle:
"Ergenekon davasının işleyişi ve geçen yılki Balyoz davası, Türkiye'nin geçmişinden gelen kötülüklerle demokrasinin savaşmasından çok 1930'larda Stalin'in gövde gösterisi yaptığı duruşmaları hatırlatıyor. Mahkemenin, bu davalarda kanıt olarak gösterilen CD'lerin, elektronik yazışmaların bağımsız kaynaklarca doğrulanmasına izin vermemesi ya da sunulan kanıtlardaki tutarsızlıkları sorgulamaması bir adlî skandal.
"AKP, pek çok açıdan Türkiye için iyi bir şans oldu. Yaşam
standardı gelişti, sağlık sisteminde reform yapıldı, altyapı
çalışmaları hızlandı. Ancak kaybolmaya başlayan özgürlükler, sadece
içki ya da sigara içmek de değil, devlet kurumlarının
İslamlaşmasını tartışma özgürlüğünün de kaybolması AKP'nin İslam'la
demokrasiyi birleştirdiği iddiasını çürütmeye başlıyor.
"Hepsinden öte, Fethullah Gülen hareketinin başbakan Erdoğan üzerindeki etkisini sorgulamak bir tabu haline geldi. Okullara, üniversitelere, devlet kurumlarına, bürokrasiye, polise, yargıya sızan Gülen hareketi, derin devletin İslamî modeli oldu.
"Erdoğan'ın gündemi, yaptığı hesaplar giderek şüpheli bir hale dönüşüyor ve korku en güçlü silahı. Türkiye için tehlike artık bir askerî darbe değil. Asıl tehlike, Erdoğan'ın her türlü muhalefete ve çoğulculuğa karşı olan paranoyak hoşgörüsüzlüğü.
"Türk arkadaşlarım, Erdoğan'ın bu İslamî faşizmine Batılı hükümetlerin sessiz kalmasından rahatsız. Türkiye, parçalanan ülkelerle dolu bir bölgede önemli bir müttefik. AKP hükümeti, bu işbirliğinin bozulması için bir tehdit değil ancak Erdoğan'ın diktatörlüğü bu ilişkiyi yerle bir edecektir. Bu haftaki yargı rezaleti, bu olasılığın rahatsız edici şekilde gerçeğe dönüşebileceğini gösterdi."
Türkiye geriye gidiyor
Aynı konu Financial Times gazetesinin de başyazılarından birisinin konusu bugün.
"Türkiye geriye gidiyor" başlıklı yazısında gazete, muhalif seslerin bastırılmasının Erdoğan'ın baskıcı yönetimini gösterdiğini belirtiyor.
"Recep Tayyip Erdoğan'ın Haziran ayındaki hükümet karşıtı gösterilere verdiği aşırı tepki, Türkiye Başbakanı'nın muhalefete olan alerjisinin kanıtı" diye başlayan yazı, bu gösterilerin ardından devlet kurumlarının alternatif sesleri, muhalif isimleri susturmaya devam etmesinin daha da ürkütücü olduğunu vurguluyor.
"Erdoğan, kendisine karşı çıkma cüreti gösterenleri cezalandırmaya kararlı olduğunu daha önce de gösterdi. Ancak bu tutumu, Türkiye'nin hukuk devleti yapısını baltalıyor. Gezi Parkı protestolarından ve Erdoğan'ın Türkiye'nin gelişmesini engellemek istediğini söylediği 'faiz lobisini' azarlamasından bu yana, iktidarla arasına mesafe koyması gereken devlet kurumları tüm bağımsızlıklarını yitirdi" diyen Financial Times muhalif olan tüm gruplara karşı bir baskı kampanyası başladığını yazıyor.
"Yaptıkları haberler hükümetin görüşüyle uyuşmayan gazeteciler kovuldu, sesleri kısıldı. Maliye, borsacılara karşı soruşturmalar başlattı. Gezi Parkı protestocularına sığınacak yer ve sağlık yardımı yapan bir otelin de sahibi olan Koç Grubu vergi müfettişlerinin akınına uğradı. Bu, 2009 yılında, vergi yolsuzluğu iddiasıyla Doğan Grubu'na düzenlenen baskınları hatırlatıyor. Öldürülen bir göstericinin cenaze törenine katılanlar hakkında dava açıldı. Pazartesi günü sonuçlanan Ergenekon davası da Erdoğan ve yandaşlarının muhaliflerine karşı yürüttüğü savaşın son noktası oldu."
