5G en çok beynimizi etkileyecek hastalıklar tavan yapacak
Abone olYeni 5. Nesil Mobil Telekomünikasyon Hizmeti ve Teknolojisi olarak adlandırılan 5G, hiç şüphesiz ki, günlük yaşantımıza önemli kolaylıklar getirecek. Ancak doktorlar 5G için daha çok baz istasyonu kurulacağından bu durumun birçok hastalığın tavan yapmasına sebep olacağını söylüyor.
5G teknolojisinin ezellikle beyni doğrudan etkileyeceğini
söyleyen Nörolog Dr.Mehmet Yavuz, 5G’nin sağlık açısından
tehlikelerine dikkat çekiyor.
5G'nin 4G'den farkı nedir? : Bilindiği üzere
1.nesilde sadece mobil telefon hizmeti, 2.nesilde ise telefonla
görüşebilmenin yanısıra mesajlaşma özelliği, 3.nesilde veri
paylaşımı ve daha hızlı iletişim, 4.nesilde ses ve
veri paylaşımının yanısıra görüntülü iletişim, nihayet
5.nesilde (5G) ise çok hızlı ses ve görüntüsel iletişimin yanısıra
nesnesel iletişim hizmeti de sunuluyor. Yani 5G de akıllı binalar,
akıllı araçlar gibi eşyalarla alakalı nesnesel iletişim imkanı
da mümkün olacak. Ancak 5G’nin daha kısa dalga boyu ama daha
geniş bant özelliği nedeniyle 4G ye çok daha fazla baz istasyonu
ihtiyacı söz konusu. Ayrıca daha fazla enerjiye ihtiyaç
duyulacak, uzmanlar aradaki enerji açığının giderilmesi için
tüm dünyada yaklaşık olarak 400 civarında yeni nükleer santrale
gereksinim olduğunu belirtmekte.
Daha fazla baz istasyonu, daha fazla hastalık
5G, 4G’ye göre çok daha fazla baz istasyonu ihtiyacı yaratıyor.
Yaklaşık olarak 150-200 metrede bir baz istasyonu ya da
güçlendirici anten yerleştirilmesi gerekiyor. Böylece havada çok
yoğun ve kesif bir elektromanyetik ortamın oluşması kaçınılmaz
olacaktır. Söz konusu elektromanyetik kirlilik, özellikle
yoğun yapılanmanın, yatay değil de dikey bina yerleşimlerinin
olduğu ortamlarda, yoğun mağazaların ve dolayısıyla ciddi
popülasyonun yaşandığı AVM’lerde daha bariz olarak kendini
gösterecektir.
Elbette ki teknolojiyi reddetmek, kabul edilir bir davranış
değildir. Ancak teknolojiye tamamen teslim olmak da, tamamen
reddetmek kadar uygun bir davranış tarzı değildir. Bu noktada
ifrat ve tefrite dikkat etmek zorundayız. Üzüldüğümüz nokta,
insanın kontrolünde bir teknoloji
icrasının yerine, yavaş yavaş teknolojinin kontrolünde insan
figürünün şekillenmeye başlamasıdır.
Tüm dünyada elektromanyetik kirlilik artacak
Sınırsız hızlı iletişim ve yoğun kitlesel iletişim, global bir
bakış açısıdır elbette ama sırf hayatımız daha kolaylaşacak diye
sağlımızı da riske atmamalıyız. Açık ve net olarak söylemeliyiz ki;
bugün, otuz sene öncesine göre Alzheimer hastalığı neredeyse bin
misli daha fazla artmıştır. Üstelik
giderek genç nüfusu da etkisi altına almaktadır. Peki ne oldu da
Alzheimer hastalığı bu kadar arttı? Sebep olarak kesin şu ya
da bu diyemiyoruz maleesef, ama en büyük şüpheli “elektromanyetik
kirlilik”.
Cep telefonu dalgaları, radyo ve televizyon dalgaları, kablosuz
internet ortamları ve telsiz frekanslarının çok ciddi
elektromanyetik kirlilik oluşturduğuna dair kimsenin bir kuşkusu
yok. Son yıllarda panik atak, depresyon, çeşitli anksiyete ve
kaygı bozuklukları da önceki yıllara göre
anormal bir artış göstermiştir. O halde gerek Alzheimer gibi beynin
organik bozukluklarının, gerekse psikolojik hastalıkların arka
planında elektromanyetik kirliliğin bulunması,
yüksek ihtimaldir.
5G tüm canlılara zarar verebilir
Hep dumansız hava sahası diyoruz ve doğru da diyoruz ama bence asıl
önemli olan dalgasız hava sahasıdır. Umarım bunu somut olarak
öğrendiğimizde çok geç kalmış olmayız. Hekim, hakim ve hakem
kelimelerinin üçü de arapça kökenli olup “hüküm” kelimesinden
türemiştir. Dolayısıyla bu üç meslek grubu da, mevcut
donanımlarıyla kendi alanlarında, değişen ve gelişen şartlara göre
kitabi olmayan konularda ictihat eder. Bu nedenle uzun yıllara
dayanan mesleki tecrübelerimden hareketle, kanaatim;
elektromanyetik yoğunluğun beyni ve zihni olumsuz
etkilediği ve ciddi düzeyde Alzheimer hastalığını tetiklediği
yönündedir. Ayrıca çeşitli araştırma labaratuvarlarında yapılan
hayvan deneyleri, görüşümü destekler mahiyettedir. Şimdi
hal böyleyken, önümüzdeki süreçte hizmete sokulması planlanan,
5G teknolojisinin beyni çok daha
şiddetli etkilemesi kaçınılmaz gibi görünmektedir. Üstelik sadece
insan sağlığı üzerine değil, 5G’nin oluşturacağı yoğun
elektromanyetik gerilimin, ekosistem üzerine, kuşlar, arılar ve
böcekler gibi canlılara da zarar vereceğini düşünüyorum.
5G için pilot uygulama yapılmalı
Yeni bir ilaç keşfedilip, piyasaya sürülmeden önce yıllar süren bir
çok testlerden ve faz çalışmalarından geçmektedir. O halde insan
sağlığı ve tüm ekosistem için tehdit oluşturma ihtimali olan
bir teknolojinin sağlıklı bir pilot uygulama yapılmadan insan
hayatına sokulması çok tehlikelidir. Bu noktada sağlımız için
havamızı dumandan da dalga dan da arındırmak
zorundayız. Bu nedenle kablolu telefon, kablolu televizyon, kablolu
internet gibi kablolu iletişime geçmek zorundayız. Teknoloji
tarafından hükmedilen değil, teknolojiye hükmeden bir insanlık
için çok da geç kalmış sayılmayız.