31 Mart'tan size oy çıkmaz

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

ZÜLFÜ Livaneli, 31 Mart’ta yapılacak seçimle ilgili olarak 3 Mart Vakası’na II. Abdülhamit idaresine karşı Rumeli de başlayan fiili harekete, kalkışmaya, darbeye dikkat çekti.

Halk Tv’de canlı yayınlanan İstasyon Dergisinin düzenlediği ‘Cumhuriyet’in Aydınlık Yüzleri ‘ ödül töreninde konuşan Zülfü Livaneli, Osmanlı Padişahı Sultan II. Abdülhamid’in hükümdarlığının son bulmasına yol açan 31 Mart darbe teşebbüsüne atıfta bulunarak, “31 Mart, tarih kaydığı için aynı gün değil gerçi ama yine de sembolik 31 Mart” ifadesini hiç çekinmeden kullandı.

Livaneli, 31 Mart yerel seçimlerinde “Ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacak” dedikten sonra (Livaneli, İmamoğlu’nun elini havaya kaldırarak) Hareket Ordusu’nun kazanacağına ben çok inanıyorum” diyerek ayrıksı konuşmasına devam etti.

PEKİ 31 MART’TA NE OLMUŞTU?

1909 YILINDA II. Meşrutiyetin ilanından sonra 31 Mart darbe teşebbüsü olarak bilinen ayaklanma İstanbul’da patlak verdi. Olaylar 11 gün boyunca şiddetli bir şekilde devam etti. Selanik’ten gelen Hareket Ordusu’nun 23-24 Nisan 1909 gecesi İstanbul’a girmesinin ardından ayaklanma bastırıldı. Sultan II. Abdülhamid, kendisine sadık olan Birinci Ordu ile Hareket Ordusu’na (avcı taburlarına) karşı konulması için yapılan teklifleri kabul etmedi ve Müslümanların halifesi olarak ‘Müslümanı Müslüman’a Kırdırmayacağını’ söyledi.

31 Mart ayaklanmasıyla Sultan II. Abdülhamit tahtan indirildi.

Zülfü Livaneli’nin bu bölücü, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dili en çok Ekrem İmamoğlu’na zarar verir.

Ekrem İmamoğlu 2019 yerel seçimlerinde;

Bazen Avcı Taburu askeri gibi, bazen de Hareket Ordusu gibi davranmış, böylece her iki kesimden oy almış aldığı oylarla seçimin kazananı olmuştu.

Avcı Taburunun oyuna talip değil mi İmamoğlu?

Livaneli ‘bu iktidar kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı’ demekten geri durmazken aynı Livaneli, milletin bir bölümünü Cumhur İttifakına destek verenleri “gerici” olarak nitelendirmesine ne denilebilir ki?

Kutuplaştırma siyasetinin zirvesi, ayrıksı siyaset ya da toplumsal bölücülük gibi terimler kullanılsa da eksik kalır, ama neyse…

Zülfü Livaneli’nin bu çıkışına Ekrem İmamoğlu’nun tepkisiz kalması yerel seçimlerde sandığa kesinlikle yansıyacaktır. Zaten aday belirleme sürecindeki basiretsiz tercihler varken toplumsal hatalarında mimarlığı yapılıyor. CHP’nin seçmeni küstürülüyor bu seçmen sandığa gitmek istemiyor çünkü sonuç hep aynı.

Gelen gideni arattı. İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nu …