50 bin servisçi mağdur!
Abone olİstanbul’da 50 bin civarında servis aracının olduğunu belirten İSTAB Başkanı Hakan Orduhan, servisçilerin sorunlarının kısa sürede çözülmesi istediklerini söyledi.
İNTERNET HABER- Yaşadıkları sıkıntıları ve
bunun sonucunda gelen sorunları defalarca İstanbul Büyükşehir
Belediyesine aktardıklarını söyleyen İSTAB Başkanı Hakan Orduhan
yaşanılan sorunları bir kez daha Afet Koordinasyon Merkezi
(AKOM)’da açıklanması beklenilen fiyat tarifeleri öncesinde basın
açıklaması düzenleyerek dile getirdi.
ÇÖZÜM YOK
İstanbul Büyükşehir Belediyesine defalarca ilettikleri sıkıntıların çözülmesi gerektiğini söyleyen İSTAB Başkanı Hakan Orduhan, “Biz kimsenin ekmeğinde, kimsenin işinde, kimsenin yanlışında değiliz. Sadece servis sorununun defalarca iletilen sıkıntılarının çözümünü istiyoruz ve çözümünü bekliyoruz” dedi.
Servisçi esnafının sıkıntıları katlanarak artıyor. Henüz açıklanamayan öğrenci taşıma tarifeleri, yol belgesi alamayan servisçi esnafının araçlarının bağlanması, 5/1 istenen özmal standardının 3/1’e indirilmesi, engelli yasasıyla servisçinin yasaya uyum sürecinde yaşadığı sıkıntılar, kapı komşumuz Gebze’ye İstanbul plakalı araçların girememesi gibi sorunların artarak birikmesi İstanbul Taşımacılar Birliği (İSTAB) üyelerinin de sabrını taşırdı.
Sorunları gerekli mercilere her defasında dile getirdiklerinde
çözümüyle ilgili olarak çeşitli vaatlerde bulunulduğunu belirten
Orduhan, “Ama gördüğünüz bütün konularla ilgili yıllardır süren
mücadelemizde hiçbir noktaya gelinilemedi. Bu bizi üzüyor. Çok
kıymetli işler yapıyoruz. En değerli varlıkları taşıyoruz” şeklinde
konuştu.
ESNAF HAZIR DEĞİL
Sabah ezanıyla yola çıkan servisçi esnafının en değerli varlık olan çocukları taşıdığını belirterek en azından sektördeki servisçinin ilgi ve alakayı hak ettiğini söyledi.
Servisçilere yönelik çıkan düzenlemelerin hiç birinde görüşlerinin alınmadığını ifade eden Orduhan, 5/1 olan özmal yasasının, 3/1’e bir anda düşürülmesinin esnafı zora soktuğunu da söyleyerek “Bir özmal yasası çıktı. Bir gün içine toplam araç sayımızın neredeyse 3/1’i kadar özmal almamız isteniliyor. Çıkan her yasaya saygılıyız. Ancak bunlarla ilgili sürelerin verilmesi ve bu sektörün de buna hazırlanması da lazım. Bu sektör buna henüz hazır değil” dedi.
MAĞDUR EDİYOR
Zamlarla ilgili yaşadıkları mağduriyete de değinen Orduhan zamların okulların açılmasına günler kala hatta okulların açılmasıyla birlikte açıklanıyor olmasının hem veli hem de servis esnafını zorda bıraktığını belirterek “Servis sektörü zamlarla ilgili her defasında mağdur edildi. Hiçbir zaman öğrenci taşımacılığı, personel taşımacılığı arzu ettiği zamları maalesef ki alamadı. Bir engelli yasası çıktı; engelliler bizlerin kardeşleri ancak yasanın uygulanışına baktığınızda 50 bin servis aracına taşısa da taşımasa da her araca yaklaşık 15 bin liralık bir maliyet yükleyen bir düzenleme bekleniliyor. Ve bu düzenlemeyi servisçinin, servis esnafının ve taşımacı firmaların sırtına yükleniliyor Oysa bunların muhatabı biz değiliz. Sanayi bakanlığı bu konuda bir karar alır, Türkiye’deki bütün araçlar böyle üretilir ve elbette ki biz bu araçları alarak hizmetimizi veririz. Ancak bunla ilgili düzenlemeyi acilen bizlere uygun olarak bekliyoruz” dedi ve yasanın servisçi ile engellileri karşı kaşıya getiren bir yasa olduğunu aktardı.
