6.7 büyüklüğünde depreme neden olacak fay hatı
Abone olAksaray’da 6.7 büyüklüğünde bir deprem oluşturabilecek aktif fay hatlarının olduğu, çeşitli üniversitelerce yürütülen çalışmalarda da bugüne...
Aksaray’da 6.7 büyüklüğünde bir deprem oluşturabilecek aktif fay
hatlarının olduğu, çeşitli üniversitelerce yürütülen çalışmalarda
da bugüne değin bilinmeyen yeni fay hatları bulunduğu bildirildi.
Uzmanlar, Aksaray’daki yapılaşmanın 6.7 büyüklüğündeki deprem
olasılığına göre oluşturulması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye ve özellikle İç Anadolu Bölgesi’ndeki depremsel
faaliyetleri araştıran Niğde Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Gürbüz, araştırmaların tüm
hızıyla devam ettiğini belirterek, "Aksaray ve çevresinde bugüne
kadar MTA’nın yanı sıra ben de kapsamlı çalışmalar yaptım. Türkiye
Deprem Bölgeleri Haritası’nda depremselliği en düşük olarak
gösterilmiş olan Aksaray ve yakın civarında son dönemde yürütülen
çalışmalar bölgenin deprem tehlike analizlerinin yeniden gözden
geçirilmesini gerekli kılar niteliktedir. 1996 yılında üretilen
Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nın üzerinden geçen yaklaşık 17
yıllık süreçte Aksaray ve çevresine dönük bilgilerimiz oldukça
artmıştır. Gerek bölgenin önceden bilinen eski fayları üzerinde
yapılan projelerle, gerekse de yeni keşfedilen aktif nitelikli
fayları ortaya koyan çalışmalarla bölgenin tektonik haritaları
güncellenmiştir. Ayrıca 1999 Marmara depremlerinden sonra ülkemizin
geneline yayılan sismik istasyonların dağılımıyla yeni meydana
gelen depremlere dair elde edilen bilgiler de hızla artmaktadır”
dedi.
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, Ankara ve Hacettepe
Üniversiteleri ile Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü’nün başta olmak üzere son dönemde bölgede yürütülen
çalışmaların, Aksaray ve çevresinin de tıpkı yurdumuzun hemen hemen
tamamının sahip olduğu gibi bir ‘deprem gerçeği’ olabileceğine
işaret ettiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Gürbüz, “Aksaray’ın doğrudan
sırtını yasladığı Tuz Gölü Fay Zonu bölgenin en önemli tektonik
yapısıdır. Niğde’nin Kemerhisar ilçesinden başlayıp, Aksaray ve
Şereflikoçhisar boyunca Ankara’nın güneyine kadar yaklaşık 200 km
boyunca takip edilebilen bu fay zonu oldukça önemli bir yapı olarak
bölgenin depremselliği açısından önem taşımaktadır. Tuz Gölü Fay
Zonu, Aksaray’da 2001 yılının Mart ayında meydana gelen 4
büyüklüğünde bir depremle üzerine tekrar dikkatleri çekmiştir. Daha
sonra 2005 ve 2007 yıllarında Ankara’da meydana gelen ve yöre
insanını oldukça endişelendiren deprem dizilerinde de bölgeye yakın
olduğundan dolayı tedirginlik oluşturmuştur. Çünkü oldukça uzun bir
hat boyunca gelişmiş olan Tuz Gölü Fay Zonu’nu oluşturan
segmentlere ait bilgiler yaklaşık 7 büyüklüğünde bir deprem
oluşturabileceğine işaret etmekteydi. MTA’nın son olarak yürüttüğü
çalışmalar ise Aksaray sınırları içerisinde 6.7 büyüklüğünde bir
deprem üretebilecek fay segmentlerinin mevcut olduğunu
göstermektedir. Ayrıca bölgede sadece Tuz Gölü Fay Zonu mevcut
değildir. Bunun yanı sıra Aksaray’ın Sultanhanı ilçesi civarında da
üzerinde sismik aktivitenin de gözlendiği önemleri yeni fark edilen
bir takım fayların etkinlikleri gerek bizim kendi çalışmalarımızda,
gerekse de diğer üniversitelerin yürüttüğü çalışmalarda ortaya
konmuştur” dedi.
ÇEVRE İLLERDEKİ DEPREMLER AKSARAY’I DA ETKİLER
Aksaray il sınırları içerisinde yer alan bu aktif fayların
haricinde yine Aksaray’ın komşusu niteliğindeki Niğde, Konya,
Kırşehir, Kayseri ve Ankara illerinde de mevcut fayların üzerinde
meydana gelebilecek büyük depremlerin Aksaray’ı ciddi anlamda
etkileyeceğini belirten Gürbüz, “Nitekim milattan sonra 1104
yılında Niğde’de meydana gelen 9 şiddetindeki depremde Niğde ili ve
civarında yaklaşık 40 bin can kaybı yaşandığı, 1717 yılında
Kayseri’deki 8 şiddetindeki depremde ise yaklaşık 8 bin 300
insanımızı yitirdiğimiz tarihsel belgelerde yer almaktadır. 1938
yılında Kırşehir’in Akpınar kesiminde meydana gelen 6.6
büyüklüğündeki depremde ise 158 can kaybı yaşanmıştır. Bütün bu
depremler Aksaray’da hissedilen ve endişe oluşturan depremler
olmuştur. Son olarak 2011 yılının Haziran ayında Aksaray merkezde
yaşanan 3.9 büyüklüğündeki deprem ve Mayıs 2013’te Aksaray’ın Eskil
ilçesi 3.6 büyüklüğündeki depremler yukarıda değinilen ve Aksaray
ve çevresini tehdit eden fayların aktif olduklarına ve yeni
depremler üretebileceklerine işaret etmektedir” şeklinde
konuştu.
Aksaray bölgesinde yapılaşma güvenliğine dikkat edilmesi
gerektiğini vurgulayan Gürbüz, “Bölgede hızla gelişen yapılaşmanın
bu gerçekleri gözardı etmeden gerçekleşmesi ise bölgenin her
meydana gelen depremde tedirginlik yaşamamasını garanti altına
almanın en önemli ve hatta tek yoludur” diye konuştu.
(İHA)