4 Mart İngiltere Basın Özeti
Abone olİngiltere’de yayımlanan gazetelerde, Kırım'a Rusya’nın askeri müdahalesinin sonuçları üzerine haber ve yorumlar öne çıkıyor. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin verdiği mesajlar ve FIFA'nın şikeyle mücadalesi dikkat çeken konulardan.
İngiltere’de yayımlanan gazetelerde, Ukrayna’nın Kırım bölgesine
Rusya’nın askeri müdahalesinin siyasi ve ekonomik sonuçları üzerine
haber ve yorumlar öne çıkıyor. Afganistan Devlet Başkanı Hamid
Karzai’nin Independent gazetesine röportajında verdiği mesajlar da
dikkat çekici.
Guardian’ın manşet haberinde, Ukrayna’nın Kırım Yarımadası’na askeri müdahalede bulunan Rusya’ya karşı takınılacak tavır konusunda ABD ile Avrupa arasındaki görüş ayrılıklarının su yüzüne çıkmaya başladığı belirtiliyor.
Haberde, ABD Başkanı Barack Obama’nın Rusya’yı ekonomik yaptırımlarla tecrit etmeyi tasarlamasına karşın, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin bakanlarının buna sıcak bakmadığı belirtiliyor.
Almanya ve İngiltere gibi ülkeler, Rusya ve Ukrayna’da Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in Rusya’ya sığınmak zorunda kalmasının ardından kurulan yeni hükümet arasında diyalog sağlanmasından yana.
İç sayfalarda, Rusya’nın Kırım’daki Ukrayna birliklerine
silahlarını teslim etmeleri için baskı yaptığı anlatılıyor.
Independent’in başyazısında, ABD Başkanı’na, ‘sorumluluğu yüklenmesi’ için “Değneği al Barack” çağrısı yapılıyor.
Kırım’ın fiilen Rusya tarafından ilhak edildiği belirtilen başyazıda şöyle deniyor: “Batı’nın doğrudan askeri müdahalesi, Putin’in de bildiği gibi, düşünülemez bile. Ama Rusya’nın bedel ödemesini sağlamanın başka yolları da var. Rusya’nın (baştan hiç dahil olasına izin verilmemesi gereken organizasyon) G8 grubundan çıkarılması sadece bir başlangıç olabilir.”
Başka bir haberde, Moskova’nın dibe vuran para birimi rubleyi toparlamak için 10 milyar doları piyasaya sürdüğü aktarılıyor.
Times gazetesindeki bir haberde, Rus medyasının Kırım’da devam eden ve Ukrayna’nın doğu kesimine sıçrama ihtimali bulunan askeri çıkarmayı haklı gösteren yanlı yayınlar yaptığı anlatılıyor.
Habere göre, Ukrayna’nın batısındaki Polonya sınırında uzun kuyruklar oluşturan hafta sonu tatilcileri, “Kiev’deki faşist hükümetten kaçarak Rusya’ya sığınan Doğu Ukraynalı yüz binler” gibi aktarılıyor televizyon kanallarında.
“Ukrayna küresel ekonomiye tehdit” deniyor Telegraph’ın manşetinde.
Ekonomi yorumcusu Liam Halligan, Avrupa’nın başlıca doğal gaz tedarikçisinin Moskova yönetimi olduğunu hatırlatarak, “Rusya, Ukrayna üzerinden Putin’e meydan okumamızı engelleyen bazı anahtar kartlara sahip” diyor.
Bu kartlardan biri de, uzun süredir Rusya’nın desteğine muhtaç olan Ukrayna ekonomisinin çökmenin eşiğinde olması.
Saakaşvili'nin deja vu'su
Financial Times gazetesi için bir makale kaleme alan Gürcistan’ın eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, Ukrayna’daki gelişmeleri kendi ülkesinde 2008’de yaşanan Rus askeri müdahalesine benzeterek, ‘deja vu’ hissettiğini belirtiyor. O zamanki olaylar, Gürcistan’ın özerk Güney Osetya bölgesinde patlak vermiş ve Gürcistan’a yayılmıştı.
Saakaşvili şu ifadeleri kullanıyor:
“Sadece taktikler değil benzer olan. Benzer bahaneler de öne sürülüyor. Putin, Ukrayna’nın işgalini, Rusya vatandaşlarının korunması gerekçesiyle haklı çıkarmaya çalışıyor. 2008’deki de aynı hikâyeydi. Önce birçok Gürcistanlıya Rus pasaportları dağıtıldı. Sonra tahrikçiler gelip bela çıkardı. Sonunda Rus askerleri bu yeni vatandaşlarını korumak adına Rus askerleri geldi.”
