33 şehit asker için korkunç iddia
Abone olŞehit edilen 33 askerden sorumlu subay, PKK ile işbirliği mi yaptı? Bu iddia ortalığı karıştıracak gibi!
Ergenekon davası soruşturmasında, 33 Mehmetçik'in şehit edilmesi
olayı yeniden gündeme geldi. 24 Mayıs 1993 tarihinde Elazığ-Bingöl
karayolunda PKK'lı teröristler tarafından pusuya düşürülen 33
Mehmetçik haince şehit edilmişti.
33 Mehmetçik, Manisa Kırkağaç 6. Jandarma Komando Eğitim Alay
Komutanlığı'nda komando eğitimi aldıktan sonra, dağıtım izni
ardından Van İl Jandarma Komutanlığı'na katılmak üzere sivil
otobüslerle yola çıkmıştı.
Şehit edilen askerlerden Samsunlu Şenol Cansız'ın ailesi, olayla
ilgili 16 yıl sonra ilginç açıklamalarda bulundu. Olay öncesi, bir
subayın teröristlerle haberleşip ''Size peynir bidonları
gönderiyoruz'' dediğini ve Mehmetçikleri taşıyan şoförün yolda 4
kez teröristlerle konuştuğunu öğrendiklerini ileri süren acılı
aile, olayın araştırılıp sorumluların yargılanmasını istiyor.
Samsun'un Vezirköprü ilçesi Aşağınarlı köyünde yaşayan şehit Şenol
Cansız'ın ailesi, Ergenekon soruşturmasında gündeme gelen olayı
CİHAN muhabirine anlattı. 16 yıldır geceleri uyku uyuyamadıklarını
söyleyen Kazım - Hanım Cansız çifti, oğlu ile birlikte 33 vatan
evladının bile bile PKK'ya kurban verildiğini ifade etti.
Oğullarının şehit düştüğünü en son kendilerinin öğrendiğini anlatan
anne Hanım Cansız, ''Kurban Bayramı'na bir iki hafta kala
Vezirköprü'ye dağıtım iznine geldi. Biz İstanbul Çapa'da
oturuyorduk. Burada arkadaşlarıyla gezmiş eğlenmiş. Telefon açıp
'Gitme, bayram sonrası biz seni götürürüz' dedik. Vedalaşıp yola
çıktı. Bingöl'e varmadan bir dağ lokantasından telefon açtı.
Malatya'dan uçakla götüreceklerini ama uçağa bindirmediklerini
söyledi. 'Arabam kalkıyor gidiyorum anne' dedi. Bir daha da sesini
duyamadım. Hiçbir şeyden haberimiz yok. Bir gün sonra köyümüze
geldik. Haber bizden önce köye gelmiş. Cenazesi geldiğinde ise
sadece elbiselerini gördüm. Boğazında ve kafasında kurşun varmış.
Çocuğumu nasıl gönderdiysem öyle hatırlayayım diye yüzüne bile
bakamadım.'' dedi.
''EVLATLARIMIZ PEYNİR YERİNE KONULMUŞ''
Mehmetçiklerin komploya kurban gittiğini, göz yaşlarına boğularak
anlatan Cansız, olayda askerlere refakat eden subay ve şoförden
şikayetçi olduğunu söyledi. Hanım Cansız, ''Çocuğum elleri nasır
bağlayana kadar eğitim aldı. Üstüne basa basa söylüyorum. Bizim
çocuklarımız PKK'ya kurban edildi. Alın size kurban, ne yaparsanız
yapın denildi. Çocuklarımız neden zırhlı askeri araçla götürülmedi.
Uçakla gönderileceği söylendiği halde neden sivil otobüse
bindirildi. Olay anında askerlerimizi götüren subay, teröristlerle
haberleşip ''Size 33 peynir bidonu yolluyoruz'' demiş. Şoför yolda
4 kez durup telefon açıp PKK'ya bilgi vermiş. PKK benim çocuğumu
öldürürken başındaki subay ile şoför nasıl oluyor da sağlam
kurtuluyor. Vuracaksa da hepsini tarayıp çıkması lazımdı. Olaydan
sonra subayı tutuklayıp hemen serbest bıraktılar. Denizlili sağ
kurtulan bir asker var. O asker, eğer subay tutuklansaydı hepsini
anlatırdı.'' diye konuştu.
"SUBAY CEZA ALINCA RAHAT EDECEĞİM''
Manisa Kırkağaç 6. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı'nda
görevli bir albayın, 33 askeri tedbirli olmaları yönünde uyardığını
anımsatan şehit annesi, ''Albay tedbirli gidin diyor, öteki 'al
sana peynir bidonu veriyorum' diyor. Bunlara koruma verilmediği
için gitti çocuklar. Vatan için çarpışıp da ölseydi içim yanmazdı.
Ben şikayetçiyim. Çocuğumun ölümüne neden olan subayı istiyorum.
Emanete niye hıyanet etmiş. O subayın tutuklanıp ceza aldığını
görürsem rahat edeceğim. Kimi kime dava edeceğiz. Televizyona
çıktık anlattık. İki çift laf ettik diye 33 askerin anısına
İstanbul'da yapılan anıttan çocuğumun ismini kazıdılar.'' şeklinde
konuştu.
''BAYRAĞIMIZLA GELİRLERSE ONLARLA GİDER
TOKALAŞIRIM"
Hükümetin demokratik açılımına şartlı 'Evet' diyen Hanım Cansız,
''Benim gibi hiçbir anne ağlamasın. Allah(c.c.) o acıyı kimseye de
vermesin. Anneler ağlamasın, şehit annesi olmayalım istiyoruz ama
silahı bırakıp da gelecek. Eline bez parçasını değil, benim
bayrağımı alacak. Ben suçluyum diyecek. Pişman olduğunu söylesin,
otursun köyünde. Ne asker bir şey der o zaman ne de ben. O zaman
bir şehit annesi olarak affederim ve PKK'nın artık olmadığına
inanırım. Gider tokalaşırım da. Biz ne yaptık onlara. Var mı
özgürlüklerini kısıtlayan. Kürdü de çalışırsa ekmek yiyor, ben
de.'' ifadelerini kullandı.
Baba Kazım Cansız ise olayın araştırılıp açığa kavuşturulmasını
istediklerini bildirdi. Askerin, istediği takdirde PKK'yı bir ay
içinde ortadan kaldırabileceğini kaydeden Cansız sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Bu olayla ilgili canlı şahit var. O herşeyi biliyor. İfadesi
alınabilir. Çocuğumu doya doya öpemedim bile. Bingöl'e 15 kilometre
kala dağ lokantasından telefon açtı. Akşama da ölüm haberi gelmiş.
Demek ki olay önlerinde olmuş. Şoför, yolu değiştirmiş. Yolda beyaz
bir kamyonet barikat kurmuş. Ne koruma ne muhafız, çocukları şehit
etmişler. Bu askerin hiç mi kıymeti yok. Biz onları büyütene kadar
neler çektik. Analar babaların yüreği neden yanıyor. Bu,
askeriyenin suçu. Keseyi doldurma pahasına analar babalar
ağlıyor.''