4 Şubat 2011 Basın Özeti
Abone olİngilitere gazetelerinde Mısır yorumları: Batı Müslüman Kardeşler'den korkmalı mı? MI6'ın intihar saldırısı endişesi ve Avrupa'da göçmenliğe bakış...
Guardian, Kahire'deki çatışmalara gönderme yaparak Mısır
rejiminin dünyaya meydan okuyarak gazeteciler ve insan hakları
gözlemcilerine saldırmaya başladığını yazıyor.
Gazete, yasaklı Müslüman Kardeşler ve diğer muhalefet gruplarının
Devlet Başkanı Yardımcısı Ömer Süleyman tarafından yapılan diyalog
çağrısını reddettiğini aktarıyor. Guardian'a göre, muhalefet
Mübarek istifa etmeden masaya oturmamakta kararlı.
'Batı Müslüman Kardeşler'den korkmalı mı?'
Gazete yorum sayfasında "İslamcı Müslüman Kardeşler'in Mübarek
sonrası dönemde rol oynaması Batı'yı kaygılandırmalı mı?" diye
soruyor.
Prof. Richard Bulliet: Hayır
ABD'deki Columbia Üniversitesi'nden Prof. Richard Bulliet, bu
soruya özetle şu yanıtı veriyor:
"Müslüman Kardeşler'in baskısıyla, Mısır hükümetinin İsrail'le uzun
zamandır sürdürdüğü işbirliğini sona erdirmesinden kaygı duyuluyor.
Bu gerçekçi olmayan bir korku değil. Fakat Amerikan yönetimi, yeni
Mısır hükümetine İsrail'le iyi ilişkiler kurma ve Filistinli
militanlara sırtını dönme şartını koyamaz. İsrail ve Amerika her
zaman dost olacak. Ama Mısır'ın dostluğunun kaydebilmesi, ABD'nin
yarım asırlık Orta Doğu politikasının çözülmeye başlamasına neden
olur."
Arap dünyasının onlarca yıl sonra büyük bir çaplı yeniden
yapılanmanın eşiğinde olduğunu belirten Richard Bulliet şöyle devam
ediyor:
"Ama geleceğe ilişkin kaygılar, parçalanmakta olan statükoyu
sürdürmeyi denemeyi haklı kılmaz. Artık Mübarek'e gitmesi için
yardımcı olmanın, Mısırlı generalleri demokratik bir sivil
hükümetin işbaşına gelmesine izin vermesi için ikna etmenin ve
Müslüman Kardeşler'le ilgili kaygılarımızdan bir süreliğine
kurtulmanın zamanı geldi. Amerika'nın ideolojik tercihleri ve
yaygın İslam karşıtlığını bir kenera bırakarak, İslamcı siyasi
partilerin demokrasiye geçişte önemli bir rol oynayacağını teslim
etmeliyiz. Çoğulcu bir seçim sisteminde nasıl yarışabileceklerini
ve belki de iktidar olabileceklerini göstermeleri için onlara bir
fırsat verilmeli."
Prof. Benny Morris: Evet
İsrail'deki Ben Gurion Üniversitesi'nden Prof. Benny Morris ise
Müslüman Kardeşler hareketinin yüzde 30 ile yüzde 60 arasında bir
halk desteğine sahip olmasına rağmen, hükümet karşıtı gösterilerde
öne çıkmamayı tercih ettiğini belirtiyor ve nedenini şöyle izah
ediyor:
"Müslüman Kardeşler'in geride kalmasının nedenlerinden biri,
kendilerinden hoşlanmayan orduyla çatışmaya girmekten kaçınmak ve
lider kadrosunun tutuklanmasını engellemek olabilir. Seküler orta
sınıfı ürkütmek istememiş de olabilirler. Şimdilik, Müslüman
Kardeşler, birçok üyesini tutuklayan, işkence eden Mübarek'in
devrilmesiyle tatmin olabilir. Ama seçim kampanyası başladığında
ortalık Müslüman Kardeşler'in destekçileri, pankartları, yayınları
ve vaazlarından geçilmeyecek. Belki bir ölçüde şiddete başvuracak
ve insanları yıldırmaya çalışacaklar."