KANGREN OLDU
Gebze-İstanbul arası yapmaya çalıştıkları taşımacılığın halen çözülemediğini söyleyen Orduhan “Gebze ve İstanbul arasında çok ciddi sayıda taşımacılık yapıyoruz. Ne yazık ki Gebze-İstanbul arasında artık kangren olan bir konuyu çözemiyoruz. Gebze’den çıkan servis aracı, İstanbul’a, İstanbul’dan çıkan servis aracı Gebze’ye giremiyor. İki il yol belgesi konusunda anlaşamıyor ve bedelini servisçi esnafı ödüyor. Yüzlerce araba bağlandı. Her bağlanan araba 2 bin lira ceza ödüyor, 60 gün işten men ediliyor. Bu ekonomik israfı ve kaybı sadece ve sadece ilgililerin sorumsuzluğunda ve ilgililerin bu konuya eğilip bir çözüm üretme çabasının olmamasında buluyoruz” şeklinde konuştu.
BELGELER YOK
Okulların açılmasına rağmen okul servis araçlarına henüz belgelerin verilmediği belirten Orduhan “ Bugün birçok okul açıldı. Açılan okullardaki servis araçlarımızın hiçbirinin belgesi yok. İstanbul büyükşehir belediyesi eğer belge vereceğim diye bu sorumluluğu üstlenmişse nerede bizim belgelerimiz. Yolda servis araçlarını trafik çevirdiğinde toplu ulaşım hizmetleri belge vermiyor dediğimizde bizi dinliyorlar mı? Anlıyorlar mı? Hayır direkt araçlarımızı bağlıyorlar. Bununla ilgili olan düzeltilmeyi acilen bekliyoruz. Güzergah izin belgelerinde istenilen belgeler bir dosya, bir klasör dolusu. Bu kadar gereksiz, bu kadar büyük evraka ne gerek var. Bunla ilgili neyin belgesini veriyoruz ki işi bu kadar zora sokuyoruz” diyerek veryansın etti.
TİCARİ ARAÇ STATÜSÜNE GİRDİ
Türkiye’de D2 belgesine kayıtlı 8+1 araçlardan sadece 4 bin 200 tane olduğunu ifade eden Orduhan, 5 bin tane aracın ise D2 belgesin kaydının olmadığını ama servis taşımacılığı yaptığını belirtti.
10 bin civarında Viano, Vito, Transporter gibi ticari aracın bir gecede alınan kararla otomobil statüsüne konularak istihdam dışı bırakıldığını söyleyen Orduhan, “Bunların bedellerini ve bu ekonomik israfı kim ödeyecek. Bu sektör bunun altından nasıl kalkacak binlerce aracın çöp olmasına bunların hepsi ithal araçlar. Buna nasıl izin verilebiliyor. Talebimiz bu araçların yine D2 belgesi kapsamında değerlendirilmesi, mevcut olan düzenimizin koruması” diyerek talebini dile getirdi.
Çözüme farklı yollar aranılacak
Demokratik bir dille sorunlarını aradıklarının bir kez daha altını çizen Orduhan, son olarak sözlerini şu şekilde tamamladı: “Yarın sorunlarımıza çözüm bulamadığımızda daha büyük sayıda daha farklı platformlarda çıkmak zorundayız. Lütfen bizi anlayın demokratik haklarla ifade ettiğimiz sorunlarımıza lütfen kulak verin. Sadece ve sadece çözüm istiyoruz. İmtiyaz istemiyoruz, avantaj itemiyoruz, menfaat istemiyoruz sektör sorunumuza çözüm istiyoruz.”
“Bu konunun medyada yer bulması gerekiyor”
Taşıma Sektörü dergisi ve Kopuz Turizm yöneticisi Gökhan Kopuz; Taşıma Sektörü dergisi adına ve Kopuz Turizm yöneticisi olarak orda bulunduğunu ve bu konunun medyada yer bulması gerektiğinin altını çizdi.