50. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu başlıyor
Abone olCumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, Pazar günü 50. defa başlayacak. Cüneyt Kazokoğlu, Türkiye'nin en köklü spor organizasyonlarından biri olan etkinliğin dününü ve bugününü yazdı.
20 Haziran 1963 tarihli Milliyet’ten: "Marmara Bisiklet Turu dün İzmit ile Suadiye arasındaki 91 kilometrelik sekizinci etapla sona ermiş ve ferdi tasnifte Konya’dan Rıfat Çalışkan, takım tasnifinde de Konya bölgesi birinci olmuştur."
Ertesi gün: "Marmara Bisiklet Turu'nda büyük bir başarı gösteren... Konyalı bisikletçilere parlak bir karşılama töreni yapılacaktır. Bölge Müdürlüğü tarafından bisikletçilere hediye edilen İtalyan Biyanki bisikletlerin, turun kazanılmasında büyük rolü olduğu bildirilmiştir. Konya bölgesi, önümüzdeki günlerde milli bisikletçi Nezir Sonakın’ı İtalya’ya antrenör kursuna gönderecektir. Böylece Konyalı bisikletçiler antrenöre de kavuşmuş olacaktır."
Temmuz 1964’ten: "Vatan Caddesi'nde yapılan bisiklet
müsabakasını 10.000 kişi takip etti. İki kilometrelik 40 tur
yarışını Çalışkan kazandı."
Mayıs 1965: "Bisiklet Federasyonu tarafından tertiplenen 112 kilometrelik İstanbul Bisiklet Yarışması bugün saat 10’da Yeniköy’de başlayacaktır. Yeniköy–İstinye Bayırı–Tarabya–Yeniköy arasındaki 16 kilometrelik parkuru bisikletçiler 7 defa dolaşacaklardır. Yarışın favorileri arasında Rıfat Çalışkan, Nusret Ergul, Çetin Yüce, Hasan Kılıç..."
Siyah beyaz bir filmin titrek sahneleri gibi 50 yıl öncesinin gazete havadisleri. Kaybolan, yitmiş, sanki bir daha hiçbir zaman gelmeyecek anılar...
Halbuki öyle değil. Bugün spor denince akla futbol gelen bu ülkede, farkında mısınız, tam 50 yıldır düzenlenen bir bisiklet turu var.
Daha öncesi de var. 1941-42 yıllarında yapılan 1. ve 2. Ankara-İzmir ve İstanbul-Edirne-İstanbul yarışları, 1950-60 arasında 5 kez yapılan uluslararası Ankara-İstanbul etaplı bisiklet yarışı… Türkiye’de bisiklet sporunun köklü bir geçmişi olduğunun kanıtı.
Türkiye’nin en büyük spor organizasyonlarından
Tam adıyla Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu (TUR olarak kısaltılıyor), Pazar günü 50. defa başlayacak. 1963 yılında “Marmara Turu” olarak koşulan, 1965’te o zamanki Bisiklet Federasyonu başkanı Talat Tuncalp’ın bizzat cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’i tura “Cumhurbaşkanlığı” ismini vermeye razı etmesiyle beraber uluslararası bir statü kazanan yarış, 1991 hariç her yıl düzenlenmiş.
Sekiz etaptan oluşan yarış Alanya’dan başlıyor, 1254 km. sonra 4 Mayıs Pazar günü İstanbul’da son buluyor. Yönetiminde Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu’nun da yer aldığı Dünya Bisiklet Federasyonu UCI’ın takviminde 2010 yılında en üst seviyenin bir altındaki 2.HC kategorisine yükselen yarışta, toplam 21 takımdan 168 bisikletçi pedal çevirecek. Takımların 8 tanesi, dünya bisikletinin birinci ligi olarak nitelendirilebilecek World Tour’da yarışan takımlar. Tek Türk takım ise Konya Torku Şekerspor.
Hem TRT, hem Eurosport tarafından canlı yayınla ekranlara taşınacak olan, 15 yayıncı kuruluş ve 4 haber ajansı ile dünyaya yayılan yarış, “yol bisikleti” deyince akla gelen en önemli isimlerle anılıyor: bu yıl gelmese de geçen yıl 3 etap kazanan Alman Marcel Kittel, 2012 yılında TUR sonrasında Londra Olimpiyatı’nda altın kazanan Kazak Alexander Vinokourov, “Gorilla” lakaplı Alman sprinter Andre Greipel ve bu yıl ilk defa katılacak olan ve Fransa Turu’nda bugüne kadar 25 etap kazanmış Britanyalı Mark Cavendish, yarışın seviyesi hakkında fikir verir.
Bu yarış, aynı zamanda ülkemizde düzenlenen en büyük spor organizasyonlarından, hem milyonlarca avroluk bütçesi, hem de bisikletçilere 9 gün boyunca refakat eden 280 araç, 1300 kişilik bir kafilesinin getirdiği lojistik yük ile.
Bir yarıştan daha fazlası
Ancak 50. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, sadece bir bisiklet yarışı değil. Bu yarış, Türkiye’de muhtelif amatör branşların da televizyon ekranına, gazete sayfalarına taşınmasına ön ayak olan bir kaldıraç. Keza bu yarış, geçtiğimiz yıl 2020 olimpiyat adaylığı maceramızda en çok dillendirilen zaafımız 'spor kültürü eksikliğine' en etkili merhem.
Bu kaldıraca, bu merheme belki de her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çünkü yukarıdaki gazete kupürlerindeki dünyanın geri gelmesi, tekrar onbinlerce kişinin yol kenarlarında bisikletçilere alkış tutması gerek.
19 Mart’ta Çırağan Sarayı’nda yapılan TUR’un basın toplantısında, bundan 50 yıl öncesine uzanan Ertan Tezel, Hasan Kılıç, Çetin Yüce, Bedri Sakarya ve Saim Tatlıcılar sahneye çıktılar. Aralarına günümüz Türk bisikletinin yıldızlarından, 2011 Pist Bisikleti Gençler Avrupa Şampiyonu Konya Torku Şeker takımının pedalı Ahmet Örken’i de aldılar. Ahmet Örken, "Türkiye'ye velodrom yapılsın, ben dünya şampiyonu olmaya hazırım" dedi.
Tekrar gazete küpürlerine dalalım: Temmuz 1964: "Velodrom yapılıyor – İstanbul’da müstakil bir bisiklet velodromu yapılması için teşebbüse geçilmiştir." 50 yıl sonra İstanbul’da hâlâ velodrom yok ama Balıkesir’de, Konya’da velodromlar yapıldı binlerce seyirci çeken. Bugün bir tane bile yok. Oysa velodromsuz ülkeden, Ahmet Örken ya da Recep Ünalan gibi dünya çapında sporcular çıkıyor, adlarını gazetelerde okumadığımız.
İşte Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, bu yüzden önemli. Çünkü sahnedeki 'yaşlılarla' Ahmet Örken arasında bir yerlerde film koptu. Filmi tekrar başlatacak bu yarış, Türkiye’de sporun sadece futbol olmadığı günlere uzanan bir köprü, içimizde ukde 'spor kültürüne' giden bir yol.
Önümüzdeki on gün kendinize bir iyilik yapın. Bisikleti hayatınızda baş köşeye oturtun.