36 Gizli Strateji
Abone olGündelik hayatta karşılaşılan zorluklarla baş etmek için, Çin savaş sanatlarından "36 Gizli Strateji" yi öğrenin.
Strateji kavramını en iyi anlatan hikâye ünlü stratejist Sun
Bin’e atfedilir. Hikâyeye göre Sun Bin’i himayesine alan Tian
Ji’nin at yarışlarına katılmak ve sürekli kaybetmek gibi bir sorunu
vardır. Tian Ji’nin atlar iyidir ama aynı yarışlara katılan diğer
soyluların atları daha iyidir. Tian Ji bütün yarışları kaybetmekte
ve bu duruma çok üzülmektedir. Sun Bin, hamisinin bu üzüntüsünü
gidermeye karar vererek söz konusu yarışları inceler.
Yarışlar en iyi atlar, iyi atlar ve kötü atlar olmak üzere üç ayrı
kategoride yapılmakta; atları en fazla yarış kazanan at sahibi
büyük ödülü almaktadır. Sun Bin, Tian Ji’ye bütün parasını
yarışlara yatırmasını söyledikten sonra ona şu taktiği verir: “Kötü
atını en iyiler atların yarışına sok. En iyi atını iyi atlar ve iyi
atını da kötü atlar kategorisinde yarıştır. İlk yarışı
kaybedeceksin ama diğer iki yarışı kazandığın için büyük ödülü sen
alacaksın.”
Nitekim Tian Ji bu sayede kırk yıl yarışsa bir şey elde edemeyeceği
yarışlarda büyük ödülü kazanır.
Bizler de bu sayede ‘strateji nedir?’ sorusuna yanıt vermek istediğimizde anlatacağımız harika bir hikâyeyi dağarcığımıza katmış oluruz. Sun Bin, zekâ ve stratejik derinlik sayesinde güçsüzün güçlüyü rahatlıkla alt edebileceğinin en güzel örneğini vermiştir.
Çin’de strateji kavramının ortaya çıkışı binlerce yıl öncedir.
Strateji savaş, savaş devlet, devlet ise sınıfların oluşumu
anlamına geliyor. Geleneğin bu kadar eskiye dayanmasının en önemli
nedeni, medeniyetin bu coğrafyada Batı’ya nazaran çok daha önceleri
kök salmış olmasıdır. Gerçekten de 36 savaş stratejisinden ilk kez
1500 yıl önce kaleme alınmış Güney Qi Hanedanı Tarihi’nde
bahsediliyor. Gizemli I Ching, yani Değişimler Kitabı, 36 sayısını
36 strateji ile bağlantılı olarak ele almaktadır.
Sun Tzu’dan Çin Devrimi’nin önderi Mao Zedung’a kadar birçok ünlü
simanın sıklıkla başvurduğu 36 savaş stratejisi binlerce yıldır
Doğu’da biliniyor. Ama genelllikle bu coğrafyanın sınırlarını
aşmasına izin verilmiyor. Konunun en ünlü araştırmacılarından Harro
von Senger bile 36 stratejinin Çin’de kısa bir süre öncesine kadar
gizli bir bilgi olarak kaldığını söylüyor. Yakın zamanda tanınan
36 gizli savaş stratejisi bütün dünyada bomba
etkisi yapmıştır. Günümüzde 36 savaş stratejisi Çin kültürünün en
önemli eserlerinden birisi olarak kabul ediliyor.
Çin kültürüyle 36 strateji o kadar iç içe geçmiştir ki bu
stratejileri bilmeden kadim Doğu kültürünün inceliklerini anlamanın
mümkün olmadığına inanılıyor. Ama stratejilerin önemi sadece
bununla da sınırlı değildir. Geçen zamana rağmen her bir strateji
değerini korumaya devam ediyor. Hayatta kalma mücadelesinin savaş
alanlarıyla sınırlı olmadığı gezegenimizde 36 savaş stratejisi
askerler dışında da büyük bir ilgiyle okunuyor.
Gerçekten de 36 savaş stratejisi gündelik hayatta karşılaşılan
zorluklarla baş etmek için son derece kıymetli bir rehberdir. Bu
yüzden işadamından diplomatına, politikacısından sporcusuna kadar
birçok insan bu kadim günümüzde hâlâ bu kadim Doğu klasiğine
başvuruyor.
Bir dünya ve doğu klasiği
Kırmızı Kedi Yayınevi Sun Bin’in Kayıp Savaş Sanatı’ndan sonra
strateji dizisine Savaş Sanatlarında 36 Gizli Strateji gibi bir
başka klasikle devam ediyor. Profesör Hiroshi Moriya tarafından
derlenen kitapta, stratejiler savaşta zafer elde etmek için
stratejiler, düşmanla karşılaşmak için stratejiler, saldırı
stratejileri, belirsiz durumlar için stratejiler, işbirliği yapılan
çarpışmalar için stratejiler ve kayıp bir savaş için stratejiler
diye altı başlık altında inceleniyor.