“Putin’in davranışı ne kadar deja vu duygusu uyandırıyorsa, dünyanın verdiği tepki de öyle yapıyor. Putin, önce Avrupa’yı bölmekte ve kendi belirlediği sahadaki ülkelere Batı ülkelerinin yönelimini kösteklemekte başarılı olmasaydı, Gürcistan’a karşı harekete geçemezdi. Putin 2008’de NATO’nun Gürcistan ve Ukrayna’yı üyelik planına dahil etmesini engelledi. Birkaç ay önce de Ukrayna’nın AB ile ortaklık anlaşmasını bozdu.”
Batılı ülkeleri; Gürcistan ve Ukrayna gibi ülkelere yeterli desteği sunmadıkları için eleştiren Saakaşvili şöyle sonlandırıyor makalesini:
“Putin’in Ukrayna için planı açıkça belli. Toprağının bir bölümünü koparmak, ülkenin geri kalanında kaos yaratmak, Avrupa’nın Ukrayna’yı çatısı altına alma hevesini kıracaktır. Bu ülkeyi kinci Rusya için kolay ava çevirir.”
“Orada da kalmaz. Eğer Putin başarılı olursa, sonra Baltık ülkelerinin peşine düşecektir. Eğer bunu engellemek istiyorlarsa AB ve NATO’nun şimdi harekete geçmesi gerekir. Ekonomik yaptırımlardan askeri caydırıcılığa kadar her türlü seçeneği değerlendirmeliler.”
Financial Times’ın yorumcularından Gideon Rachman ise Rusya ekonomik ve sosyal hayatının, Soğuk Savaş döneminden farklı olarak Batı ülkeleriyle birbirine geçtiğine dikkat çekiyor.
Rusya’nın 1968’de Çekoslovakya’yı işgali sırasında Rus ekonomisinin etkilenmemesine rağmen, Kırım harekâtı sonrasında Rus piyasasında %10’luk düşüş görüldüğünü belirten Rachman, bunun Batı ülkelerine yaptırım uygulama şansı olduğunu söylüyor:
“Geçen 10 yılda Putin ve maiyeti sıkça Soğuk Savaş söylemine başvururken küreselleşmenin meyvelerini yediler. Şimdi bir seçim yapmakla karşı karşıya kalabilirler. Yeni bir Soğuk Savaş isteyebilirler. Veya Batı’nın zenginliklerine erişim isteyebilirler. Her ikisine de sahip olamazlar.”
Karzai: El Kaide bir mit
ABD ve İngiltere’nin 2011 sonundaki Afganistan işgali sonrasında Devlet Başkanı olan ve Nisan seçimleri sonrasında koltuğunu devretmeye hazırlanan Hamid Karzai, Independent gazetesine konuşmuş.
Kevin Sieff’in haberinin başlığı Karzai’nin sarf ettiği, “El Kaide gerçek olmaktan çok bir mit” sözünden alıntı.
ABD’nin ve diğer yabancı güçlerin Taliban ve El Kaide militanlarına yönelik operasyonlar sırasında Afgan sivilleri öldürmesini eleştiren Karzai, “Afganlar kendilerinin olmayan bir savaşta öldü” diyor.
FIFA'dan şikeye karşı sıkı hazırlık
Telegraph gazetesinin spor ekinin kapağında, FIFA Güvenlik Direktörü Ralf Mutschke ile yapılan bir röportaj yer alıyor.
Ben Rumbsy imzalı ve Zürich mahreçli röportajda, Haziran-Temmuz aylarında Brezilya’da yapılacak olan Dünya Kupası maçları öncesinde futbolculara ve hakemlere yönelik “dürüstlük oturumları” yapılacağı belirtiliyor.
Bu oturumlarda, neyin şike kapsamına girdiği ve şikenin hangi yollarla yapıldığı anlatılacak. Ayrıca, futbolcuların ve hakemlerin şüpheli durumları bildirmesi için bir telefon hattı kurulacak.
Mutschke’nin aktardığına göre, “riskli” görülen maçlar, oyuncular ve hakemler hakkında istihbarat çalışması yürütülecek. 64 maç 12 stadyumdaki güvenlikçiler tarafından takip edilirken, bahis hareketleri ve sosyal medyadaki paylaşımlar yakından takip edilecek.
İngiltere’de geçen aylarda yapılan şike soruşturması kapsamındaki tutuklamaların “uyarı” olduğunu belirten Mutschke, olumlu adımlar atılmasına karşın hükümetin belirli bir yasal düzenleme yapmaktan kaçınmasını şöyle eleştiriyor: “Sorunu çözmek, suçluları tutuklamak, suç eylemlerini soruşturmaktır. Fakat eğer ilgili yasalarınız yoksa, sahtekârlık maddesiyle bir şey yapmak çok zor. Benim tavsiyem, Avrupa Konseyi’nin de önerdiği gibi, belirli bir madde olmasıdır.”