'Türkiye'deki İslamcılar gibi olabilirler'
"Müslüman Kardeşler'in amacı iktidarı demokratik yollarla ele
geçirmektir ve muhtemelen ilk icraatları İsrail'le 1979'da
imzalanan barış anlaşmasını ortadan kaldırmak olacak." diyen yazar
şöyle devam ediyor:
"Müslüman Kardeşler'in Türkiye'deki İslamcılar gibi demokratik
normlara uymaları ve İran ile batı arasında tarafsız bir
takınmaları da bir olasılık. Ama Mısır'ın ve hareketin geçmişini
gözönüne alınca Müslüman Kardeşler'in İran ve Hamas modelini
benimsemesi daha yüksek bir olasılık. Hareket, 1928'de Hasan el
Banna tarafından kurulduğundan bu yana Mısır'ı ele geçirmek
istiyor. Devlet kurumları ve düşmanlarının gücü nedeniyle liderleri
iktidara giden yolda şiddet karşıtı bir politika izledi. Ama
Batı'daki gözlemciler boş hayallere kapılmamalı. Bu, demokrasiye
değer veren bir hareket değil. Liderleri demokrasiyi sadece,
demokrasiyi ortadan kaldırmayı da içeren amaçları için bir araç
olarak görüyor."
Times gazetesi de halkına Mısır'da yaşananlarla ilgili olarak
herşeye hazırlıklı olma çağrısında bulunan İsrail Başbakanı
Benyamin Netanyahu'nun Mısır'ın yeni bir Gazze'ye dönmesinden
endişe ettiğini aktarıyor.
'ABD ve İngiltere'ye tehdit yıllarca sürecek'
Daily Telegraph, Wikileaks tarafından sızdırılan belgelere
dayanarak, İngiliz dış istihbarat servisi MI6'in, İngiltere ve
Amerika Birleşik Devletleri'nin büyük bir intihar saldırısı dalgası
tehdidiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunduğunu aktarıyor.
Gazeteye göre, MI6, istihbarat örgütlerinin izleme ağında olmayan,
İngiltere içindeki radikal gruplardan gelen bu tehdidin yıllarca
ortadan kalkmayacağına inanıyor.
Gazete bir başka haberinde de, Amerika'daki 11 Eylül saldırılarında
rol oynadıklarından süphelenilen bir gizli hücreyle ilgili
Wikileaks belgelerinden sonra FBI'ın terörle mücadele ekiplerinin
yeniden soruşturma başlattıklarını duyuruyor. Gazetenin hafta
başında yayımladığı belgelere göre, saldırıların hazırlığına yardım
ettikleri öne sürülen üç Katarlı, 10 Eylül'de Los Angeles'tan
Washington'a giden bir uçağa bilet almıştı. Ama otellerinde pilot
üniformalarıyla görülen bu kişiler uçağa binmedi. Aynı uçak ertesi
gün kaçırılarak Pentagon binasına çakıldı. Birleşik Arap
Emirlikleri vatandaşı olan bir başka kişi de korsanların Amerika'ya
girmesine yardımcı olduğu ve gözcülük yaptığı şüphesiyle
aranıyor.
'Göçmenliğe en olumsuz bakanlar İngilizler'
Financial Times, Batı Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da yapılan bir ankete dayanarak göçmenliğe en olumsuz yaklaşan insanların İngilizler olduğunu kaydediyor. Gazeteye göre ankete katılan İngilizlerin dörtte biri, ekonomiden sonra en önemli sorunun göçmenlik olduğunu söyledi. Bu oran özellikle Kuzey Afrika'dan çok büyük göç alan İtalya'da yüzde 10, İspanya'da ise yüzde 3. Birçok ülkede, halkın ana kaygısı işsizlik olurken, Almanlar en önemli meselenin eğitim olduğunu söylüyor.
Pamuk fiyatları 150 yılın zirvesinde
Daily Telegraph, dünyanın en büyük üreticileri arasında yer alan Avustralya, Pakistan ve Çin'deki seller nedeniyle pamuk fiyatlarının son 150 yılın en yüksek seviyesine çıktığını aktarıyor. Gazete, fiyatların üretimin durduğu Amerikan iç savaşı sırasındaki seviyeye gelmesinde Çin'in pamuk ithalatının geçen yıl yüzde 86 oranında artmasının da payı olduğunu belirtiyor. Daily Telegraph, bunun sonucu olarak tekstil ürünlerinin fiyatlarının hızla tırmanabileceğini dikkat çekiyor.