I Ching’deki heksagramlara gönderme yapılan orijinal metin son
derece karışık ve kısa. Stratejiler Çince birkaç kısa cümleden
oluşuyor; bu cümleler 36 Gizli Strateji’nin izdüşümü sayılabilecek
I Ching’den bir cümleyle sona eriyor. Alanının uzmanlarından olan
Moriya söz konusu bölümleri son derece anlaşılır bir biçimde
açıklıyor ve her bir stratejiyi verdiği tarihi örneklerle
zenginleştiriyor. Bir Japon olan Moriya’nın, kitabında Çin ve Japon
strateji anlayışlarını karşılaştırması da son derece ilgi çekici.
Moriya ilk bakışta birbirine çok benzeyen her iki bakışın da,
farklı tarihi ve coğrafi koşullarda nasıl farklılaşabildiklerine
ilişkin son derece çarpıcı örnekler veriyor.
Kitabın başında William Scott Wilson’ın yazdığı önsözden de
bahsetmek gerekiyor. Wilson’ın ünü birçok strateji klasiğini
Japoncadan İngilizceye çevirmesinden kaynaklanıyor. Samuray
metinlerinin önde gelen çevirmeni olarak tanınıyor. Wilson;
Hagakure, Beş Çember Kitabı gibi strateji klasiklerini
çevirebilmiş, Miyamoto Musashi, Takuan, Yagyu Munenori gibi
isimlerin Batı’da tanınmasını sağlamıştır.
Strateji, bütün dünyada ilgi gören ve hakkında mühim tartışmalar
yapılan bir kavram. Ülkemizde bu alanda bir boşluk olduğunu
söylemek mümkün. Önemli strateji klasikleri dilimize ya çevrilmedi
ya kötü çevrildi ya da iyi çevrildiği halde ilgi görmedi. Bu durum
memleketteki stratejik düşünme alanındaki sığlığı da açıklıyor.
Strateji klasikleri, okuyucuya düşünmeyi, mücadele etmeyi ve
zorluklarla başa çıkmanın yollarını öğrettiği gibi içinde
filizlendiği eski kültürleri de tanıtıyor. Aslında aynı zamanda çok
önemli bir dünya klasiği de olan Savaş Sanatlarında , bütün bu
nedenlerden dolayı ilgiyi hak ediyor.
Sun Tzu’nun Savaş Sanatı’yla başladığı varsayılan savaş
sanatlarıyla ilgili Çince kitaplar “savaşmadan kazanmayı” en
arzulanan zafer yolu olarak görürler. Bu kitaptaki saldırı
stratejileri hakkındaki bölümde söylenenler bu fikri çok güzel
özetler: Yüzlerce savaş kazanmak başarı değildir. Başarı, düşman
askerlerinin savaşmadan teslim olmasını sağlamaktır. Neden
savaşmadan savaşı kazanmak bu kadar istenmektedir?
İlk olarak, eğer askerlerimiz savaşırsa yaralanmaktan kaçınmayı
beceremezler. İkinci olarak bugünün düşmanının yarının müttefiki
olma ihtimali her zaman vardır. Öyleyse savaşmadan nasıl kazanırız?
İki yöntem göz önünde bulundurulabilir: Düşmanınızın amaçlarını
diplomatik pazarlık yoluyla engelleyin. Düşmanınızın gücünü
strateji aracılığıyla azaltın ve içten çökmesini sağlayın. Bu
özünde savaşarak değil strateji yoluyla, “güç” yerine “akılla”
kazanmaktır. Çin halkı üç bin yıldır bu zafer kazanma biçimini
tercih eder ve bu konuda çok büyük bir birikime sahiptir.
Bu anlamda 36 Savaş Stratejisi söz konusu
yöntemlerin ve öğretilerin bir araya getirilmesidir. Bu kitabın kim
tarafından ve ne zaman yazıldığı belli değildir. İlk kaynak bin beş
yüz yıl önce yazılmış olan ve içinde “Lord Tan’ın 36 savaş
stratejisi”nden bahseden Nan Chi Shu’ymuş gibi görünür. Bu cümlenin
Chi komutanı Tan Tao-chi’nin kuzeydeki güçlü bir ülke olan Wei’nin
ordularıyla karşı karşıya geldiği durum için söylendiği rivayet
edilir.
Tan Tao-chi, sonucu belirleyecek bir savaşa girişmekten kaçınıp,
kararlı bir şekilde kaçabileceği her yöne kaçmıştır. Kitapta bu
durumu anlatan bölümde Tan Tao-chi’nin bütün ordularını sağ salim
döndürmesini takdir eden bir tını mevcuttur. Ne olursa olsun, 36
Savaş Stratejisi’nin Tan Tao-chi için söylenenleri ipucu kabul eden
biri tarafından daha sonraki dönemlerde derlendiği açıktır. (Tolga
Erdem)