65 gölden 31i tamamen kurudu!
Abone olKüresel ısınmanın etkisiyle Göller Bölgesi'ndeki 65 gölden 31'i tamamen kurudu, 11 göl ise alarm veriyor...
Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü'nde, Göller Bölgesi'ne ilişkin
yapılan araştırma, Türkiye'nin çevre ve su kaynaklarını korumadaki
zayıflığını ortaya çıkardı.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şubesi'nce yapılan
araştırmada, Antalya, Isparta, Burdur, Afyonkarahisar, Denizli ve
Konya'yı içine alan Göller Bölgesi'nde bulunan irili ufaklı 65
gölden 31'inin tamamen kuruduğu, 11'inin kuraklık tehlikesi altında
olduğu belirlendi.
Rapordaki susuz göl ve sazlıklar
şöyle:
Antalya'da Elmalı İlçesi'nde bulunan Karagöl, Girdev Gölü, Müren
Gölü, Küçük Göl. Korkuteli İlçesi'nde bulunan Manay Gölü, Sarıgöl
(Kırkpınar), Gölcük, Genceli Gölü, Keklicek Gölü, Antalya'da
bulunan Karadayı ve Boğazak Sazlıkları. Burdur'da bulunan Kestel
Gölü, Yazır Gölü, Akgöl, Yarışlı Gölü, Mamak Gölü, Kurugöl,
Beylerli Gölü, Karaevli Gölü, Heybeli Gölü, Pınarbaşı Gölü.
Isparta'da bulunan Alparslan Gölü. Konya'da bulunan Suğla Gölü,
Arapçayırı Çumra Ovası, Güvenç Gölü, Yarma Bataklığı, Hotamış
Sazlıkları, Samsam Gölü, Akşehir Gölü, Karapınar Ovası ve Ereğli
Sazlıkları.
Risk altındaki göller
Rapora göre, Antalya'da Yamansaz Gölü'nün yarısı susuz ve susuz
bölümünde hızla dev binalar yapılaşması bulunuyor. Boğazkent'teki
Çakal Gölü'nün yarısı susuz.
Burdur Gölü'nün dikkuyrukları ve suları tehlikede. Yarısı
kurutulmuş Karataş Gölü'nün suları çekiliyor ve balıklar için
tehlike var. Gölhisar Gölü hızla kurutuluyor. Acı Göl'de tuz
stepleri tehlikede. Salda Gölü'nün kumları ve berraklığı artık
kayboluyor.
Isparta'da Eğirdir Gölü'nün kerevitleri ve varlığı tehlikede. Milli
Park içindeki Kovada Gölü eğer böyle devam ederse birkaç yıla kadar
kuruyacak. Konya'da Beyşehir Gölü'nun suları çekiliyor.
Afyonkarahisar'ın İscehisar Gölü mermer atıkları nedeniyle büyük
risk altında.
"Türkiye'nin kara yüzü..."
TTDK Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, 1997 yılında başlatılan
'Göllerimizi İstiyoruz' kampanyası çerçevesinde sorunları dile
getirilen göller ve sulak alanların birçoğunun bugün tamamen
kuruduğunu söyledi. Gündüz, rapordaki sonuçları 'Türkiye'nin kara
yüzü' olarak yorumladı.
Türkiye'nin geleceğinin büyük tehlikeye atıldığını belirten Gündüz,
"Bu liste Türkiye'nin tarım ülkesi olarak tarımını nasıl bir
tehlikeye attığının göstergesidir. Türkiye'nin yaklaşmakta olan
dünyanın en büyük tehlikesi küresel ısınmaya karşı nasıl savunmasız
kaldığının listesidir. Bu liste çocuklarımızdan çaldığımız
gelecektir" dedi.
1.4 milyon hektar kurudu
Türkiye'nin göl ve sulak alanlar açısından son derece zengin bir
ülke olduğu halde 20'nci Yüzyıl boyunca 1 milyon 400 bin hektar
sulak alan ve gölün kuruduğunu anlatan Hediye Gündüz, en büyük
zararın Göller Bölgesi'ndeki göllerde yaşandığını kaydetti.
Göller Yöresi'nde 65'ten fazla göl olduğunu ve bunların 31'nin
susuz olduğuna dikkat çeken Hediye Gündüz, "Küresel ısınmanın
ortaya çıkartacağı susuzluk sorununa karşı zararı en aza
indirebilmek amacıyla susuz olan göllere ivedilikle çözüm bulunmalı
ve sulara kavuşması sağlanmalıdır" dedi.
Neler yapılmalı?
TTDK'nın raporunda susuz kalan ve kuraklık tehlikesi yaşayan
göllerin geri kazanımı için de şu önerilerde bulunuldu: "Türkiye
adı geçen göllerini ve Türkiye'nin dört bir yanında kurutmuş olduğu
gölleri geri kazanma kanunu çıkarmalıdır. Havza planları
yapılmalıdır. Özellikle Çevre ve Orman Bakanlığı, Başbakanlık ve
DSİ'nin harekete geçerek toplumumuzun yüreğine kazınmış bu kara
sayfanın hemen silinmesini beklediğimizi ifade ediyoruz. Ayrıca
Türkiye'nin bu kadar gölü kurutarak tarihe yazdığı kara sayfa hala
dururken mevcut hükümetin HES adı altında yapmak istediği
santrallerle yeni bir kara sayfa açmaktan ve dereleri de göllerin
kaderine benzetmekten kesinlikle vazgeçmeye davet ediyoruz."