50 senelik aşkın hikayesi
Abone ol50 yıldır eşiyle beraber olan Orhan Büyük bu mucizeyi anlattı
Dünyanın en masumane duygusu olan aşkın, en saf halini yarım
asırdır dolu dizgin yaşayan Bayük çifti,14 Şubat Sevgililer gününde
ikinci baharlarını yaşadıklarını ifade ettiler. Kore gazisi Orhan
Bayük unutulmaz savaş yıllarında vatanına ve eşine kavuşma aşkını
gözyaşları içinde anlattı.
25 Haziran 1950 yılında gerçekleşen Kore Savaşı'nda Türkiye
Cumhuriyeti tarafından gönderilen Topçu Tugayı'nda görev alan Orhan
Bayük 2010 yılının 14 Şubat Sevgililer gününde eşi ile ikinci
baharı yaşadıklarını ifade etti. Savaşta 2 yıl boyunca görev
aldığını söyleyen Kore Gazisi Orhan Bayük savaş yıllarında vatanına
ve eşine kavuşma hasretini gözyaşlarına boğularak anlattı. Kore
Gazisi Bayük, "Savaş çok zorlu ve riskli olarak geçti. Eşim
aynı zamanda benim teyzemin kızı olur" dedi
Küçük yaşlardan beri eşinden hoşlandığını belirten Büyük
sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben çok küçük yaştan itibaren
kendisinden hoşlanıyordum zaten. Ama utangaçlığım ve mahçupluğumdan
ötürü bir türlü duygularımı ifade edemiyordum. Eşime hep
duygularımı açıklayan ancak bir türlü göndermeye cesaret edemediğim
yazılmış mektuplarım vardı. 1949 yılında askerlik durumu dolayısı
evden ayrıldım. Türkiye Cumhuriyeti'nin 1950 yılında Kore'ye
gönderdiği Topçu Tugayı'nda görev aldım. Zor koşullar altında geçen
savaş dönemlerinde beni en çok ayakta tutan duygunun eşime karşı
duyduğum büyük aşk olduğunun farkına vardım. 2 yıl boyunca savaşta
görev aldıktan sonra Vatanıma döndüm. Kore Savaşında Türkiye
Cumhuriyeti'nin görev süresi bittikten sonra Tugay Komutanlığı
olarak vatanımıza döndük. Vatanıma kavuştuğum an önce aileme daha
sonra ise eşime kavuşmak istiyordum" dedi.
YARIM ASIRDIR AYNI YASTIĞA BAŞ KOYUYORLAR
Savaş yıllarındaki vatan ve sevgili aşkına duyduğu özlemi
gözyaşları içerisinde anlatan Kore Gazisi Orhan Bayük 1952 yılında
muradına erdiğini anlatarak sonunda duygularını
resmileştirdiklerini açıkladı. Gazi Bayük, "1952 yılında
yanımda Kore'den hatıra olarak getirdiğim bir adet fotoğraf
makinesi ile vatanıma döndüm. Öncelikle ailem büyük mutluluk içinde
beni karşıladı. Ayrıca yanımda getirdiğim fotoğraf makinem ile ilk
olarak ailemin ve eşimin fotoğraflarını çektim. Daha sonra eşime
karşı olan duygularımı ifade ettiğimde aileler de razı oldu ve aynı
yıl içerisinde evlendik.
Eşime karşı uzun yıllardır duyduğum aşkın meyveleri olan
3 çocuğumuzla birlikte mutlu bir yuvaya sahip olduk. Bu aşkın
temelinde her şeyden önce tüm zorluklara karşı anlayış ve
tarafların birbirini idare edebilme gücü yatıyor" diye
açıkladı.