4 Temmuz 2011 Basın Özeti

Abone ol

İngiliz gazetelerinden seçtiklerimiz: Libya'da siyasi çözüm arayışları, İran'da iktidar mücadelesi, İngiltere'de başbakanlık tartışması, Afrika'nın doğusunda kuraklık...

Daily Telegraph, Libya yönetiminin NATO'yu, ülkedeki çatışmaya barışçı çözüm bulma çabalarını baltalamakla suçladığının bildiriyor.

Libya yönetimi son iki ay boyunca isyancıların önde gelen isimleriyle gizli görüşmeler yapıldığını söylüyor.

İsyancı liderler bunu kesinlikle reddediyor.

Ancak gazete, çözümün görüşmelerden geçtiği düşüncesinin her iki tarafta da giderek daha yaygın hale geldiğini kaydediyor.

Gazete, Libya dışişleri bakan yardımcısı Halid Kaim'in, isyancılarla görüşmelerde bazı alanlarda ilerleme sağlandığını ancak NATO'nun bunu baltaladığını söylediğini aktarıyor.

Gazete, Libyalı yetkilinin NATO'nun somut olarak ne yaptığını belirtmediğine dikkat çekiyor.

Daily Telegraph, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislm'ın da babasının tehditlerini yinelediğini ve Avrupa'nın 'meşru hedef haline geldiğini' süylediğini yazıyor.

Gazete, İngiltere Savuma bakanı Liam Fox'un da, Kaddafi'nin devrilmesinin uzun zaman alacağını söylediğini aktarıyor.

İran'da cumhurbaşkanı-Devrim Muhafızları gerilimi

Times İran'da yönetim içi gerilimin yeni bir cephesine dikkat çekiyor.

Ülkenin dini lideri Ali Hamaney ile arası ciddi biçimde açılmış olan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad şimdi de Devrim Muhafızlrını tehdit ediyor.

Gazeteye göre, çevresindeki bazı isimler tutuklanmış olan cumhurbaşkanı, başka müttefikleri de tutuklanırsa Devrim Muhafızları içinde yolsuzluğu gözler önüne sereceğini söylüyor.

Gazete, Ahmedinecad'ın isim vermeden bazı kurumların sigara kaçakçılığı ve diğer yasadışı eylemlerden gelir sağladığını söylediğini aktarıyor.

Times, İran ekonomisinin geniş kesimlerini kontrol eden Devrim Muhafızları'nın karaborsa etkinliklerinin bilindiğini belirtiyor.

Gazete, cumhurbaşkanının imalı sözleriyle kimleri kastettiğini herkes anladığı için, Devrim Muhafızları'nın başındaki kişi olan Muhammed Ali Caferi'nin suçlamaları şahsen inkar etmek zorunda kaldığınu yazıyor.

Gazeteye göre, Ahmedinecad Devrim Muhafızları'na meydan okuduğuna göre, ya kendisine çok güveniyor ya da hesapsız adımlar atıyor.

Alman Neo-Naziler yeniden yükselişte

Independent Alman aşırı sağını konu alan haberine yaklaşık iki sayfa ayırmış.

Habere göre, Neo-Nazi gruplar görünüm ve giyim tarzlarına çeki düzen vererek daha geniş toplum kesimlerine seslenmeye çalışıyor.

Gazetenin Berlin muhabiri, bu vitrin değişikliğiyle oylarını artırmaya çalışan Neo-Nazilerin nefret suçları işlemekten de geri kalmadıklarını belirtiyor.

Gazeteye göre, Alman istihbaratı bu grupların ülkenin doğu kesiminde işlediği suçlarda keskin bir yükseliş var.

Şu anda ülkenin en büyük aşırı sağ siyasal partisi olan Alman Halk Birliği'nin 6 bin 600 üyesi, 25 bin civarında da destekçisi var.

Haberde, Neo-Nazilerin İsrail'e karşı olduklarını göstermek için, Filistin atkısı Kefiye de takmaya başladıkları belirtiliyor.

Independent muhabiri eskiden bu atkıyı sadece solcu militanların taktığını hatırlatıyor.

İngiltere başbakanı koltuğunu doldurabiliyor mu?

Financial Times, İngiltere'nin Muhafazakar Partili başbakanı David Cameron'ın görevini hakkıyla yerine getirip, getirmediğini değerlendiren bir yazıya yer vermiş.

İngiliz siyaset dünyasında büyük bir hızla yükselip, kısa sürede başbakanlığa gelen Cameron'ın bu görevi hakkıyla yerine getirme kapasitesi giderek daha çok sorgulanıyor.

Ülkenin kaymak tabakasından olan Cameron, İngiliz solu tarafından başından beri bu görevin gerektirdiği karakter ve kapasiteden yoksun bir kişi olarak görülüyordu.

Ancak artık sağ çevrelerde bu konuda kuşkularını daha yüksek sesle dile getiriyor.

Financial Times yazarı Philip Stephens, kendine güvenli havasıyla başlangıçta geniş kesimleri etkileyen Cameron'ın hükümetin zorlu icraatlarını yönetmede zorlandığı kanısında.

Yazar, iyi bir başbakan izlenimi vermekle, iyi bir başbakan olmak aynı şey değil, diyor.

Başbakanın ayrıntılara yeterli dikkat sarfetmemesi nedeniyle hükümetin reform programında sorunlar yaşandığını belirten yazar, 'başbakan kuru sıkı atıp tutarak işi idare edebileceğini zannediyor gibi' diyor.

Afrika'nın doğusunda açlık tehdidi

Guardian Afrika'nın doğu kesiminde açlık tehlikesine karşı uluslararsı kampanya başlatıldığını yazıyor.

Bir dizi yardım kuruluşu kuraklık çekilen bölgede 10 milyon kişinin yardıma muhtaç durumda olduğunu söylüyor.

Bu 10 milyonun yarıdan fazlası çocuk.

Gazete Dünya Gıda Fonu'nun 'bir felaketin adım adım yaklaştığı' uyarısında bulunduğunu, on milyonlarca sterlinlik yardıma ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

Son 12 ay içinde üstüste iki yağmur mevsiminde yeterli yağış olmaması nedeniyle, Kenya, Somali, Etiyopya, Uganda ve Cibuti'nin bazı kesimleri son 60 yılın en şiddetli kuraklığını yaşıyor.

Gazete, uluslararası standartlarda, bir topluluğun yüzde 4'ünün ağır yetersiz beslenme çekmesi halinde, bunun acil durum olarak nitelendiğini, oysa Etiyopya'daki Somalili mülteciler arasında bu oranın yüzde 23'e çıkmış olduğunu kaydediyor.

Gazeteye göre kuraklık nedeniyle bölgede hayvancılık büyük darbe almış, tahıl fiyatları da keskin biçimde tırmanmış durumda.

Günün Önemli Haberleri