4 "çapulçu" ile yanyana oturduk dün
gece. Gezi'den çıkmışlar, Beylerbeyi'nde "gaz"dan
uzak bir gecenin tadını çıkarmak istiyorlardı. Üzgün,
kırgın, yorgun bir şekilde ekrana kilitlenmiş gördüm
onları.
Hepsi okumuş, hepsi bilgili çocuklar!
Daha da önemlisi dördü de "çapulcu"
olmasına rağmen samimi!
***
Tanıştık, konuştuk, kaynaştık...
"Bundan sonra ne olacak?" sorusunun
karşılığını bulmaya çalıştık bir saati aşkın sürede.
"İş Gezi'den çıktı" dedik hep
birlikte.
Ben çıkış yolu olarak "sandık" dedim, Nihan Hanım itiraz etti:
- Baraj düşürülsün o zaman!
12 Eylül'ü hatırlattım.
Türkiye'nin koalisyonlardan neler çektiğini anlattım.
"İstikrar" dedim...
Ahmet Bey, "çapulcu" edasıyla dinledikten
sonra sordu:
- Başbakan azıcık alttan alsa ne olurdu?
"Dış güçler"i andık...
"Faiz lobisi"ne selam sarkıttık...
Türkiye'nin muhalefetsizliğinden
yakındık...
Hiçbir şey, Başbakan Erdoğan'a olan kızgınlığı gidermeye
yetmedi.
4 kişilik "çapulcu" heyeti,
"üslup" dedi durdu...
İtiraf etmeliyim ki, "üslup" denilince çok fazla
direnemedim!
***
"Direnişçi" ama gerçekler karşısında
direnmeyen samimi 4 "çapulcu!"
Taksim'i saran illegal pankartlar, flamalar, bayraklar
vesairelerden onlar da şikayetçi. Polise taş atan,
molotof sallayan marjinal gruplara karşı onlar da
öfkeli. Polisin dün sabah Gezi'yi ayrı tutup,
Taksim'i yeniden ele geçirmesi onları da memnun etmiş!
Vali'nin twitlerini onlar da sevmiş!
Taksim Platformu'nun akıl almaz
taleplerini, herkes gibi onlar da kabul etmiyor.
Atatürk ile Abdullah Öcalan posterlerinin yan yana
olması, onları da yaralamış!
En çok konuşanı :) Ahmet baktı listeyi
uzatıyorum, araya girdi:
- Taksim'e yapılan müdahale doğruydu. Ancak zamanlama
günü yanlıştı. Başbakan bugün için randevu vermişti, bir gün daha
bekleyemezler miydi?
"Taksim temizlendi fena mı oldu?"
dedim!
Hak verdiler bana, ama polisin aceleciliğine pek anlam
veremediler.
***
Peki ne olacak?
"Çapulcular"ın cevabını aradığı tek soru
bu!
"Sandık" kesmiyor onları...
AK Parti ile sorunları yok!
Tayyip Erdoğan söz konusu olunca...
"Orada dur" diyorlar!
- Yoksa sizde mi, ölüm
dileyenlerdensiniz?
4'ü birden atıldı:
- Asla!
- ...?
- Tayyip
gitsin!
- Kim gelsin?
İşte bu soru, tıkıyor insanları. AK Parti'nin, daha doğrusu
Tayyip Erdoğan'ın alternatifi yok çünkü. Kemal Kılıçdaroğlu'nu
siyasetçiden saymıyorlar. Bahçeli umut vermiyor, BDP'ye de çok
uzaklar.
Sonuç?
"Direniş"e devam!
Ortalık duruluncaya kadar..
Ya da, sandık günü gelip çatana kadar...