50 yıl sonra Avrupanın hali
Abone ol50 yıl sonra Avrupa Birliği genişliyecek ama çok da değişmeyecek. Peki Türkiye'nın konumu ne olacak?
Beş Avrupa ülkesinin vatandaşları, AB'nin 50 yıl sonra fazla
değişmemiş olacağına inanıyor. Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere
ve İspanya'da yapılan nabız yoklamasına göre, insanlar 50 yıl
sonraki AB'nin, genişlemiş sınırları haricinde bugünkünden çok
fazla değişikliğe uğramayacağını düşünüyor.
Beş ülkenin vatandaşları, aynı ortak para biriminin
kullanılacağına, fakat birliğin federasyona dönüşmeyeceğine
inanıyor. Novatris-Harris şirketince Roma antlaşmasının 50. yıl
dönümü dolayısıyla yapılan ve "France 24" TV kanalında yayınlanan
araştırmaya göre, Avrupalıların büyük çoğunluğu, birliğin 50 yıl
sonra da ayakta olacağını düşünüyor.
Böyle düşünenlerin oranı, AB anayasasını reddeden Fransa'da yüzde
85'i buluyor. Aynı şekilde düşünen İngilizlerin oranı yüzde 62
çıktı. Ezici çoğunluk, avronun ortak para birimi olacağına da
inanıyor. Sadece sterlin kullanmaya devam eden İngilizlerin yüzde
19 kadarı, ileride her milletin kendi parasına döneceğini
düşünüyor.
Araştırmaya katılanların çoğu, tek başkanın yöneteceği bir
federasyonun ortaya çıkacağına inanmıyor. Federasyonu muhtemel
gören Almanların oranı yüzde 40. Avrupalıların çoğunun fikir
birliği içinde oldukları bir konu da genişleme. 2057'ye
gelindiğinde AB'nin sınırlarının genişlemiş olacağı
düşünülüyor.
TÜRKİYE
AB'ye Türkiye'nin katılımı konusunda Fransızlar ve İspanyollar en
şüpheciler olarak gözüktü. Fransızların sadece yüzde 38'i,
İspanyolların yüzde 36'sı Türkiye'nin AB'ye katılacağına inanıyor.
Bu rakam İngiltere ve Almanya'da yüzde 46 çıktı.
İtalyanlar ve İspanyolların yüzde 50 ve yüzde 49'u, 2057'de AB
sınırlarının Rusya'yı da kapsayacağını düşünüyor. İngilizler,
Almanlar ve Fransızların ise ancak üçte biri böyle düşünüyor.
50 yıl sonraki Avrupa'da hakim dinin Hristiyanlık olacağına
Almanlar, İtalyanlar ve İspanyolların çoğu inanıyor. Böyle düşünen
Fransızların oranı yüzde 34. İslam'ın hakim olacağını düşünen
Fransızların oranı da yüzde 22 çıktı. İngiltere'de de buna yakın
oranlar görüldü.