330 derece İstanbul keyfi

Bugüne kadar 3 bin 500 saat uçan hava fotoğrafçısı Orhan Durgut şimdi ustalığını İstanbul’un panoramik fotoğraflarında konuşturuyor. Şehri 330 derecelik görüntü içeren tek kareye sığdırıyor.

Şu ana kadar 14 noktadan fotoğraf çekti. 30’a ulaşınca bunları Panoramik İstanbul adıyla yayımlayacak. Ancak her fotoğraf helikopter pilotu ve fotoğrafçıdan büyük maharet istiyor. Fotoğrafçı Orhan Durgut, ilk kitabı Havadan İstanbul’da tüm şehri 140 ayrı fotoğrafa sığdırmıştı. Bazı fotoğrafları daha sonra Fransız bir ekibin hazırladığı Havadan Türkiye kitabında da yer aldı. Bu kez Durgut, Panorama İstanbul adlı bir kitap hazırlıyor. Hedefi 140 fotoğrafı tek kareye sığdıran fotoğraflar çekmek. 180 dereceden 330 dereceye kadar değişen fotoğraflar 30 farklı noktadan çekilecek.

Peki nereden gelmiş bu fikir aklına? ‘1900’lerin başındaki Der Saadet fotoğraflarından bu yana İstanbul’un panoramik fotoğrafları çalışılmamış. Arayıp da bir şeyler bulsanız bile, çoğunlukla geçmişin tekrarı. Yeni panoramik fotoğraflar çekme amacıyla başladım bu işe. Önce testler yaptım. Sonra çekime başladım.’

GÜNEŞLE KÖŞE KAPMACA OYNADILAR

Durgut, Panaroma İstanbul için şimdiye kadar helikopterle 18 saat uçmuş, 14 noktada çekimlerini tamamlamış. Kitapta Marmara Denizi üzerinde durarak, Ortaköy’den Dolmabahçe’ye ya da Dolmabahçe üzerinde durarak Boğaz Köprüsü’nden Salacak’a kadar çektiği panoramik görüntüler olacak.

Durgut, ‘Bu işini bir sırrı yok, sadece 30 senelik tecrübenin sonucu’ dese de, her kare helikopter pilotu ve fotoğrafçıdan büyük dikkat ve ustalık istiyor. Helikopterin güçlü, pilotun usta, fotoğrafçının hem usta hem çok dikkatli olması gerekiyor.

Öncelikle her çekim için ışığın iyi hesaplanması gerek. Mesela Dolmabahçe’yi sabahtan, Üsküdar’ı öğleden sonra çekmek gerekiyor, yoksa güneşi karşısına alıyor ve iyi fotoğraf elde edemiyor. En büyük düşmanıysa yağmur... Yağmur onun için tatil demek.

GEMİYİ YAKALAMAK BÜYÜK SORUN OLDU

330 derecelik bir fotoğraf için tam 11 karenin yan yana getirilip birleştirilmesi gerek. Her karede makinenin ışık ayarının tutturulması lazım. Yayımladığımız fotoğrafın çekimi sırasında pilot helikopteri, Sarayburnu-Kız Kulesi-Dolmabahçe üçgeninin tam ortasında denizden yaklaşık 380 metre yüksekte sabit tutmuş.

Durgut günlerce harita üzerinde çalıştıktan sonra, en uygun noktayı yarım saatlik uçuşla bulduklarını söylüyor. Helikopter olduğu yerde her seferinde 30 derecelik açı yaparak dönmüş. Durgut her 30 derecelik dönüşte yatay görüş açısı 34 derece olan objektifiyle bulunduğu noktayı çekmiş. Işık ayarlarının yanı sıra eksen kaymasını engellemek amacıyla yatay ve dikey su terazisi kullanmış.

Fotoğrafın çekim süresi 3 dakika. Daha uzun sürmesi tehlikeli. Çünkü fotoğrafa hareket eden nesneler de giriyor. Boğaziçi’nden geçen bir gemiyi iki karede tutturmak hiç kolay değil. Çekimde kullanılan makine profesyonellerin gözdesi Hasselblad 6x6. Film ise 64 asa Kodak ektrachrome.

Durgut, çekim tamamlandıktan sonra 11 kareyi bilgisayar ortamında birleştiriyor. Sonuçta çıplak gözle, baş çevirilmeden asla görülemeyecek bir görüntü ortaya çıkıyor. 150 kilometrelik genişlik tek fotoğraf karesine sığıyor. Yayımladığımız fotoğrafta Küçükçekmece’den, Adalar’a kadar uzanan bir görüntü elde etmiş.

İNTERNETTEN GÖRMEK MÜMKÜN

Peki bu zorlu çabanın ardından Durgut ne hissediyor? ‘Sonucu görmek büyük zevk’ diye özetliyor duygularını. 10 Haziran’da yine endüstriyel fotoğraflar için dört haftalık Türkiye turuna çıkıyor. Karadeniz’den Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya oradan Akdeniz ve Ege’ye uzanacak. İlk kitabını kendi çabalarıyla yayımlayan Durgut ikinci kitap için sponsor arıyor. Bu arada fotoğraflarından örnekleri www.havafoto.com’da sergiliyor.

17 KEZ TÜRKİYE TURU

Orhan Durgut eşiyle tam 17 kez helikopterle Türkiye turuna çıktı. Mısır, İspanya, Yunanistan gibi birçok ülkeye gittiler. Bunlardan Dominik’te Gulet Turizm için yaptıkları bir çekim sırasında, helikopter kalkarken düştü. Olayı hasarsız atlattılar, hatta üç saat sonra aynı helikopterle tekrar yola bile çıktılar. Durgut hava çekiminin en masraflı fotoğrafçılık olduğunu söylüyor; sadece helikopterin bir saatlik kirası bile bin dolar. Bu işi en çok, gittiği yerlerde tarihi ve doğal alanların fotoğraflarını çekme fırsatına kavuştuğu için seviyor: ‘Antep’e gittiğimizde kazandığımız 5 liranın 3’ünü ayırıp Zeugma, Antep kalesi, Halfeti gibi yerlerin fotoğraflarını çekeriz. Bunun için hiç maddi destek almadık. Elimde şu ana kadar Türkiye ve dünyanın değişik yerlerinde havadan çekilmiş 200 bin kareden oluşan arşiv var. Türkiye’nin tüm tarihi yerlerinin değişik zamanlarda çekilmiş belgesel fotoğrafları.’

Haber: Ayten Serin

Kaynak: