33 yıl sonra tahliye oldu, kitabevi açtı
Abone olTürkiye’de, en uzun süre cezaevinde kalan siyasi mahkum unvanıyla tanınan Tahir Canan, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde kitabevi açtı. <br/>Türki...
Türkiye’de, en uzun süre cezaevinde kalan siyasi mahkum
unvanıyla tanınan Tahir Canan, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde kitabevi
açtı.
Türkiye’de en uzun süre cezaevinde kalan siyasi mahkum unvanını
elinde bulunduran ve geçen yıl kanunlaşan 4. Yargı Paketi
kapsamında toplam 32.5 yıl tutukluluğun sonunda 30 Nisan 2013
tarihinde Bandırma M Tipi Cezaevi’nden tahliye olan Tahir Canan,
kitabevi açarak yeni bir hayata başladı.
Tahliye olduktan sonra hayata yeniden tutunmaya çalışan Canan,
şöyle konuştu: “1953 yılında Adıyaman’da doğdum sonra ailemle
birlikte Gaziantep’e taşındık. Orada terzilik yapmaya başladım. Bir
bayram arefesiydi, biri vurulmuş diye duyduk. Yaklaşık 15 kişi olay
yerine gittiğimizde ‘Kölezlerin oğlu vurulmuş’ dediler. Sağ görüşlü
biriydi, ancak şu bir gerçek; öldürülecek bir insan değildi. Temiz
ve sıradan okumak için sağcı olmuş, ailecek bizim gibi çalışan
emekçi insanlardı. Nasıl öldürüldüğü sorusunun karşılığı ise bu gün
Kenan Evren’in konuşmalarıdır. Biz ’süreci olgunlaştırmak için
bekledik’ Bunun anlamı nedir? Bunun anlamı bu! Bunlar cinayet
işlemişler, katliam yapmışlar, bugün 12 Eylül duruşmalarında
tabloya baktığımızda net olarak görüyoruz. Kenan Evren ve arkadaşı
Tahsin Şahinkaya, Taksim katliamı, Maraş, Sivas ve Çorum
olaylarında tamamen katliam yapmışlardır, tek tek yapılan
cinayetler ve faili meçhuller ise kontrgerilla işidir. Biz sıradan
bir terziydik"
Hapishane’de geçirdiği 32.5 yılı anlatan Canan, şunları söyledi:
“12 Eylül’de önce başlayan insansızlaştırma politikasıydı, ama o
dönem uygulayamadılar. O dönemde öğrenci hareketleri çok yüksek,
işçi hareketleri çok yüksek, işte o dönemin işçi hareketleri 1.5, 2
milyondu. Hani Halit Narin diyordu ya, ‘Bizim anamız ağlıyor
onlarında anası ağlayacak’, evet, o kavram şimdi gerçeğe döndü. 12
Eylül öncesi işverenlerin anası ağlıyordu." 12 Eylül’den sonra
işçinin anasının ağlamaya başladığını belirten Canan, şöyle
konuştu: "Bugün benim tahliye olmam ya da başkalarının tahliye
olması ‘özgürlük’ anlamına gelmiyor. Tam olarak özgürlüğü
yaşadığımız anlamına da gelmiyor. Hapishaneden çıkan bir insanın
herhangi bir sosyal güvenliği yoktur, ailesi arkadaşları ve çevresi
sahip çıkmadığında tamamen sokakta kalıp suç işlemeye yatkındır.
Dolayısı ile hapishaneler dışarının iç yansımasıydı. Dışarıda
insanlar nasıl acı çekiyorsa, içerideki insanlarda acı çekiyordu.
12 Eylül de tam anlamıyla cendere, ’karıştır barıştır’ dönemiydi,
işkencelerin hat safhaya ulaştığı, avludan içeri girmeden yüzlerce
gardiyan dizilmiş seni pataklıyor. Ne yaptıkları ne yapmak
istedikleri hiç belli değil. Ama sadece insanların onurunu, gurunu
kişiliğini ezmek için. O ağır işkence döneminde çok insan hayatını
kaybetti. Ölenlerin istatistikleri yoktur. Çünkü çoğuna gerekçe
uydurdular. Kalp krizi, hastalıklar, beyin travması gibi ama
hiçbirine tıbbi bir açıklama yapılmadı."
KİTAP YAZIYOR
Ali Ufuk Arıkan arkadaşıyla birlikte kendi hayatına ilişkin bir
kitap yazma çalışması içine girdiğini anlatan Canan, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Büyük Tutsaklı adında kitabımız çıktı. Onun devamında dost ve
arkadaşların dayanışmasıyla sıfır sermaye ile kendimi bu
kitabevinin içinde buldum. Burası aydınlanmanın aracı. Bütün
topluma aydınlık bir şey verebilirsek, o bizim kârımız olacak,
yaşım 60 oldu. Bir mülkiyet hırsızlığından çok aydınlanmaya ne
kadar çok katkım olabilir. İşçilerin mücadelesine ne kadar katkım
olabilir. Onun mücadelesini veriyorum. Bu kitabevinin onları
mücadelesine katkı sunmak adına önemli olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’nin veya Gebze’nin böyle kitabevlerine ihtiyacı var. Burada
genelde özgürlüğü anlatan kitaplar var, çünkü özgürlüğün acısını
çeken biriyim.”
15 Mayıs 1979’da terzi atölyesinin bulunduğu Gaziantep’te siyasi
amaçla adam öldürme iddiasıyla tutuklanan Canan, 12 Eylül
darbesinden sonra Adana Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından 1987
yılında 36 yıl ağır hapis, bin 916 lira ağır para cezasına
çarptırıldı. 12 yıl hapis yatan Canan, 1991 yılında Gaziantep Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından şartlı tahliye edildi. 16 Mayıs 1993’de
annesini ziyarete giderken Adıyaman Malatya yolunda kimlik kontrolü
sırasında yeniden tutuklandı. 30 Nisan 2013 tarihinde Bandırma M
Tipi Cezaevi’nden tahliye oldu.
(İHA)