66 aylık çocukları bekleyen tehlike
Abone ol4+4+4 eğitim sisteminde çocukların 66 aylıkken okula başlama yaşını zorunlu tutulması beraberinde sakıncalar mı getirecek?
Psikolog Davut Şenyürek, 4+4+4 eğitim sistemine göre
okula başlayacak olan 66 aylık çocuklarda mülkiyet kavramı henüz
gelişmeyeceği için, toplumda hırsızlık olarak adlandırılacak
davranışların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Psikolog Davut Şenyürek, 4+4+4 eğitim sisteminin, çocukların 66
aylıkken okula başlama yaşını zorunlu tutması açısından birtakım
sakıncalar doğurabileceğine dikkat çekti. Bu yaştaki çocukların
fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin okula başlamak için elverişli
olmasına rağmen, duygusal gelişimlerini henüz tamamlamamış
olacaklarından sıkıntı yaşayabileceklerini ifade eden Şenyürek,
“66 ayda çocuk akranlarına göre zihinsel gelişimini
tamamlamış olabilir, hatta onlardan üstte de olabilir. Fiziksel
gelişimini de tamamlamış olabilir ama duygusal gelişimini
tamamlaması çok zor. Bu anlamda bir sıkıntı yaşayacaktır. Kendini
ifade etme ve mülkiyet kavramının gelişmesi gibi konularda
zorlanacaktır. Çocuk bu yaşta henüz, 'benim kalemim, benim masam,
benim dolabım' demeyi belki öğrenemeyebilir. Bu dönemde çocuğu
okula gönderdiğimizde arkadaşının kalemini, çantasını seviyorsa
alır. Biz buna hırsızlık demiş olacağız ama çocuk mülkiyet
kavramını geliştiremediği için bunu yapıyor. Yani bilinçli yapılan
bir davranış değil. İhtiyaç ya da hastalık anlamında kleptomanı
değil. Bu sadece bu dönemin getireceği bir sorun” diye
konuştu.
"YAŞ FARKI ORTADAN KALKMAYACAK"
Şenyürek, bu yaştaki çocukların, sistemin uygulandığı ilk yıl, üst
yaş gruplarıyla aynı sınıf içerisinde olacakları için psikolojik
bakımdan ezilebileceklerini de ifade ederek, “4+4+4 eğitim
sisteminin mantığı, 8'inci ve 5'inci sınıf öğrencisinin aynı
koridorda olmaması gerektiği. Bu yaş farkı öğrencinin ezilmesine,
psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmasına neden oluyor diye
4+4+4'te bunu ayırdık ama bu yıl 7 buçuk yaşında okula giden
öğrenciler var. Seneye bu öğrenciler 8 buçuk yaşında olacak. Biz de
bu yıl 5 buçuk yaşında bir öğrenciyi okula alacağız. Hatta
velisinin isteği olursa 5 yaşında bile alacağız. Bu durumda zaten 3
buçuk yaşı korumuş olacağız. İkisi de aynı ortamda olacak. Bu
sistemle hedeflenen şeye aslında ulaşılmamış olduğunu da
gösteriyor. Belki bir kademeli geçiş olabilirdi, yani ilk başta 6
buçuk yaş, 6 yaş, giderek aşağı çekilerek, bu 4 yıla yayılıp
kademeli bir şekilde 5 buçuk yaşına alınabilirdi. Ama şu an
itibarıyla o yaş farkını korumuş olacağız” dedi.
Öğrencilerin bu dönemde öğrenmeden ziyade kurallara uyumla ilgili
problem yaşayacaklarının da altını çizen Şenyürek, “Bu dönemde
okuma yazma öğretilmeyecek ama öğretmen sınıfa girdiğinde ayağa
kalkması gerektiği, tuvalete gitmek için izin alması gerektiği,
başkalarının eşyasını almaması gerektiği gibi bazı kurallar olacak.
Öğrencinin bu anlamda da zorlanacağını düşünüyorum” şeklinde
konuştu.
"ÖĞRETMENLER DE ZORLANACAK"
Şenyürek ayrıca, 4+4+4 eğitim sisteminde öğretmenlerin de
zorlanacağını kaydetti. Birinci sınıflarda yaş oranı küçülmesine
rağmen, sınıf öğretmenlerinin bu yaşa yönelik eğitim almadıklarına
değinen Şenyürek, “Sınıfa giren öğretmen bir sınıf öğretmeni, ana
sınıfı öğretmeni değil. 4 ay boyunca çocuğa ne tür bir eğitim
verebilir? Yani bu sadece oyalamamı olacak, çocuğu orada fiziksel
olarak bulundurmak mı olacak? O zaman öğretmen bunu nasıl
sağlayacak? Eğer oyun oynatamayacak, toplu etkinlik
yaptıramayacaksa, ki branşı gereği buna yatkın değil çünkü ana
sınıfı öğretmeni değil, o zaman baskıyla öğrenciyi sınıfta tutmaya
çalışacak, ki bu da 5 buçuk yaşındaki bir çocuğun gelişimi
açısından olumlu olmayacaktır” ifadelerini kullandı.