4. Murad alkolik miydi?
Abone olAlkol yasakları meclisten geçti. Asıl tartışma şimdi başladı. Yasaklara 4. Murad yasağı diyen var, 4. Murad bile bu kadarını yapmadı diyen var.
NESRİN
YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Alkol düzenlemesi
hazırlanmaya başladığı günden bu yana 4. Murad'ın adı hiç düşmedi
dillerden. Bir kesim 4. Murad'ın alkolü yasaklamasına rağmen bir
alkolik olduğu konusunda hemfikir. Diğer bir görüş ise bırakın içki
içmeyi doktorun tedavi için kendisine önerdiği haşhaşı bile ağzına
sürmediği görüşünde.
Peki 4. Murad alkolik miydi, görüşlere bir bakalım, kararı siz
verin.
Bir görüşe göre, kendisi de sürekli alkol alan 4. Murad, tepki
görmemek ve halkına iyi görünmek amacıyla içkiyi yasaklattı. Bu
görüşe inananlar şunları söylüyor:
Osmanlı Devleti duraklama dönemiydi ve savaş kaybettikçe
gericileşti. İçki yasakları bu dönemde arttı, artmasının bir nedeni
o dönemdeki gerilemenin nedeninin içkiye bağlanmasıydı.
IV. Murad kendisi içmesine rağmen halka alkol, sigara ve kahve kullanılmasını yasakladı. İçki içenler darağaçlarında sallandırılırken IV. Murad'ın Şeyhülislamı Zekeriyazade Yahya Efendi bakın şiirinde şunları yazdığı görülüyor:
"Mescitte riyamişler etsin ko riyayı/ Meyhaneye gel kim ne riya var ne mürai..." (Bırak mescitte ikiyüzlüler devam etsin riyakárlığa/ Sen meyhaneye gel ki orada ne riya var ne riyakár.)
Diğer bir görüş ise bunun tam tersi, 4. Murad'ın ağzına içki
sürmediği yönünde.
Tarihçiler bu görüşe şu olaylarla açıklık getiriyorlar.
Öncelikle Osmanlı döneminde gayrimüslimlere yönelik bir alkol
yasağı yoktu. İslâm hukukunda gayrımüslimlerin içki içmesi yasak
olmadığı gibi, bunların içki alıp satması ve meyhane açması da
serbest idi.
SARHOŞ SELİM
Kanunî Sultan Süleyman zamanında Müslümanların
ekseriyette bulundukları mahallelerde gayrımüslimlerin meyhane
açması yasaklanmış; Sultan II. Selim zamanında buna tekrar izin
verilmişti. Nitekim gayrımüslimlerin meyhanelerinden ve içki
satışlarından vergi alındığı da gizli bir bilgi değildir. İşin
aslından habersiz bazıları, bunu padişahlardan ilkinin
dindarlığına, diğerinin de şaraba düşkünlüğüne bağlamışlar; hatta
kendisine Sarhoş Selim demişlerdir. Yangında yanıp tekrar
yaptırdığı saray hamamını gezerken tansiyonu düşüp kaymış ve beyin
kanamasından vefat etmişti. Buna rağmen, "Sarhoş halde hamamda kız
kovalarken öldüğü" bile söylenip yazılmıştır. Halvetî tarikatına
bağlılığı ile bilinen Sultan II. Selim"in dindarlığı Selimiye
Camiini yaptırmasından bellidir. Ayasofya camiini de esaslı tamir
ettirmişti. Zaten nevzuhur tarihçimiz de padişahın içki içtiği
halde beş vakit namazını kıldığını; sonradan şeyhinin telkiniyle
içkiye tövbe ettiğini; hatta ölürken kendisine verilen ilacı;
içinde içki vardır diye reddettiğini de yazıyor.
OSMANLI PADİŞAHLARININ İÇKİ İÇİP İÇMEDİĞİNİ BİLEMEYİZ
Osmanlı padişahların içki içip içmediğine dair kesin bir hükme
varılmasının zor olduğunu belirten tarihçiler bunun nedenini şöyle
açıklıyorlar:
" Çünkü Osmanlı padişahları, aileleri dâhil, hiç kimseyle
beraber yemek yemezlerdi. Hatta buna dair Fatih kanunnamesinde
hüküm bile vardır. Sultan Abdülhamid"in son senesine kadar da bu
gelenek devam etti. Öyleyse padişahları içki içerken kimsenin
görmesi mümkün değildir. Maamafih içmiş olabilirler. Peygamberler
dışında hiç kimse masum sayılmaz. Herkes hatâ yapabilir, günah
işleyebilir.
4. MURAD İÇKİ İÇMEZDİ
Amansız içki ve tütün yasağıyla meşhur Sultan IV. Murad da içki
içmediği halde, mübtelâ olduğu gut hastalığının ağrılarını
hafifletebilmek için hekimbaşı tarafından verilen afyon
hülâsalarını (morfin) alırdı. Bu da kendisinde halsizlik ve
uyuşukluk yapardı. Sendeleyerek yürüdüğünü birkaç defa görenler
padişahın içki içtiğine hükmetmekten çekinmemiştir.
Haberden de anlaşılacağı üzere Osmanlı padişahlarının içki içip
içmediğini ispatlamanın bir yolu yok. İki taraf da yazılanlardan ve
tahminlerden güç alarak yorum yapıyorlar. Bu durumda takdir sizi,
siz ne düşünüyorsunuz, 4. Murad alkolik miydi, yoksa ağzına haşhaş
bile sürmeyecek kadar koyu bir dindar mı?