Ülke, şehir alevlere teslim.
İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Bolu ve Karabük'te çıkan orman ve
kırsal yangınlarına müdahale gece boyunca sürdü. Sadece 5 ildeki
yangınlarda 3 bin 583 kişinin tahliye edildi. Çalışmalara 90 hava
aracı 4 bin 717 personel ve 1218 araç katıldı.
Ülkemizdeki çıkan yangınların dağılımına bakacak olursak;
Aydın'da 6, Amasya'da 1, Antalya'da 7,
Balıkesir'de 1, Bolu'da 1, Bingöl'de 1, Bitlis'te 1,
Burdur'da 4, Bursa'da 4,
Çankırı'da 2, Çanakkale'de 2,
Denizli'de 1, Elâzığ’da 1, Edirne'de 1,
Isparta'da 2, İstanbul'da 2, İzmir'de 7,
Kahramanmaraş'ta 1, Karabük'te 2, Kastamonu'da
1,
Kütahya'da 4, Hatay'da 2, Manisa'da 3, Mersin'de
1,
Muğla'da 5, Osmaniye'de 1, Samsun'da 1, Zonguldak'ta
1,
Sakarya'da 1, Sinop'ta 1, Sivas'ta 2 yangın meydana
gelmiştir.
Bölgedeki bazı evler ve hayvan barınağı tahliye edildi. Alevler
kısa bir süre sonra geri dönüşüm fabrikası, mermer, kablo, ahşap
işletmeler, mobilya atölyesi gibi birçok dükkâna
sıçradı. Belli ki bu yerler rast gele seçilmiş ilçeler
değil. Planlanmış, üzerinde çalışılmış projeler.
Ne zaman ki dağdaki inlerine girse silahlı kuvvetler
…
Ardından hemen bir yangın.
Çünkü artık silahlı güçleri ve kendi içlerinde
“meşruiyetleri” kalmadı. Gayri meşru olmak onların dünya ya geliş
sebepleri…
87 ev ve 45 iş yeri boşaltıldı, 16 ev yandı. 78 kişi
etkilendi, 29’u hastanede can kaybımız olması şükür sebebi
tesellimizdir.
Yangın göz göre geldi diyen;
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay "Havadan
müdahale gereken alanlarda, gün boyunca etkili çalışma olmadı ve bu
iş büyüdü. Biz sorduğumuzda rüzgâr var dendi, başka yerlerde yangın
var dendi. Şu anda yaşadığımız sorun göz göre göre geldi"
demesi sadece vicdansızlıktır.
İtfaiyesi, jandarması, polisi, UMKE, AFAD ve pek çok sivil
kuruluş, vatandaşlar, devletimizin sınırsız gücü ve imkanlarıyla,
uçak, helikopter, toma, iş makinaları ve tüm alet teçhizatıyla
müdahalesini görmezden gelmek vicdansızlık olur.
Ortada tasarlanmış seri cinayet planları varken…
Bu yangınların aynı anda çıkarılmış olması meteorolojik ve
iklimsel şartlar olarak düşünmek mümkün müdür?
Kaldı ki yangınlara ilk müdahale en hızlı şekilde
gerçekleşmiştir. 20-30 dakikada. Ülkemizde ormanların bazı zor
arazi ve dağlık bölümlerde olması sebebiyle, uçaktan ziyade
helikopterle mücadelenin daha etkili müdahale yöntemi olduğundan
söz etmek de mümkündür.
Helikopterler zorlu noktalarda oldukça riskli uçuşlar
gerçekleştirerek defalarca bölgelere gidip canlarını tehlikeye
attılar. Sosyal medyada belediye başkanları ve siyasiler zaman
zaman buraya helikopter gönderin gibi çağrılar yaptılar.
Helikopteri anında bir noktaya yönlendirmek için gerekli hava
koşulları yangının durumu gibi birçok ayrıntının uygun olması
halinde bu görev gerçekleşebiliyor.
Bu görevlerin ne kadar zor ve tehlikeli olduğunu düşen yangın
söndürme uçağında maalesef kaybettiğimiz 8 kahramanla birlikte bir
kez daha öğrenmiş olduk.
Yangınlarla yapılan başarılı mücadeleye rağmen, bu manipülatif
yayın ve söylemler yangınla mücadeleyi sekteye uğratamadı.
Yaptıkları manipülasyonda yine başarısız oldular.
Ülkemizdeki her türlü afette tüm siyasi kimlikler, tüm siyasi
görüşler bir kenara bırakılmalıdır.