500 milyon dolara patlayan ders
Abone olGaranti eski Genel Müdürü Öngör bir gecede 500 milyon dolar kaybedince ders almış...
Dünya dengelerinin hassaslaştığını ve krizlerin artık
kaçınılmaz hale geldiğini belirten Garanti Bankası eski Genel
Müdürü Akın Öngör, üst kademe yöneticilerin bu dönemlerde sakin
olması gerektiğini söyledi. 1991-2000 yılları arasında Garanti
Bankası'nın Genel Müdür koltuğunda oturan Öngör, "1994'te bir
gecede 500 milyon dolar kaybettik, sakin durmayı o an öğrendim"
dedi.
Türkiye Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN) ve Bilgi Üniversitesi
işbirliğiyle gerçekleştirilen "Küresel Ekonomik Kriz Sürecinde
İnsan Kaynakları'nın Kritik Rolü" başlıklı seminerde konuşan Öngör,
tecrübelerini İK yönetcileri ve katılımcılarla paylaştı.
Krizler artık über trend oldu
10 yıllık Genel Müdürlük tecrübesinde birden fazla krizle
karşılaştığını ifade eden Öngör, yaşadığı krizleri şöyle anlattı:
"1991'de Irak'a girildi, 1994'de Tansu Çiller krizi oldu, muazzam
bir develüasyonla perişan olduk, 1997'de Uzakdoğu da finans krizi
oldu, oradaki finansal kriz bizim buradaki tekstil piyasalarını
altüst etti. 1997 krizini yaşadık. Derken 1998'de Rusya krizi
yaşadık. Artık krizler bir über trend oldu. O kadar küresel bir
ortamda yaşıyoruz ve o kadar hassas dengeler söz konusu ki, bu
krizlerin olmaya devam etmesi kaçınılmaz."
Küresel dengenin içinde krizlerin çıkmamasının olanaksız
olduğunu dile getiren Öngör, bunun için de kriz olmayan iyi
zamanlarda hazırlık yapılması gerektiğine işaret etti. Bu süreçte
İK profesyonellerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Öngör, "İK
yönetimini alt kademelerin yönetimi olarak değil, üst yönetimin bir
parçası olarak algılayacaksınız" dedi.
Öngör, yöneticilerin birinci sınıf adamları yanlarına almak için
kendilerinin de onlar kadar iyi olması gerektiğini vurguladı. İK ve
teknoloji alanında çalışan yöneticilere gereken önemin gösterilmesi
gerektiğini vurgulayan Öngör, "İşin en temelinde 3 unsur bulunuyor.
Birincisi insan, ikincisi süreçler (nasıl iş yapıyorsunuz) ve
üçüncüsü teknoloji. Bu unsurların doğru yönetilmesi gerekiyor. Bir
Genel Müdür, İK'yı personel yönetimi olarak mı görüyor, yoksa bütün
bir yönetimin stratejik bir parçası olarak mı görüyor, bu çok
önemli bir ayrım" şeklinde konuştu.
İlk işim yuvarlak masa almak oldu
Genel Müdür olduktan sonra ilk yaptığı işlerden
birinin yuvarlak bir masa almak olduğunu anlatan Öngör, "Genel
Müdürler vazgeçilmez adamlar olmayı sever, dolayısıyla uzun masayı
tercih ederler. Yuvarlak masa aldım çünkü, uzun masalarda
Genel Müdür başa oturur, herkes yanlara, yani hiyerarşik bir düzen
vardır. Halbuki bu bankanın genel yönetimini beraber
kararlar alarak yapacaksak, bu yuvarlak masanın çevresinde eşit
olarak oturmayı öğrenmeliydik" diye konuştu.
Yöneticilerle tecrübelerini de paylaşan Öngör, şu açıklamalarda
bulundu: "Öncelikle sakin olacaksınız, çünkü insanlar baskı altında
sakin düşünemez, hata yapar. İkincisi İnsanlarınızın iyi yönlerini
ortaya çıkartmak için çalışacaksınız. Üçüncüsü de telaşsız ama
hızlı olacaksınız. Çünkü krizden yine krize beraber girdiğiniz
insanlara çıkacaksınız. İnsanların yeteneğini ortaya koymak
motivasyondan geçiyor. Motivasyon da maddi imkanların eşit
dağıtımdan geçer."
Referans