31 yıllık arkadaşı Ağa'yı anlattı!

İNTERNET HABER -Ağaoğlu şirketler grubunun CEO'su Hasan Rahvali, Ali Ağaoğlu ile 31 yıllık yol arkadaşlığını usta gazeteci Hadi Özışık'a anlattı. Gezi Parkı olaylarında faiz lobisinin insiyatif aldığını, bazı ülkelerinde buna destek verdiğini söyleyen Rahvali, olası Suriye operasyonunda ise Türkiye'deki konut piyasasının etkilenmeyeceğini, olası risklere yönelik yeterli önlemin aldığını kaydetti.

Ali Ağaoğlu'nun 31 yıllık arkadaşı Ağaoğlu Şirketler grubunun tecrübeli ismi Hasan Rahvali, usta gazeteci Hadi Özışık'ın Basın Odası'na konuk oldu. TGRT Haber'den canlı yayınlanan programda, yol arkadaşını ve patronunu anlatan Rahvali, Ali Ağaoğlu'nun hep aynı saatte işine gelen, hafta sonlarını şantiyelerde geçiren ve en önemlisi de paylaşmayı seven bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi. Rahvali, Ağaoğlu'nu anlatırken şu ifadeleri kullandı:

RIZIKLAR SABAH DAĞITILIR

"Ağaoğlu, işe geldiği zaman haberi okunmuş ve kendi gündemini mutlaka hazırlamıştır. Yıllardır işine 8.30'da mutlaka gelir. Bu saat kesinlikle bizde şaşmaz. Eğer ola ki sarkarsa, biz endişelenmeye başlarız. Bize hep rızıkların sabahın erken saatlerinde dağıtıldığını söyler.

Memleket meseleleriyle olduğu kadar çevresindeki insanların dertleriyle de dertlenir Ali Ağaoğlu. Eğitim gönüllüsüdür ve şu ana kadar 150 civarında okulda imzası vardı. Dikkat edilirse bu okulların çok azında Ali Bey'in ismi vardır ve işin en ilginç tarafı ise bunların hiçbirini törenle hizmete açmamıştır."

"PARAYA BATIYORUZ" 
 
1453 projesiyle ilgili iddiaları da canlı yayında cevaplayan Rahvali, projede kesilen ağaç sayısının bir kaçı geçmediğini söyledi. Şirket olarak çevreye duyarlı olduklarını ve Ali Ağaoğlu'nun inşa ettiği binaların "yeşil binalar" olduğunu söyleyen Rahvali, batıyorlar iddialarına da Ali Ağaoğlu'nun "paraya batıyoruz" sözleriyle cevap verdi. Rahvali, satın alınan arazinin daha önce askeri bir alan olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"1453 projesinde büyük bir haksızlık yaptı. Yapılan inşaatın orman ile yakından uzaktan bir alakası yoktur. Şu anda o proje için kullanılan alan daha önce askeri bir alandı ve atış sahası olarak kullanılıyordu. TOKİ'ye bu alan devredilmiş ve bunun karşılığında çeşitli hizmetler verilmiştir. Buranın ihalesi kazanıldıktan sonra bir kaç ağacın dışında, hiç bir ağaç yoktu. Zaten o alana bakarsanız orası bir atış sahası. Yani böyle bir alanda zaten ağaçların bulunması imkansız."

"SURİYE MÜDAHALESİ BİZİ ETKİLEMEZ" 

Programda, Suriye'ye yönelik olası bir müdahale de konuşuldu. Olası askeri müdahalede kendi projelerinde herhangi bir geçikme yaşanmayacağını söyleyen Rahvali, 1453 projesinde sadece tek bir yabancı müşteriye 200 milyon dolarlık satış yapıldığını anlattı. Suriye'ye yönelik müdahalenin çok uzun süreli olacağını düşünmediğini de söyleyen Rahvali şöyle konuştu:

"Suriye'ye yönelik sınırlı bir müdahalenin olacağını düşünüyorum. Bu noktada kara hareketi olmayacak. Etkisi olduysa bugüne kadar olmuştur, piyasalar bu riski satın almış durumda.

Arap baharı gelişmelerinden, lehimize bir takım gelişmeler bekliyorum. Orta vadede en az 50 milyar dolarlık bir yatırım bekliyorum. Şu anda üç önemli grubun CEO'su misafirimiz. Türkiye ile ilgili araştırmalar yapıyorlar. Bire bir bazı projeleri çalışıyoruz. Bu iki grubun Türkiye'ye yapacağı yatırımın 5 milyar dolar olacağını düşünüyoruz. Gelecekle ilgili şuna inanıyorum ki Türkiye'nin Avrupa ile olan açığı çok kısa sürede kapanacak. Bizim eksiğimiz kamu finanmasıyla ilgiliydi. Son 10 yıldır bu yok ve para piyasaları rahatladı. Finans Merkezi'ni 2016 yılı içerisinde bitireceğiz. Bu projeye de zaten bunun için girildi."

"İÇİME SİNDİREMİYORUM"

Gezi olaylarınında değerlendirildiği programda, Rahvali olayların arkasında bazı ülkelerin olduğunu ve çeşitli senaryoların faiz lobileri aracılığıyla oynanmaya çalışıldığı söyledi. Gezi'de çevreciler olduğu kadar bu durumdan nemalanmaya çalışan gruplarında bulunduğunu söyleyen Rahvali şunları söyledi:

"Dış yatırımcı dostlarımız Türkiye'ye yönelik senaryoları bizzat bize söylediler. Faiz lobisinin bu konuda parmağı var. Konut sektörü 2004-2005'ten sonra büyük bir ivme yakaladı. Yılda 160 bin olan ruhsat sayısı 600 bin ortalama çıktı. Gelirken baktım 10 yılda 5,5 milyon konut üretilmiş. Faiz oranlarını düşümesi sayesinde, 2 milyon vatandaşımız konut sahibi oldu. Bu ülke esasen hazinenin borçlanması üç ayda yüzde 50'lerdeydi. Üç ayda yüzde 50 faiz ödemek yerine, bugün artmış haliyle bile yüzde 27 ödüyoruz. Faizleri artırarak, bu olayları körükleyip buradan nemalanmkak isteyen bir lobi vardı."