40 ülke Libya'nın geleceğini tartışıyor
Abone olLibya'daki durumu tartışmak üzere toplanan konferans Kaddafi'nin görevden ayrılmaya ikna edilmesi çağrıları ile açıldı.
İsyancılarla hükümet güçlerinin çatışmalarının sürdüğü
Libya'daki gelişmeleri ve Kaddafi yönetimine karşı bundan sonra
atılacak adımları görüşmek üzere 40 kadar ülkenin temsilcileri
Londra'da bir araya geldi.
Toplantının açılışında konuşan İngiltere Başbakanı David Cameron, Libyan lideri Muammer Kaddafi'ye karşı başlatılan müdahalenin Bingazi'yi bir katliamdan kurtardığını söyledi.
Cameron Kaddafi'nin sivillerin korunmasını öngören BM kararlarına aykırı faaliyetlerinin sürdüğünü, Kaddafi'ye bağlı güçlerin Mısrata'da "cinai saldırılar" düzenlediğini söyledi.
Ancak Libya halkına mesajını "daha iyi günlerin onları beklediği" şeklinde ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da müttefiklerin hava
saldırılarının Kaddafi BM kararlarına uyana dek devam edeceğini
söyledi.
Amerikalı bakan, diğer ülkelerden de tek sesle konuşarak Kaddafi'ye görevden ayrılma çağrısı yapmalarını istedi.
Clinton işbirliği içinde çalışılarak Libya'nın "bir diktatöre değil, halkına ait olması"nın sağlanabileceğini savundu.
Toplantıya katılmayan ancak Londra'da bulunan isyancılar ise başarılı olurlarsa, hür ve demokratik bir ülke oluşturma vaadinde bulundu.
Libya, 10 gündür BM kararından hareketle başlatılan ve bazı NATO üyeleri ve Arap ülkelerinin katıldığı hava saldırılarına hedef oluyor. Ancak bugün Libya liderine bağlı güçlerin isyancıları yeniden çekilmeye zorladığı haber veriliyor.
Uluslararası konferansta Libya hükümeti temsil edilmiyor.
40 ülke var, Rusya ve Çin yok
Görüşmelere Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Arap Birliği ve African Birliği temsilcileri ile 40 kadar ülkenin dışişleri bakanları katılıyor.
Genel Sekreter Ban Ki-Moon, ülkenin geleceği için bir rota çizmeye yönelik girişimlerin BM çatısı altında yürütüleceğini belirtti.
Ban, "Demokratik bir toplum ve yönetime geçiş zaman alacak ve hepimizin desteğini gerektirecek. Birleşmiş Milletler bu yolda Libya halkına yardıma hazırdır" dedi.
Operasyonları üst üste açıklamalarla eleştiren Rusya ve BM kararı alınırken çekinser kalan ikinci daimi üye olan Çin görüşmelere katılmıyor.
İki ülke bunu operasyonlarda da yer almamaları ile açıklıyor.
İtalya dışişleri bakanı Franco Frattini konferansta pek çok ülkenin bir ateşkes ilan edilmesi, aşiret ve muhalefet liderleri arasında görüşmeler yapılması ve Kaddafi'nin görevden ayrılması konusunda formüller önermeyi düşündüğünü söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama Kaddafi'nin askeri müdahale ile görevden indirilmesinin hata olacağını kaydetmişti; ancak bu siyasi bir formül bulunup sürgüne gitmesine yönelik çabaların devam etmesine engel teşkil etmiyor.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in de katılacağı görüşmeler, NATO komutasına geçmesi karalaştırılan operasyonlarla ilgili görüş ayrılıklarının ve isyancıların liderleri ile işbirliğinin boyutlarının ele alınması için de ortam yaratacak.
Türkiye'nin silah gücünün kullanılması ve sivil kayıplar konusundaki çekinceleri, NATO'nun komutayı alma sürecini geciktirmişti. NATO'nun Perşembe günü devir teslimi gerçekleştirmesi bekleniyor.
Görüşmelerde Türikye'yi temsil eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da uçakta yaptığı açıklamalarda sivilleri korumanın ilk öncelik olduğunun altını çizdi; Irak ve Afganistan operasyonlarından ders alınması gerektiğini söyledi.
