Taksim...
İstanbul'un göbeği...
Zengin Anadolu kültürünün batıyla harman meydanı...
Ve son yıllarda SAPIKLARIN; polise, kültürümüze
ve ahlakımıza, meydan okudukları bir mekan...
Her yılbaşı aynı manzara;
Ve bu yılbaşı tekrar eden yine aynı film...
-Taciz!
-Sapıklık!
-Ahlaksızlık!
-Ve duyarsızlık!
En can sıkıcı olanı da sonuncusu...
Çünkü bunlar İstanbul'un göbeğinde oluyor...
Sorun bakalım!
Bu görüntülerden sonra, yılbaşında Taksim'e kim
çıkar?
Sorun bakalım!
29 Ekim 2006'daki Mustafa Sandal konserinde yaşanan taciz
rezaletinden sonra kim meydandaki bir konsere kızı,
kızkardeşini, eşini gönderir?
Sorun bakalım!
Milli bir coşkuda bayrağını alıp kim Taksim'e
koşar?
Şu son olay sıradan bir vaka mı?
Hayır...
Çünkü söz konusu olan kendini bilmez 3-4 sarhoş
değil...
Yaklaşık 50 kişilik bir SAPIK grubu...
Bir kaç dakika süren bir olay da değil...
POLİSTEN UZAK bir noktada da cereyan
etmiyor...
50 kişilik SAPIK ordusu, sadece Taksim'deki
turistleri değil;
Bu milletin şerefini;
Bu milletin kültürünü;
Bu milletin ahlakını TACİZ
ediyorlar...
Ve bütün bunları polisin gözü önünde yapabiliyorlar...
İşte bunu benim aklım almıyor..
Turistlerin Taksim meydanında kovalanmasını, elle
sarkıntılığa uğramasını, kapalı bir mekana sığındıklarında
sahip çıkılmamasını, kapı önünde cüretle
"çıksalarda taciz etsek" diye ağızlarından
salyalar akarak beklemelerini, dahası bu sapıklara
polisin sadece sözlü olarak "DAĞILIN" uyarısında
bulunmasını
Aklım almıyor...
Ve en önemlisi;
50 kişilik sapık gruptan,
Bir kişinin bile gözaltına alınmamış
olmasını...
Aklım almıyor...
Umarız "delikanlı" emniyet müdürümüz
Celalettin Cerrah aklımızın alacağı
bir izahat getirir...
Çünkü biz bu
manzaradan çok utandık!
Ve aklımın almadığı son bir not daha...
Taksim'de yılbaşı gecesi şikayet üzerine MOBESE kamera
kaydından tespit edilen 4 kişi, kadınlara
TACİZDEN gözaltına alındı...
Ve bu kişiler,
Savcılık talimatıyla serbest bırakıldı...
Deveye sormuşlar ya;
-"Neden boynun eğri?" diye...
-"Nerem doğru ki" demiş...
Halimizin özeti galiba bu...