Financial Times, Türkiye’nin sağlam adımlarla, olgun bir kuvvetler ayrılığı sistemini yerleştirmekte olduğu görüşünün gerçekten hep uzak olduğunu belirtiyor ve "Gerçek Türkiye'nin şimdi gerilemeye başlamış olması. Erdoğan'ın ilk yıllarındaki tutumu tersine döndü. Hâlâ Türkiye'nin en popüler siyasetçisi olan Erdoğan'ın baskıcı yönetimi yavaş yavaş yerleşmeye başlıyor" ifadelerine yer veriyor.
Gazete gözü Başkanlık'ta olan Erdoğan'ın, siyasî hesaplarla, seçmenler arasında pirim yapan 'komplo teorilerini' gündeme getirdiğini belirtiyor ve yazısını şöyle bitiriyor:
"Bu bir hata. Türkiye'nin ekonomik başarısı küresel ekonomiye bağımlı. Türkiye'nin carî hesap açığı, bir gecede buharlaşabilecek sıcak parayla kapatılıyor. Erdoğan bu tutumuyla sadece vatandaşlarının yaşamlarını değil kendi siyasî gücünü de tehlikeye atıyor."
Suriyeli örgütlerden Türkiye’ye teşekkür mektubu
Daily Telegraph gazetesi, dünyanın farklı bölgelerinde yerleşik Suriyeli 45 örgüt tarafından Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Türk halkına hitaben yazılmış bir teşekkür mektubu yayınlıyor.
"Suriye'de devam eden insanlık trajedisi sırasında, sizin liderliğinizde, kardeşlerimizle dayanışma gösteren Türk halkına ve hükümetine teşekkürlerimizi ve en içten şükranlarımızı sunarız" ifadesiyle başlayan mektupta, "Reyhanlı, Antakya, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Adana, İstanbul, Ankara ve diğer pek çok şehirde evlerini ve kalplerini Esad'ın zulmünden kaçan kardeşlerine açan ve Suriyeliler'i misafirleri olarak ağırlayan büyük ve onurlu Türk halkını hiç unutmayacağız" ifadeleri yer alıyor.
Tarihin, bu zor zamanlarda Suriyeliler'e yardım eli uzatan Anadolu insanının yaptığı fedakârlıkları hatırlayacağını belirten mektup "Sizi temin ederiz ki, hiçbir güç, aramızdaki kardeşlik, akrabalık, dostluk ilişkilerine fitne sokmayı başaramayacaktır" deniyor.
Mektup, "Eğer buna teşebbüs edilirse, bu beyhude çabalara şiddetle karşı çıkacağımızı ve hep Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk halkının yanında olacağımızı ilan ediyoruz" açıklamasına yer veriliyor ve "Türkiye'nin demokrasisinin, istikrarının, ekonomik başarısının ve duruşunun, tüm dünyadaki milyonlarca Suriyeli, Arap ve Müslüman tarafından nasıl imrenerek izlendiğini ne kadar vurgulasak az" görüşü ifade ediliyor.
11 Mayıs'ta Reyhanlı'da düzenlenen saldırıda yaşamını yitirenler için başsağlığı dileyen mektup "Bu veile ile Türkiye'deki tüm kardeşlerimizin bayramını kutluyor ve bu bayram gününde Suriye halkının acısını bir nebze de olsa azalttığınız için teşekkür ediyoruz" sözleriyle sona eriyor.
Mektubun altında Amerika Birleşik Devletleri'nden İngiltere'ye, Katar, Suudi Arabistan, İsviçre ve Fransa'dan Almanya ve Kanada'ya kadar dünyanın farklı bölgelerinde yerleşik 47 Suriyeli örgütün imzası var.