Kaddafi için sürgün fikri incelenebilir
Ateşkes ilan edilmesi için arabuluculuk önerisinde bulunan Türkiye görüşmelerde Kaddafi'nin görevden ayrılması konusundaki senaryolar için nabız yoklanabileceğine inanıyor.
İtalyan bakan Frattini de dün, bu yolda Libya'nın komşularından öneri beklediklerini söyledi.
Frattini bazı Afrika ülkelerinin Kaddafi'ye ev sahipliği edebileceğini savuındu; "Umarım Afrika Birliği bir öneri getirebilir" dedi.
Libya liderinin sürgüne gitmesi konusundaki spekülasyonlarla ilgili bir soru karşısında ise İngiliz dışişleri bakanı William Hague ise "Kaddafi'nin emekliliğini geçireceği konutu seçmeye girişmeyeceklerini" belirtti.
Hague Libya lideri için "Elbette mahkeme önüne çıkması gerektiğine inanıyorum. Suç işleyenler, savcıların haklarında bilgisi de varsa, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin önüne çıkmalı." dedi
"Ama bir yere gidecekse neresi olacağını belirlemek Libya halkına düşer; bu mutlaka bizim denetimimizde olacak diye bir şey yok" diye konuştu.
Hague ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Londra'ya gelen Libyalı isyancıların temsilcileri ile görüşmeler yaptı.
İnsani yardım
Bölgede çatışmalar devam ederken, konferansta insani yardım ulaştırılması ile ilgili girişimler de ele alınacak.
TSİ 19.30'da düzenlenecek bir basın toplantısı ile bitmesi hedeflenen görüşmeler sonucunda uzun vadeli siyaseti yönlendirmek için Arap ülkelerinin de katılacağı üst düzey bir yürütme grubu oluşturulması hedefleniyor.
İngiltere, Fransa Almanya ve ABD liderlerinin zirvenin gündemi konusunda dün akşam çok taraflı bir tele-konferans görüşmesi yaptıkları açıklandı.
İngiltere Başbakanı David Cameron ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ayrıca konferans öncesi ortak bir açıklama yapmış ve Kaddafi'nin derhal görevden ayrılması gerektiğini söylemişti.
Bu arada önde gelen Amerikalı Koramiral William Gortney, ülkesinin Libyalı isyancıları hala, doğrudan desteklemediğini bildirdi.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama ise konferans öncesinde yaptığı açıklamada, Albay Muammer Kaddafi iktidardan ayrılana dek, Libya'nın tehlike oluşturmaya devam edeceğini ifade etti.
Ancak Obama uluslararası askeri müdahalenin, sivilleri korumanın ötesinde, rejim değişikliği hedefiyle genişletilmesinin yanlış olacağını, bunun koalisyonu böleceğini belirtti.
Kaddafi'den uyarı
Libya hükümeti ise zirvenin ülkeyi iç savaşa sürüklememesi çağrısı yaptı.
Libya dışişleri bakan yardımcısı Halim Kaim, Trablus'tan yaptığı açıklamada, "Libya, tam egemenlik sahibi, bağımsız bir ülkedir. Ülkelerinin geleceğine de ancak Libya halkı karar verebilir" diye konuştu.
Libya lideri Muammer Kaddafi de konferansın katılımcılarına hitaben yazdığı bir mektupta "barbarca taarruz" olarak nitelediği saldırılara son verilmesini istedi.
Kaddafi, NATO öncülüğündeki hava saldırılarını da 2. Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler'in düzenlediği bombardımanlara benzetti.
Libya haber ajansının yayınladığı mektupta "Libya'ya barbarca, gayri adil taarruzunuzu durdurun. Libya'yı Libyalılara bırakın. Barışçıl bir halk ve gelişmekte olan bir ülkeye karşı soykırıma girişiyorsunuz" deniliyor.
Libyalı bazı muhalif yetkililerin de Londra'ya davet edildiği, ancak konferansa katılımcı sıfatıyla çağırılmadıkları belirtiliyor.
Ancak muhaliflerin Londra'da bulunması konferans kapsamı dışında gayri resmi temaslara olanak tanıyacak.