Koronavirüs önlemleri kapsamında mart ayının sonlarında hem çalışanları hem de işverenleri desteklemek için çalışanlara kısa çalışma ödeneği ödenmeye başladı.Kısa çalışma ödemesinin süresi ise 3 aydı ve haziran sonunda bitti. Ancak salgın nedeniyle bu süre önce temmuz ayına, son düzenlemeyle de ağustos ayı ortasına kadar uzatıldı. Bu kapsamda beş aydır işletmeler kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor, bu işyerlerinde çalışanlara da beş aya yakındır İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödeme yapılıyor.Benzer durum ücretsiz izne ayrılanlara ödenen nakdi ücret desteği için de geçerli. Kısa çalışma ödeneğinden yararlananların sayısı 3.5 milyonun üzerinde, nakdi ücret desteğinden yararlananların sayısı da 1.7 milyonu üzerinde. İşte bu 5.2 milyon kişi, emeklilik konusunda endişeli. Peki, endişe ne? Hürriyet yazarı Noyan Doğan gerek kısa çalışma ödeneği alanların, gerekse de nakdi ücret desteğinden yararlananların bu endişelerinde haklı olduğunu belirtti. İşte Doğan'ın yazısından ilgili bölüm:Salgın döneminde kimi işyerleri faaliyetini tamamen durdurdu, çalışanlar da kısa çalışma ödeneği aldı ve bu sürede çalışanların emeklilik primleri yatmadı.Kimi işyerleri ise kısa çalışma ödeneği alabilmek için haftalık çalışma sürelerini geçici olarak en az üçte bir oranında azalttı ve bir ay içinde çalışılmayan günler için kısa çalışma ödeneği alındı, çalışılan günler için de işveren çalışanına hem maaş yatırdı hem de sadece çalışılan günlerin emeklilik primlerini ödedi.Örneğin, işyeri kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için faaliyetini azaltmışsa ve 30 gün içinde sadece 10 gün çalışılmışsa; çalışan 20 günün parasını kısa çalışma ödeneğinden aldı, kalan 10 gün için de işverenden maaşını aldı, işveren de 10 günlük prim yatırdı. Bu da çalışanın bir ay içinde 20 gün priminin yatmadığı anlamına gelir. İşyeri kısa çalışma ödeneğinden 3 ay yararlanmışsa, 3 ay içinde de çalışanın 60 gün primi yatmaz. Bu durum da çalışanın emeklilik süresini etkiler ve daha geç emekli olmasına neden olur.Aynı durum nakdi ücret desteği alanlar için de geçerli; emeklilik primleri yatmadığı için emeklilik süresi uzar.Eğer çalışanın emeklilik için prim gün sayısı sorunu yoksa, prim gün sayısı fazlaysa, emeklilik için yaşı bekliyorsa kısa çalışma ödeneği veya nakdi ücret desteğinden dolayı eksik prim yatması sorun olmaz. Ama çalışanın emeklilik için yaşı tutuyorsa, prim gün sayısı eksikse; işte o zaman kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği süresi büyük sorun olur, çalışanın emekli olma süresi uzar. Sadece çalışan değil bu durum çalışanın eş, çocuk gibi hak sahiplerini de etkiler.Peki, prim yatırılmayan süreler borçlanılarak, tamamlanabilir mi? Maalesef, iş kanunu, kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği süresince ödenmeyen primler için çalışanlara bu primleri borçlanarak ödeme imkanı tanımıyor. Bunun için yasal düzenleme yapılıp, kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteğinin borçlanabilecek süreler içine eklenmesi gerekir. Böyle bir yasal düzenleme gündemde mi? Şimdilik değil. Hal böyle olunca da çalışanların, emekli olabilmesi için, prim ödenmeyen süre kadar çalışması gerekir.Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği alan ve bu sürelerde emeklilik primleri yatmayıp da emeklilik süresi uzayanlar ne yapmalı? Her ne kadar kısa çalışma ve nakdi ücret desteği süreleri için borçlanma imkanı olmasa da iş kanunu emeklilik için prim gün sayısı yetmeyenler için borçlanma imkanı tanıyor. Nedir bunlar? Çalışan kadınlar doğum borçlanması, erkekler de askerlik borçlanması yaparak prim gün sayılarını artırabilirler. Aynı şekilde er, erbaş, yedek subay okulunda geçen süreler de borçlanılabilir.