4 bin yıllık mercimek ekilecek
Abone olKütahya'da bulunan yaklaşık 4 bin yıllık mercimek tohumu laboratuarda çoğaltıldı. Tohumların yakında ekilmesi planlanıyor.
Mercimek tohumlarının yeşermesinden sonra genetiği
değiştirilmiş organizmalar hakkında önemli bilgiler
edinilebilir.
Kütahya Seyitömer Höyüğü'nde, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen
Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümünce yürütülen kazıda bulunan ve
4 bin yıl öncesine ait olduğu belirlenen ve ''doku kültürüyle
çoğaltılan'' mercimek tohumları, tarlaya ekilecek.
DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç.
Dr. Nüket Bingöl, höyük kazısında yaklaşık 4 ay önce bulunan ve
mercimek bitkisine ait olduğunu tespit ettikleri tohumun, 4
üniversitede ''doku kültürü'' yöntemiyle çoğaltıldığını
bildirdi.
Çoğaltılan tohumlardan 2'sinin köklendiğini, diğerleri köklü
durumda olmadığından yeni bir ortama alıp köklendireceklerini
belirten Bingöl, ''Elimizde 1 tane değil, 17 tane 4 bin yıl
öncesine ait mercimek var'' dedi.
İlk çimlenen mercimeğin halen yaşadığını ve herhangi bir sorun
bulunmadığını, ancak tohuma kalkmayacağını ve birkaç ay içerisinde
solacağını düşündükleri için çoğaltma işlemi yaptıklarını ifade
eden Nüket Bingöl, şöyle devam etti:
''Çoğaltma işlemleri başarıyla tamamlandı. Bundan sonra
bitkilerimizi tarlaya alıp onlardan tohum elde etmeye çalışacağız.
Çoğaltmayı aşılama değil, doku kültürüyle yaptık. Elde etmiş
olduğumuz bitkinin kök, gövde, yaprak gibi çeşitli organlarından
yeni bir bitki elde edilebiliyor. Buna doku kültürü yöntemi
deniyor. Biz de bu yöntemle çoğalttık. Bitkilerimiz steril ortamda
yaşıyor, ancak tarla aşamasına aldığımızda ne olacağını bilmiyoruz.
DPÜ ve ortak çalıştığımız diğer üniversitelerde DNA analizlerini
yaptıracağız, böylelikle diğer çalışmalarımıza yön verilecek.''
Seyitömer Höyüğü'nde bulunan tohum, bilim insanlarınca incelenmiş
ve bunun mercimek bitkisine ait olduğu belirlenmişti. Cılız bir
yapıya sahip olduğu belirtilen bitkinin gelişiminin, organik ve
Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) özelliğini taşıyan bitkiler
açısından önemli bilimsel verileri ortaya çıkarması bekleniyor.