40 yaşından sonra her erkek mutlaka gitmeli...
Abone ol15 Eylül Dünya Prostat Günü olarak biliniyor. Prof. Dr. Tuğcu, prostat ve yeni tedavi metodu hakkında bilgiler verip; " 40 yaşından sonra her erkek üroloğa gitmeli." dedi.
HER 15 Eylül Dünya Prostat Günü olarak biliniyor. Prostat
kanseri konusunda geliştirdikleri yeni metod ile ilgili bilgi
veren Prof. Dr. Volkan Tuğcu, “Biz Tuğcu Bakırköy Tekniği ile
bağırsakla yumurtalık arasında küçük bir kesik açarak robotik
cerrahi ile prostatı ve lenf nodlarını çıkarabiliyoruz. Bağırsakla
temas olmadığı zaman, hasta ameliyat sonrasında gaz sıkıntısı,
karın ağrısı çekmiyor. 40 yaşından sonra her erkek bir üroloğa
gidip muayene olmalı” dedi.
Prostatın, erkeklerin başına en çok gelen hastalık türlerinden biri olduğunu ifade eden Memorial Bahçelievler Hastanesi Üroloji Profesörü Dr. Volkan Tuğcu, “Bu konuda farkındalık yaratmak için 15 Eylül Dünya Prostat Günü ilan edildi. Bilinçli kişilerin prostatı daha farklı bir hastalık olarak görmesi ve dikkat etmesi amaçlanıyor” dedi.
“TARAMALARI BİLİNÇLİ YAPTIRMALI”
Hastalarda
prostat kanserinden ötürü bir semptom görülmediğini dile getiren
Prof. Dr. Tuğcu, “Bu kanseri bir portakal gibi düşünün; bu
portakalın kabuğunda çıkıyor. İçerisinde olsa zaten idrar
şikayetleri gibi semptomları olur. Bu konuda öncelik var olan
taramaları bilinçli olarak yaptırmak” dedi.
Bu konuda yapılan taramaları da özetleyen Prof. Dr. Tuğcu, “PSA dediğimiz bir kan tahlili yapıyoruz. Bu tahlilin sonucu en azından bir şüphe uyandırabiliyor. Bunu mutlaka yaptırmak lazım. Ve 40 yaşından sonra her erkek bir üroloğa gidip muayene olmalı” dedi.
"ERKEN YAŞTA TARAMA YAPTIRMAK
ÖNEMLİ"
Ailesinde, özellikle birinci derece
akrabalarında prostat kanseri olan kişilerin erken yaşta tarama
yaptırması gerektiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Tuğcu, bu
kişilerde kanser görülme riskinin daha yüksek olduğunu ifade
etti.
ROBOTİK CERRAHİ ÖNEMLİ KONFOR
SUNUYOR
Prostat kanseri tedavilerinde robotik
cerrahinin kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Tuğcu, “Eskiden
açık cerrahi operasyonlar daha fazla yapılıyordu. Ama şimdi, bütün
dünyada yüzde 98’lere kadar robotik cerrahi ile tedavi yapılıyor.
Robotik cerrahi, Da Vinci dediğimiz bir metod ve alettir. Ama
önemli olan yazılımıdır” dedi.
“TUĞCU BAKIRKÖY TEKNİĞİ HASTALARA ŞİFA
OLDU”
Prostat çok derinde olduğu için elle veya çıplak
gözle ulaşmanın çok zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tuğcu,
“Robotik cerrahiyle 10-15 kat büyüterek ulaşabiliyoruz. Ve dikiş
dikmek daha uygun oluyor. Mesela bu robotik cerrahide operasyon
karından yapılıyor. Ama karın ameliyatlı olanlara ne yapacağız?
Yapışık olduğu için onlarda karından yapamıyoruz. Bizim naçizane
bulduğumuz bir teknik var, tıp literatürüne de Tuğcu Bakırköy
Tekniği olarak girdi. Biz bağırsakla yumurtalık arasında küçük bir
kesik açarak robotik cerrahi ile prostatı çıkarabiliyoruz” diye
konuştu.
“Bu durum ameliyatlı olan ya da yukarıdan ışın alan hastalara bir şekilde bir çözüm, bir şifa oldu” diyen Prof. Dr. Tuğcu, “Bizim yayınlarımız çıktıkça bütün dünyada yankı uyandırdı. Bu ayın sonunda da İtalya’daki bir üniversiteden hocalar gelecek. Bu metodu onlara öğretmemizi istediler. Birlikte 4 vaka yapacağız, onlar da görmüş olacak. Sonra ben yine onlara yardıma gideceğim” şeklinde konuştu.
“BU TEKNİK İLE “HASTANIN KONFORU DA
YÜKSELİYOR”
Yeni metodun sunduğu imkanlar hakkında
bilgi veren Prof. Dr. Tuğcu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Robotik cerrahi yönteminde karından girildiği için bağırsaklarla
haşır neşir oluyorsunuz. Bu sefer ameliyattan sonra hastalarda
karın ağrısı oluyor. Fakat bizim metodumuzda bağırsakla hiç
temasınız olmuyor. Bağırsakla temas olmadığı zaman, hasta ameliyat
sonrasında gaz sıkıntısı, karın ağrısı çekmiyor. Bunlar çok önemli.
Hastanın konforu da yükseliyor.
Ayrıca prostat sinirleri geçtiği için onları korumak çok önemli. Bizim metodumuzda sinirler daha iyi korunuyor çünkü oradaki damarları da bağlamıyoruz, sıyrılıyor. Prostat ameliyatı sonrasında hastalarda idrar kaçırma da sıkıntılı bir süreçtir. Bunu da bir hamak gibi düşünün, vücut organlarını asan bir yapı var. Robotik cerrahide normalde bunu kesiyoruz ama bizim yöntemde bunu kesmiyoruz.
"ULUSLARARASI CAMİADA YANKI BULDU"
Tuğcu
Tekniği ile lenflere kadar ulaşmak da mümkün. “Metodu daha önce
açık yapmaya çalışmışlar ama lenflere ulaşamamışlar. Biz bu metotla
lenflere ulaştık. Ve büyük prostatları da ameliyat edebildik. Bu
yüzden uluslararası camiada yankı buldu zaten.”