51 milyar dolar kayıp
Abone ol2007 yılında devletin yıllık sigorta primi kaybının en az 51 milyar YTL civarında olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye'de yüzde 30'lar civarında seyrettiği tahmin edilen kayıt
dışı ekonomi nedeniyle 2007 yılında devletin vergi ve sosyal
güvenlik sisteminin yıllık sigorta primi kaybının en az 51 milyar
YTL civarında olduğu tahmin ediliyor. Devletin alamayacağı vergi
tutarı 32 milyar, SSK, Bağ-Kur ve işsizlik sigortası primi kaybı
ise 19 YTL'yi bulacak.
Türkiye kayıt dışı ekonominin ve kayıt dışı çalışanların oranını
her yıl 2 puan aşağı çekebilmeyi başarırsa 10 yıl içinde 182 milyar
YTL vergi, 50 milyar YTL de sigorta primi olarak toplam 232 milyar
YTL'lik ek kaynak sağlayabilecek. ATO'nun hazırladığı ''Kayıt Dışı
2007'' raporuna göre kayıt dışı ekonominin Türkiye'deki boyutuyla
ilgili olarak, hesaplama yöntemine göre araştırmacılar GSMH'nin
yüzde 2'siyle yüzde 137'si arasında değişen oranlarda ve
birbirinden çok farklı sonuçlar ortaya çıkarıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla, 4 Ekim 2006 tarihli Resmi
Gazete'de yayımlanan ''Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele (KADİM)
Projesi''yle ilgili genelgede (2006/28) Türkiye'de kayıt dışı
ekonominin GSMH'nin yüzde 50'sinden fazla olduğu tahminine yer
verildi.
Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu, endüstriler arasında mal
ve hizmet akımını gösteren INPUT-OUTPUT tablolarını esas alan bir
modelleme çerçevesinde Türkiye'deki kayıt dışı ekonominin GSMH'ye
oranını yüzde 30 olarak hesapladı. Bazı uluslararası araştırmalarda
ise Türkiye'deki kayıt dışı ekonominin GSMH'ye oranı yüzde 32-34
oranları arasında hesaplanıyor. Kayıt dışının ekonomi üzerinde
doğrudan ve dolaylı olarak bir çok olumsuz etkisi bulunuyor. En
doğrudan etkilerin başında devletin tahsil edemediği vergi ve
sigorta primleri geliyor.
KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN MALİYETİ
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) işgücü istatistikleri
kapsamında hesapladığı kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 50
düzeyinde seyrediyor. Türkiye genelinde çalışan 22,6 milyon kişinin
10,9 milyonu herhangi bir sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmadan
çalışıyor. Bunların yaklaşık 3 milyonunu tarım kesiminde yaygın
olan ve yasal olarak herhangi bir sosyal güvenlik sistemine
kaydolması gerekmeyenler oluşturuyor. Geri kalan 7,9 milyon kişi
ise yaptıkları iş nedeniyle SSK veya Bağ-Kur'a kayıtlı olmaları ve
dolayısıyla kazançları nedeniyle vergi ödemeleri gerekiyor.
KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN PRİM KAYBI 19 MİLYAR YTL
Bir sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmayanların 2 milyon 574
bini ücretli, 1 milyon 635 bini ise yevmiyeliler oluşturuyor. Bu
kapsamdaki toplam 4 milyon 209 bin kişinin yasalar gereğince SSK'ya
kayıtlı olması, SSK ve İşsizlik Sigortası Primiyle gelir ve damga
vergisi ödemeleri gerekiyor. Şu anda uygulamada bulunan asgari
ücret üzerinden SSK'ya kayıtlı bir çalışan için yılda ortalama 2
bin 253 YTL SSK ve 202 YTL İşsizlik Sigortası Primi ödeniyor.
Buna göre kayıt dışı çalışan ücretli ve yevmiyeliler yüzünden
yıllık toplam prim geliri kaybı 9,5 milyar YTL'si SSK, 852 milyon
YTL'si de işsizlik sigortası olmak üzere toplam 10,3 milyar YTL'yi
buluyor. Kayıt dışı çalışan 323 bin işveren ve 3 milyon 368 bin
kendi hesabına çalışanın ise yasalar gereğince Bağ-Kur'a
kaydolmaları gerekiyor. Bu kapsamdakilerin toplamı 3 milyon 609
bini buluyor. En düşük basamaktan Bağ-Kur primi ödeyen bir Bağ-Kur
üyesi yılda 2 bin 223 YTL ödüyor.
Bu kapsamdakilerin kayıtlı hale getirilmesi halinde Bağ-Kur'un elde
edebileceği prim geliri yıllık 8 milyar 207 milyon YTL olarak
hesaplanıyor. Türkiye'nin kayıt dışı istihdamı ve ekonomiyi bir
anda tümüyle yok etmesi beklenmiyor. Ancak bu oranları kademeli
olarak indirmek bile sosyal güvenlik sisteminin prim ve Devletin
vergi gelirlerini göz ardı edemeyecek şekilde artırabilecek.
KAYITDIŞININ VERGİ KAYBI
Türkiye'de devlet son yıllarda GSMH'nin yüzde 25'i oranında vergi
tahsilatı yapıyor. Kayıt dışı ekonominin GSMH'ye oranı yüzde 30
kabul edilirse, 2006 yılında bu nedenle devletin alamadığı vergi
30,3 milyar YTL düzeyinde hesaplanıyor. 2006 yılında kayıt dışı
istihdam nedeniyle uğranan prim kaybı ise 17 milyar YTL civarında
bulunuyor. Devlet bu yıl 158 milyar YTL vergi toplamayı amaçlıyor.
Yüzde 30'luk kayıt dışı ekonomi nedeniyle toplanamayacak vergi ise
32 milyar YTL olarak tahmin ediliyor. Bu yıl devletin kayıt dışı
çalışmadan kaynaklanacak, 18,5 milyar YTL'lik prim (SSK, Bağ-Kur ve
İşsizlik Sigortası Fonu) eklendiğinde toplam yıllık vergi ve prim
kaybı 50,5 milyar YTL'ye ulaşıyor.
KAYIT DIŞI KADEMELİ OLARAK AZALTILIRSA
Türkiye'nin kayıt dışını bir anda yüzde 10'lu oranlarda olduğu
tahmin edilen gelişmiş ülkeler düzeyine indirmesi beklenmiyor.
Ancak bir program kapsamında kayıt dışı ekonominin ve istihdamın
tedrici olarak her yıl belli bir oranda aşağı indirilmesi halinde
bile önemli bir kamu geliri elde edilme olanağı bulunuyor.
Yapılan hesaplamalara göre eğer Türkiye kayıt dışı oranını her yıl
GSMH'ye oran olarak 1,5-2 puan azaltabilirse 10 yıl içinde gelişmiş
ülkeler düzeyine inebilecek. Araştırma kapsamında, Türkiye
ekonomisinin yılda ortalama yüzde 5 oranında büyümesi, kayıt dışı
ekonominin GSMH'ye oranının yılda 2 puan azaltılması ve genel bütçe
2006 yılında yüzde 24,5 olan vergi gelirlerinin GSMH'ye oranının
(dar anlamda vergi yükü) sabit kalması halinde fazladan elde
edilebilecek vergi geliri ve kayıt dışı istihdam oranının her yıl 2
puan azaltılması halinde sağlanacak ek sigorta primi geliri
hesaplandı.
10 YILDA ELDE EDİLEBİLECEK VERGİ GELİRİ
Kayıt dışı ekonomi nedeniyle en fazla etkilenen gelir, kurumlar,
dahilde alınan mal ve hizmet vergileriyle (KDV ve ÖTV) damga
vergisini dikkate alındı. Söz konusu vergiler toplam vergi
gelirlerinin yüzde 75'ine yakın bir büyüklük oluşturuyor. GSMH'ye
oranı ise yıllara göre değişiklik göstermekle birlikte son yıllarda
yüzde 18 civarında seyrediyor. Türkiye ekonomisi her yıl yüzde 5
oranında büyür ve buna paralel olarak da kayıt dışı ekonominin
GSMH'ye oranı 2 puan düşürülebilirse Türkiye 10 yıllık dönemde
fazladan toplam 181,8 milyar YTL'lik vergi geliri tahsil
edilebilecek.
KAYITDIŞI İSTİHDAM ORANI 2 PUAN AZALTILIRSA
Ücretli, yevmiyeli, işveren ve kendi adına çalışanlar arasındaki
kayıt dışı işsizlik oranın da her yıl 2 puan azaltılarak 10 yıl
sonra yüzde 20'ye indirilmesi halinde elde edilecek sosyal güvenlik
primi tutarını da hesaplandı. Toplamda yüzde 48,5 olmakla birlikte,
geçen yıl kasım ayında 7 milyon 900 bin kişi olan kayıt dışı
çalışan ücretli, yevmiyeli, işveren ve kendi hesabına çalışanlar
arasındaki kayıt dışılık oranı ise yüzde 40 olarak gerçekleşti. Bu
oranın her yıl 2 puan düşürülmesi, kayıt dışı çalışan sayısının
yılda ortalama yüzde 6,4 oranında azaltılmasına bağlı
bulunuyor.
Dolayısıyla kayıt altına alınan çalışan başına devletin yılda
ortalama 2 bin 347 YTL prim geliri elde edildiği dikkate
alındığında kayıt dışı istihdam oranı yılda 2 puan azaltılarak 10
yılda 2007 yılı fiyatlarıyla toplam 50,2 milyar YTL'lik sigorta
primi elde etme sansı bulunuyor. Kayıt dışı çalışan ücretli,
yevmiyeli, işveren ve kendi hesabına çalışanların oranında her 2
puanlık düşüş 2007 yılı fiyatlarıyla 720 milyon YTL'lik SSK,
İşsizlik Sigortası ve Bağ-Kur prim geliri elde edilmesine yardımcı
olacak.
ATO BAŞKANI AYGÜN
Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ankara Ticaret Odası
Başkanı Sinan Aygün, kayıtdışılığın en büyük karadelik haline
geldiğini belirterek, ''kayıt dışılık hayalet ekonomi, gölge
ekonomi'' dedi. Aygün, şunları söyledi: ''Türkiye'de gerçek
ekonominin yanında bir de gölge ekonomi, hayalet ekonomi çalışıyor.
Hayalet ekonominin olduğu bir ülkede ekonominin ayakta durması
mümkün değil. Gerçek ekonomi çalışıyor, gölge ekonomi rantı yiyor.
Rekabet, etik kalmamış. Gerçek bir malı üreten sanayici bu mali 100
YTL'den satarken, aynı malı, hayalciler 50 liradan satıyor. Hayalet
ekonomi kaçak ekonomidir, fason ekonomidir, sanal ekonomidir.
Türkiye bunun çaresini bulamazsa ağızıyla kuş tutsa insanına refah
sağlayamaz. Kaçak ekonomi önlenemezse bu ülkede adalet de, sosyal
güvenlik de, gelir dağılımı da yerlerde sürünür.''