49 rehineye karşılık MİT de onları kaçırdı
Abone olSabah Gazetesi'nden Abdurrahman Şimşek, IŞİD'in elinden kurtarılan konsolosluk çalışanlarının nasıl kurtarıldığını adım adım anlattı.
MİT'in pazarlık için Suriye'de IŞİD'in önemli
yöneticilerini kaçırdığı ortaya çıktı.
Sabah muhabiri Abdurrahman Şimşek, operasyonu "Eğer MİT
eski MİT olsaydı, bugün Türkiye yabancı istihbarat servislerinin
kapısının önünde beklerdi." sözleriyle değerlendirdi.
A Haber'de yayınlanan Sevilay Yükselir'in sunduğu %100 Siyaset
programına konuk olan Sabah Gazetesi Özel İstihbarat Müdürü
Abdurrahman Şimşek gündeme bomba gibi düşecek açıklamalarda
bulundu.
Şimşek, IŞİD'in alıkoyduğu 49 konsolosluk çalışanının MİT
tarafından nasıl kurtarıldığını adım adım anlattı, vatandaşlarımızı
MİT'e bağlı hangi birimin kurtardığını açıkladı.
MİT YASASI İLK MEYVESİNİ VERMİŞ OLDU
Başta paralel örgütün ve muhalefetin karşı çıktığı MİT yasasındaki
yeni maddelerin ilk meyvesini verdiğinin altını çizen Abdurrahman
Şimşek, özellikle MİT'e verilen yurtdışında görev yapabilme yetkisi
sayesinde 49 konsolosluk çalışanının kurtarıldığını belirtti.
Şimşek, söz konusu yasaya daha önce yine paralel örgüt tarafından
"Türkiye Muharebat devleti oluyor" tepkileri geldiğini de
hatırlattı.
Abdurrahman Şimşek, konsolosluk çalışanlarının kurtarılma serüvenin
madde madde şöyle anlattı:
- Bir kere operasyon yüzde yüz yerli. Tamamiyle MİT'in yaklaşık 100
günlük çalışmasının sonucu. Onun dışında hiçbir kurumun dahli
olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu dışında,
rehineler Türkiye sınırından geçene kadar kimsenin operasyondan
bilgisi olmadı.
- Operasyonu, MİT'e bağlı, dış istihbarattan sorumlu İsmail Hakkı
Musa yönetti.
- "Amerika, CIA yaptı" diyenler var. Amerika'nın kendisine faydası
yok. Gazetecileri kaçırıldı, kafaları kesildi, dünyaya rezil
oldular adeta.
- Dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği talimatla özel
bir birim kuruldu. Hakan Fidan ve ekibi, rehinelerin burnu dahi
kanamadan nasıl kurtarılacağı adım adım planlandı.
- IŞİD'le ilgili detaylı bir çalışma yapıldı. Karşı tarafın ne
istediğini iyi bilmeniz lazım. IŞİD mensuplarının detaylı şekilde
kişi ve karakter analizleri yapıldı. Dünyanın hangi ülkesinden
kimler katıldı, ne iş yapıyor gibi çeşitli araştırmalar
yapıldı.
- MİT kanunu çıktıktan sonra MİT'e dışarıda operasyon yapma yetkisi
verilmişti. Paralelciler, dünya medyası, Alman basını vb.. bu
kanuna karşı çıkmıştı. Bu kanunun ilk meyvesi, 49 rehinenin
kurtarılması oldu.
- Bu kanunla birlikte MİT çalışanlarına özgüven geldi.
Biliyorsunuz, Hakan Fidan'ı 7 Şubat'ta neredeyse içeri atacaklardı.
Düşünün onun altındaki diğer çalışanların durumunu. MİT bugüne
kadar dışarıdan gelen ithal istihbaratlarla ayakta duruyordu.
Örneğin Almanya'ya yazıyordu; "efendim bize bilgi lazım,
lutfederseniz bilgi verebilirseniz..."
Alman istihbaratı da bakıyordu, "çürük elmalardan ne versek"
diyordu, oradan işe yaramaz bilgileri MİT'e servis ediyordu.
Türkiye bugüne kadar böyle geldi.
- Artık ithal istihbarata son verildi. Kendi istihbaratımızı
kullanıyoruz. Operasyonun yapıldığı gün CIA'nın dahi haberi yoktu.
Yabancı istihbaratların haberi yoktu.
- Gece Genelkurmay'a gizli bir kurye gitti. Operasyon hakkında
bilgi verildi. İnsansız hava araçları harekete geçirildi.
Rehinelerin güvenliği sağlama alındı.
OPERASYONU MİT'E BAĞLI "ÖOD" YAPTI
- Bu bilgiyi ilk kez veriyorum, MİT'te Dış Operasyonlar Başkanlığı
içinde yeni bir birim kuruldu. Birimin adı Özel Operasyonlar
Dairesi. Operasyonu bu birim yaptı. Her şey ince ince
hesaplandı.
MİT IŞİD'İN YÖNETİCİLERİNİ KAÇIRDI, TÜRKİYE'YE
GETİRDİ
- ÖOD özel ekipler kurdu. Suriye'de operasyonlar yaptı. IŞİD
kamplarından IŞİD'in üst düzey yöneticilerini kaçırdı. Örgütün
liderlerinden çoğunu kaçırıp Türkiye'ye getirdi. Onlara Türkiye'de
hiçbir işkence yapmadı.
BAZI IŞİD YÖNETİCİLERİNİ DE ÖSO'NUN ELİNDEN
ALDI
- Öte yandan, yine ÖOD birimi, Özgür Suriye Ordusu'nun elindeki
bazı IŞİD yöneticilerini sıkı pazarlıklarla aldı. ÖSO da vermek
istemiyor, çünkü onların da kendilerine göre hesapları var.
- Sonra IŞİD'le pazarlıklar başladı. Orada aşiretlerle,
Türkmenlerle, Araplarla, diğer bazı gruplarla çalışmalar yapıldı.
Bir kişinin dahi en ufak yaralanmaması için çok ciddi bir çalışma
yapıldı.
VER PERSONELİMİ, AL YÖNETİCİLERİNİ
- Artık Türkiye'nin elinde de IŞİD için çok önemli olan kişiler
bulunuyordu. Türkiye dedi ki IŞİD'e "benim personelimi verirsen ben
de senin elemanlarını sana teslim edeceğim" dedi. İstihbari anlamda
karşılıklı protokoller yapıldı.
- Önce 49 kişi Türkiye sınırlarına girdi, MİT binasına girdikten
sonra IŞİD'in personelleri teslim edildi. Bu Türkiye tarihinin en
büyük operasyonudur.
- MİT'i millileştirirseniz ilk meyvesini böyle alırsınız. Eğer MİT
eski MİT olsaydı, bugün Türkiye yabancı istihbarat servislerinin
kapısının önünde beklerdi. "Ne olursunuz bizim elemanları
kurtaralım" derdi.