KASTAMONU’da hayvan hırsızlığı sırasında silahla öldürüldükten sonra ev ile birlikte yakılarak yok edilmek istenilen 5 kişilik Çataloğlu Ailesi cinayetinde yargılanan sanıklar, duruşmada Kur’an-ı Kerim’in üzerine yemin ederek suçlamaları reddettiler. Kastamonu’da merkeze bağlı Bürme köyü Kuzören Mahallesi’nde 29 Kasım 2017’de çıkan yangında, Çataloğlu Ailesi’ne ait iki ev yandı. Evlerden birinde oturan Fazıl Çataloğlu ile eşi Sebahat, oğlu Emin, gelini Şengül ve torunu Serdar Çataloğlu’na yangından sonra ulaşılamadı. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 5 kişilik Çataloğlu Ailesi’nin, 42 gün sonra ev ile birlikte yakıldıkları ortaya çıktı. Yürütülen soruşturma kapsamında Erkan K. ile kardeşi Ersan K. ve kardeşlerin kayınpederi Ali Ş. tutuklanırken Ali Ş.’nin diğer damadı Hüseyin D. ise serbest bırakıldı. Tutuklu yargılanan sanıklar Erkan K. ile kardeşi Ersan K. ve kardeşlerin kayınpederi Ali Ş. ile Ali Ş’nin damadı Hüseyin D. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ‘hırsızlık, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, kasten yangın çıkarma, kasten öldürme’ suçlarından dava açıldı. "BİZ BÖYLE BİR OLAYA KARIŞMADIK" Duruşmaya Karabük’ten SEGBİS sistemiyle katılan Erkan K., geçtiğimiz yıl Kurban Bayramında maktul Fazıl Çataloğlu ile tanıştıklarını belirterek, “Hayvan alım satımı için kendisiyle görüştük. Bana, Salı günü hayvanları almaya gelmemi söyledi. Bende Salı günü kardeşim Ersan işten çıktıktan sonra yemek yiyip yola çıktık. Biz, böyle bir olaya karışmadık. Biz, böyle bir olay işlemedik. Hayvanları alıp, hayvan pazarında sattık. Güvenlik kameralarından da görünebilir. Biz, köye gittiğimizde Fazıl abi vardı. Koyun yüklüyorlardı traktöre. 4 tane inek vardı Fazıl abide. 17 bin liraya pazarlığını yaptık, 2 bin lira peşin parasını verdik, geri kalan 15 bin lirayı da hayvanları sattıktan sonra ödeyecektik. Hayvanlar ahırdan çıkartırken kaçtı. Hayvanları yakalamamız biraz zaman aldı. 2 saat falan sürdü. Sonra hayvanları kamyona bindirip köyden ayrıldık. Cinayetle ilgili hiçbir şey olmadı. Biz de olayı Perşembe günü duyduk” dedi. "BU OLAYLA İLGİMİZ YOK" Fazıl Çataloğlu’nun evine olay gecesi gittiklerini anlatan Erkan K., “Kayınpederim köye gittiğimizde yanımızda yoktu. Cinayet gecesi köyde yaşananların bizimle ilgisi yok. Biz, bilmiyoruz. Bu yüzden üzerimize atılan suçlamaları kabul etmek zorunda kaldık. Bu olay başımıza kalmasın diye yalan beyanlarım oldu. Pişmanın böyle söylediğim için” diye konuştu. DELİLLERE RAĞMEN KABUL ETMEDİ Mahkeme heyetinin çocuğun başından çıkan kurşunun Erkan K’ya ait silahtan çıktığını hatırlatması üzerine Erkan K., kendisine ait silahın Daday’da köyünde durduğunu ve evden çıkarmadığını söyledi. Fazıl Çataloğlu’ndan 4 büyükbaş hayvan satın aldıklarını ve hırsızlık yapmadıklarını anlatan Erkan K, “Çocuklarımızın üzerine yemin ederim kayınpederim yoktu. Kardeşimle birlikte gittik. Hayvanları