40 yıldır uzaydan sinyal bekliyorlar
Abone olSteven Spielberg, temmuz ayında gösterime girmesi beklenen filmi ile bir kez daha ‘dünyayı işgal eden uzaylılar’ temasını beyazperdeye taşıyor.
Çektiği her filmle olay olan Steven Spielberg, temmuz ayında gösterime girmesi beklenen son filmi ‘The War of the Worlds’ ile bir kez daha ‘dünyayı işgal eden uzaylılar’ temasını beyazperdeye taşıyor.
Oysa uzaylılar her ne kadar beyazperdede sık sık yerküreyi işgale yeltense de, gerçek hayatta çıtları çıkmıyor. Yaklaşık 40 yıl önce resmî olarak başlatılan SETI (Search for Extraterrestrial Intelligence-Dünya Dışı Zeka Araştırması) projesi çerçevesinde çoğunluğu amatör 3 milyon kişi dünyanın dört bir yanına dağılmış devasa kulaklarla olası uzaylılardan bir işaret almak için uzayı dinliyor. Ancak beklenen misafirlerden bugüne kadar tek bir işaret alınabilmiş değil.
SETI, uzay yarışıyla birlikte, Rusların Sputnik uydusunu fırlatmasından 2 yıl sonra, Cornell Üniversitesi’nden Philip Morrison and Giuseppe Cocconi isimli fizikçilerin yıldızlar arasında radyo mesajı gönderilmesinin mümkün olabileceği önermesiyle başladı. Uzaydaki muhtemel medeniyetlerin radyo sinyalleri gönderebileceği düşüncesiyle birlikte SETI projesi de hayata geçirildi. O tarihten bu yana irili ufaklı 98 SETI projesi yapıldı. 1988’de Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi de (NASA) kendi bünyesinde bir SETI projesi başlattı ve bununla ilgili gözlemlere Kolomb’un Amerika’ya ayak basışının 500. yıldönümü olan 1992’de başlandı. Amerikan Kongresi bir yıl sonra projeyi iptal etti.
Bugün SETI araştırmalarının merkezinde, 1984 yılında California’da kurulan SETI Enstitüsü bulunuyor. Enstitü, Porto Riko’daki 305 metre çapındaki dünyanın en büyük radyo anteni Arecibo ve Avustralya’daki 64 metre çapındaki Parker radyo teleskobu ile muhtemel uzay medeniyetleri ile iletişim kurmanın yollarını arıyor. Enstitünün bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük dinleme projesi Phoenix. Bu proje çerçevesinde 58 milyon radyo kanalından aynı anda uzaydan gelebilecek bir sinyal taranıyor. California’daki Berkeley Üniversitesi ve Avustralya’daki Western Sydney Üniversitesi de önümüzdeki dönemde, SETI Enstitüsü ile ortaklaşa yeni ‘dünya dışı medeniyet arama’ projelerine girecek. Öte yandan SETI ile yakından ilgilenen tanıdık bir isimse, Microsoft’un kurucu ortaklarından Paul Allen. Onun yaptığı 15 milyon dolarlık bağışla geliştirilen dünyanın en gelişmiş teleskoplarından The Allen Telescope da uzaylı arama macerasındaki yerini kısa bir süre önce aldı. Bu arada uzman kuruluşların yanı sıra, tüm dünyada sayıları 3 milyona yaklaşan amatör astronomlar da kendi çaplarında SETI projesine katkıda bulunuyor. Ne internetten indirilen özel bir program ile uzaydan gelen sesleri dinleyen amatörler, ne de devlet destekli uzman kurumlar, merakla beklenen ziyaretçilerden bir işaret alamadıkları halde, ümitlerini kesmiş değiller; dinleme sürüyor.
‘Uzay gemisi değil ama mesaj gelebilir’
Yazar ve uzay bilimci Ron , SETI dünyasının önde gelen isimlerinden. Hipschman, küçük bir maliyet hesabıyla uzay gemisi bekleyenleri hayal kırıklığına uğratıyor: ‘İnsanoğlunun en yakın yıldız olan Alfa Centuri’ye gidebilmesi için 30 milyon yıl gerekli. Bu mesafeyi kat etmesi için gereken enerjinin maliyeti ise 30 katrilyon dolardan fazla! Hangi medeniyet bu faturanın altından kalkabilir? Hem siz dünyanın diğer tarafında oturan bir arkadaşınıza sadece bir ‘merhaba’ demek için uçağa atlayıp yanına mı gidersiniz, yoksa telefon ya da mail mi kullanırsınız? Özetle, dışımızda bir yerlerde medeniyet varsa, en ucuz iletişim yöntemi olan radyo sinyalleriyle bize mesaj gönderiyorlardır. SETI’nin amacı da bu sinyalleri yakalamak.’
Haber: Ali Çimen
Kaynak: