5 öğretmenin müthiş başarı öyküsü
Abone olÇok yakın bir zamana kadar kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olan okul 5 öğretmen ve 1 işadamı sayesinde ayağa kalktı
İstanbul Kadıköy'de maddi zorluklar nedeniyle bir ay
öncesine kadar kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan özel Duru
Koleji, beş öğretmen ve sanayici bir işadamının kurduğu ortaklıkla
küllerinden yeniden doğdu.
İsmi Özel Dünya Koleji olarak değişen okulda, eğitimci olarak işe başlayıp ortaklıkla biten öykünün kahramanı öğretmenlerin hikayeleri ise tam bir fedakarlık örneği.
Kimi ev kimi başka yatırımlar için yaptıkları birikimleri bir eğitim kurumunun kapanmaması için harcadı. Şimdi hedefleri her alanda başarıyı yakalayıp önümüzdeki eğitim döneminde şehit ve gazi çocuklarına burslu eğitim vermek .
22 EKİM'DE KAPANACAKTI
Çok değil daha bir ay öncesine kadar yolsuzluk iddiaları ile
gündeme gelen Kadıköy'deki özel okul, eğitime gönül veren
öğretmenleri ve ticari tüm riskleri kabullenen genç sanayici
İbrahim Özkan’ın inancıyla kurtuldu. Aylardır maaş almadan çalışan
öğretmenlere geçtiğimiz ay eski sahipleri okulun 22 Ekim’de
kapanacağını duyurdu.
230 öğrencisi ile 50 öğretmenin kapının önüne konulacak olmasına
içerleyen öğretmenler, okulu kurtarmak üzere formüller aramaya
başladı. Okulu kurtarma pahasına öğretmenlerden Fikret Gezer, Necla
Özçelik, Nevin Fındık ve Meliha Ümitli yarım asıra yaklaşan
mesleklerinde elde ettikleri ve zor günleri için ayırdıkları
birikimlerini ortaya koymaya karar vererek değişim için düğmeye
bastı. Okulun eski sahipleri okulu, yüzde 50'si
öğretmenlere yüzde 50'si de işadamına ait olmak üzere bir ortaklığa
devretti. Böylece okul kapanmaktan öğrenciler de başka okullara
gitmekten kurtuldu.
MAAŞLI ÖĞRETMENLİKTEN ORTAKLIĞA GİDEN
YOL
Okula ortak olan öğretmenler ise maaşlı öğretmenlikten ortaklığa
giden ilginç öykülerini anlattılar.
36 yıllık öğretmen olduğunu belirten Necla Özçelik (52) "Bu eğitim
dönenimin başında okula başladım. Okulun sorunlarını buraya gelince
öğrendim. Çok üzüldüm. Okulumuz kapanacaktı. Benimle birlikte
aylardır maaş almayan eğitimci arkadaşlarım ve okul personeli
vardı. Hepsi büyük bir fedakarlıkla eğitimin aksamamasını
sağlamıştı. Ancak artık sona yaklaşılmıştı. Meslek hayatım boyunca
edindiğim birikim ve eşimin desteğiyle elimi taşın altına koymam
gerektiğini anladım. Hiçbir ticari kaygı gütmeden, hatta kaybetmeyi
göze alarak en az benim kadar coşkulu arkadaşlarımla bu işe baş
koydum. İyi ki böyle yapmışımız , bu öğretmenler gününde ne doğru
bir iş yaptığımı şimdi daha iyi anlıyorum” diye konuştu.
ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA KARAR VERDİM
Meliha Ümitli (52) 32 yıllık öğretmen olduğunu belirterek "Geçen
yıl okulda çalışmaya başladım. Mayıs ayından sonra okul sahipleri
maddi zorluk içine düştü. 6 ay hiç maaş almadan çocuklarım için bir
gün bile eğitimi aksatmadan devam ettim. Ancak Ekim ayında yolun
sonuna geldiğimizi artık çok daha iyi görüyordum. Geceleri
uykularım kaçıyor, ağlıyordum. Öğrencilerime karşı büyük bir
sorumluluk hissettiğim için arkadaşlarla birlikte elimi taşın
altına koymaya karar verdim. Ev almak için yıllarca yaptığım
birikimi hiç düşünmeden ortaklığa yatırdım. İyi yaptığımı doğru
yaptığına inanıyorum.” dedi.
ŞEHİT VE GAZİLERİN ÇOCUKLARININ ELİNDEN TUTUP OKUTMAK
İSTİYORUZ
Nevin Fındık (51) bu yılın başında okulun zor durumda
olduğunu bile bile göreve başladığını kaydederek duygularını şöyle
dile getirdi:
"35 yıllık eğitimcilik ruhumla bir okulun kapatılmasına gönlüm
elvermedi. Uykularım kaçtı. Benim de memur zihniyeti ile yatırım
yapmayı düşündüğüm, ev ya da benzeri bir yatırım için ayırdığım bir
birikimim vardı. Arkadaşlardaki bu coşkuyu inancı görünce ben de bu
işin içinde olmalıyım diye düşündüm. Çocuklarımız için doğru karar
verdiğime inanıyorum. Kötü günler geride kaldı her şey çok iyi
gidiyor. Artık amacımız başarıyı yakalayıp özellikle şehit ve
gazilerimizin başarılı çocuklarının elinden tutup okutmak
isitiyoruz:”
Ruhsat devrinin Öğretmenler Günü'ne denk geldiğini söyleyen Özel
Dünya Koleji'nin ortağı İbrahim Özkan ise amaçlarının eğitime kar
amacı gütmeden sonsuz destek vermek olduğunu söyledi. Ticari bütün
risklerine rağmen ortak olan öğretmenlerin inançlarının kendisini
ikna ettiğini anlatan İbrahim Özkan şöyle konuştu: "Okulun durumu
bir öğretmen arkadaş tarafından bana aktarılıp teklif
getirildiğinde, hiçbir ticari riski göz önüne almadan 230
öğrencinin ve 50 öğretmenin kapı önünde kalmaması için benimde
yapacak bir şeylerim olduğuna inandım. Onların coşkusu beni ikna
etti. Asıl amacım benim bu okulun eğitim konusunda İstanbul’un en
iyi okulları arasında olmasını sağlamak için sonsuz destek vermek.
Eğitimciler işlerini çok iyi yapıyor. Ticari anlamdaki özel okul
mantığı olan ‘kaliteli eğitim pahalı olur’ anlayışını tamamen
ortadan kaldırmak üzere yola çıktık. Başarılı çocuklarımızın
elinden tutup bu ülkeye kazandırma amacımızın önüne hiçbir ticari
anlayış geçemeyecek.”