normal bir şekilde alıp sattık. Kur’an çarpsın bizim bu olayla ilgili bir alakamız yok. Üç evladım var, Kur’an-ı Kerim çarpsın bu olayla bir ilgimiz yok. Bu olaydan sonra bütün hırsızlık olayını bizim üzerimize yıktılar” şeklinde konuştu. "İŞKENCEYLE KABUL ETTİRDİLER" Çorum’dan duruşmaya SEGBİS sistemiyle katılan, işkence ile suçlamalarını kendilerine kabul ettirildiğini iddia Ersan K. ise, “Abimin ehliyeti yoktu. Yolda çevirme oluyordu, bende kamyonu kullanmak için abimle köye gittim. Ben, rahatsızdım bu yüzden kamyonda kaldım. Abim, eve gidip hayvanları alıp geldi. Abimin eve gidip gelmesi 2-3 saat sürdü. Döndüğünde bana hayvanların kaçtığını ve pazarlık yaptığını söyledi. Bildiğim her şeyi anlattım. Bize işkence yaptılar. Bu suçu kabul ettirdiler bizlere. Silah köydeydi, silahı yanımızda taşımıyorduk. Silahtan çıktığını söylenen merminin çocuğun kafasından nasıl çıktığını bilmiyorum. Ben, silah sesi falanda duymadım. Avukatım gelmeden bize suç attılar. Biz, böyle bir suç işlemedik. Ben, bir aylık evliyim. Ben, neden böyle bir şey yapayım. Ben, yangın görmedim. Görseydim, ihbarda bulunurdum. Bizim üzerimize suç atıldı” ifadelerini kullandı. "NE İFADE VERDİĞİMİ BİLMİYORUM" Duruşmaya Çankırı’dan SEGBİS sistemiyle katılan ve olayın olduğu gece evinde olduğunu iddia eden Ali Ş. de, şunları kaydetti: “Sabah kalkınca Kastamonu’ya geldim. Biraz kahvehanede oturdum. Bende olayı öğleden sonra duydum. Benim, yaşanan bu olayla ilgili bir alakam yok. Karakolda bana baskı yaptılar. Dövdükleri için şuurumu kaybettim. Ne ifade verdiğimi bilmiyorum, kendimi tanıyamaz hale gelmiştim.” AVUKATTAN İLGİNÇ SAVUNMA Tutuklu sanık Ali Ş’nin avukatı da, savunmasında mevcut delillerle 5 kişinin öldürüldüğünün söylenemeyeceğini belirterek şöyle konuştu: “5 kişi öldürüldüğü demek için bunların cesetlerinin tespit edilmesi gerekiyor. Ali Ş’nin alınan savunmasında baskı olmuştur. Şuurunu kaybettiği için bütün damatlarının ismini vermiştir. Önce savcının, daha sonra kolluk kuvvetleri tarafından sanığın ifadesi alınmıştır. Sanıkların ifadelerinden yola çıkılarak deliller oluşturulmuştur. Bu yüzden baskıyla ifade alınmıştır sonucu ortaya çıkıyor. Bunun üzerine söz alan müşteki tarafından avukatı ise, Yargıtay Ceza Dairesinin bazı kararlarından örnekler vererek, cesetler bulunamazsa dahi bulunamayan cesetler için cezalar verildiğini söyledi. 1200 derecede bir sıcaklıkta vahşice yakılarak yok edilmek istenilen cesetlerin bulunmasının tabii ki de mümkün olmadığını savunan müşteki avukatı, ama diğer bulunan delillerle cesetlerin yakıldığının kanıtlandığını ifade etti. DAVAYA KATILMA TALEBİ Fazıl Çataloğlu’nun ağabeyi Emin Çataloğlu ile ablası Nuriye Kabuloğluise, sanıklardan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediklerini kaydetti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, Cumhuriyet Savcısının mütalaa hazırlayabilmesi için duruşmayı 31 Ocak tarihine erteledi.