Yönetenleri niteliksiz, savunucuları dengesiz olunca at izinin
it izine karışması kimseyi şaşırtmamalı.
Çeşitli manipülasyonlarla adeta cinnet haline dönüşen
protestoları bir mantığa oturtmak imkânsız.
Faydası olacak mı bilmem ama gündeme ilişkin bazı sorularım ve
kendimce cevaplarım olacak.
Amacım ve beklentim, okurlarımın cevaplarıma koşulsuz
katılmaları değil, sadece kendi cevaplarını bulmalarına vesile
olabilmek.
SORU
: PKK’nın alçakça
saldırıları kimin işine yarıyor?
CEVAP :
AKP ve Başkanlık hayaliyle yanıp tutuşan malum kişinin..
SORU
: PKK’nın alçakça
saldırıları hangi siyasi partiyi yıpratıyor?
CEVAP :
Sadece ve sadece HDP’yi yıpratıyor!
SORU : 1 Kasım
2015 Seçimlerinde HDP barajın altında kalırsa ortaya nasıl bir
siyasi tablo çıkar?
CEVAP :
HDP barajı aşamazsa, çıkarması gereken milletvekili sayısı kadar
fazladan vekil ile AKP tek başına iktidar olur.
…ve 10 puanlık SON
SORU
Barajı aşmayı başarmış bir HDP, Hem PKK’nın hem de
AKP’nin hedefinde olduğuna göre, Kürt kökenli
vatandaşlarımızın yoğunlukta olduğu bölgede halk savaştan mı
barıştan mı yana olur?
Muhtemelen cevabınız, “BARIŞTAN YANA” şeklinde
olacaktır.
E be kardeşim, O halde neden HDP binalarına
saldırıyorsunuz?
Şayet şehit haberleriyle her gün yüreğimiz
dağlanıyorsa bunun müsebbipleri; Muktedir, AKP ve PKK değil midir?
Ekmek parasını kazanabilmek için mevsimlik işçi
olarak çalışmaya gelen emekçilere niçin saldırıyorsunuz?
Suratımızdan eksik olmayan tokadı durdurmak istiyorsak öncelikle
o tokadı atan eli doğru tespit etmemiz gerekmez mi?