50 bin konut daha verilecek
Abone olBaşkan Kadir Topbaş: Bu dönemde kentte en az 50 bin konutun verileceğini söyledi.
Topbaş, TOKİ tarafından düzenlenen ''Alt Gelir Grubuna Yönelik
Konut Sunumu ve Kentsel Dönüşüm'' konulu 1. Konut Kurultayı'nda
yaptığı konuşmada, nüfus artışı ve gelişigüzel yerleşim olgusunun
getirdiği sorunları ağır biçimde yaşayan kentte her yıl 300-350
binlik nüfus artışı yaşandığını ve en büyük dezavantajlardan
birinin kentin kuzey-güney aksı üzerinde değil doğu-batı aksı
üzerinde gelişmesi, dolayısıyla tek merkezli bir hal alması
olduğunu söyledi.
Kadir Topbaş, İstanbul'da 1 milyon 600 bin civarındaki konutun
yüzde 75'e yakınının imara aykırı olduğuna değinerek, deprem
açısından büyük bir tehdit oluşturan bu durum karşısında bir yol
haritası oluşturmak istediklerini ve bunun adımlarını attıklarını
anlattı.
İstanbul'da 600 bin civarında yeni konut yapılabilecek alanlar
belirlediklerini ve bu çerçevede kentsel dönüşüm projelerini hayata
geçirmeye başladıklarını kaydeden Topbaş, ''TOKİ ile beraber bu
dönem en az 50 bin konut İstanbul'da verilecek. Bunun büyük bölümü,
alt gelir grubundakilere yönelik olacak. 4 bin 500'ün üzerinde
yıkım yaptık. Bu, çarpık yapılaşmaya izin vermediğimizin ve
vermeyeceğimizin en iyi göstergesi'' diye konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise, başkentin
çarpık kentleşme konusunda büyük sorun yaşayan illerden biri
olduğuna işaret ederek, ''Yeni yasal düzenlemeler, bizim elimizi
kolumuzu son derece rahatlattı. Geçen kanunlarla 10 yılda
yapamadığımızı bir yılda yapabileceğiz'' dedi.
Gökçek, Ankara'daki kentsel dönüşüm projelerine değinerek, söz
konusu projelerin sadece eski konutların yıkılarak yerine
yenilerinin yapılmasını değil, kente prestijli binaların
kazandırılmasını da kapsadığını söyledi.
-''KAYNAK ÇOK ÖNEMLİ''-
Dünyanın ünlü mimarları arasında yer alan ve düşük gelirli
insanların konut edinmesi konusunda çalışan ünlü akademik merkez
CENDEP'in Kurucusu ve Eşbaşkanı Prof. Nabeel Hamdi ise, doğru bir
imar modeli oluşturulması ve bunun finansman boyutunun
detaylandırılmasının önemine dikkat çekti.
Hamdi, özellikle düşük gelirli kişilerin konut edinme projelerinde
kaynağın çok önemli olduğunu vurgulayarak, ''Kaynak sorunu
çözülmezse konut sorununu çözmek de çok zor. Bunun için kamu ve
özel sektörün birlikte konsensus halinde çalışması gerekiyor'' diye
konuştu.
Düşük gelirliler için bireysel olarak inşaat yapmanın problemi
çözmede yetersiz kalacağına işaret eden Hamdi, özellikle İstanbul
gibi büyük nüfusa sahip kentlerde talebi karşılayacak, erişelebilir
standartlara sahip olan ve sosyal beklentilere yanıt verecek
sürdürülebilir konut arzının sağlanması için geniş tabanlı
planların hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunu söyledi.
Chicago Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Saskia Sassen de, dünya
çapında 2 milyar civarında konut ihtiyacının bulunduğunun tahmin
edildiğini belirterek, dünya genelinde düşük gelirlilere yönelik
konut seçeneklerinin çok fazla geliştirilemediğini, gereksinimin
etkin talebe dönüştürülmesinde güçlüklüklerle karşılaşıldığını
ifade etti.
Sassen, Türkiye'deki konut sorununun çözümü yönünde Türk
hükümeti
ve yetkililerde büyük bir istek gördüğünü dile getirerek, ''Ancak
toplum bu sürecin bir parçası olmak ve etkin talebini net bir
şekilde ortaya koymak durumundadır'' dedi.
-''CANLILIK, 2. VE 3. KONUT ALIMLARINDAN KAYNAKLANDI''-
İspanya Konut Bakanlığı Konut Politikası ve Mimarlık Genel Müdürü
Rafael Pacheco Rubio da, ülkesinde özellikle alt gelir grubundaki
insanlara yönelik hayata geçirilen konut projelerini anlatarak,
İspanya'da hükümetin yasalar doğrultusunda en uygun yaşam alanları
oluşturmaya çalıştığını ve bu konuda hiçbir şekilde spekülasyonlara
izin vermediğini söyledi.
Rubio, konut fiyatlarında ülkede yüzde 10-15 oranında artışlar
yaşanmasına rağmen, geçen yıl geliştirilen politikalarla fiyat
artışındaki hızın düşmeye başladığını kaydetti.
Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ise, TOKİ'nin çıtayı
yükseltecek çalışmalar başlattığını vurgulayarak, geçen yıl yüzde
21 civarında büyüme yaşayan inşaat sektöründeki bu hareketliliğin
konut talebindeki artıştan kaynaklandığını ifade etti.
Eren, geçen yılki olağanüstü talep artışını sadece evsiz
vatandaşların ev sahibi olmasına bağlamanın söz konusu olmadığına
dikkat çekerek, şöyle konuştu:
''2005'teki canlılık, özellikle büyükşehirlerde yaşayan orta ve
orta üstü gelir grubundaki insanların 2. ve 3. konutlarını
almasından kaynaklandı. Bundan dolayı arzın, düşük gelirliye
yöneltilmesi ve tabana yayılması gerekiyor.
Geçen yılki büyümeyi ben bir nevi, su borusundaki tıkanıklığın
giderilmesi ve suyun tıkanıklıktan sonra bir süre hızlı akmasına
benzetiyorum.''