301de kim haklı kim haksız?
Abone ol301. madde yeniden gündemde. En yakıcı maddede kim haklı kim haksız?
İfade özgürlüğünün sınırı nerede bitiyor? Özgürlük ve güvenlik
arasındaki denge kurulamayınca, sorunlar yuvarlanan kartopu gibi
büyüyor. Bu madde üzerinde varılacak uzlaşma toplumsal barışa
uzanan kilometre taşlarının belki de en büyüğü olacak. 301. madde
aslında bir bahane. AB karşıtları ile taraftarları bu madde
üzerinden hesaplaşıyor. Eski TCK'nın 159. maddesi şimdi önümüze
Yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) 301. madde olarak yer buldu.
1 YIL ÖNCE NEREDEYDİNİZ?
Avrupa Birliği yolunda doğru veya yanlış adımlar atan hükümet bu
maddede iyi bir not alamadı. İki tarafa da oynamaya çalışan
iktidar, tabiri caizse 'ne İsa'ya ne
Musa'ya' yaranamadı. Bir sene önce yeni TCK hazırlanırken,
301. madde tartışması cılız kaldı. Ancak burada şunu da belirtmek
gerekir ki ne medya, ne sivil toplum örgütleri ne de diğer siyasi
partiler bu maddeyi samimi bir şekilde tartışmadı. Günah keçisi
aramak en kolayıydı. Öyle de oldu. Taraflar 301. madde üzerinden
'şeytan taşlar' gibi birbirlerini taşladı.
Sorunların çözümünde ortada gözükmeyenler, kargaşa ortamında birden
'demokrasi kahramanı' olarak karşımıza
çıkıverdiler.
SADECE ELİF ŞAFAK MI?
Sadece Elif Şafak mı mağdur? Sakız gibi çiğnenen bu dikenli madde
tasarı halindeyken, 'sahnenin tanıdık aktörleri'
kenarda oyun izler gibi seyrettiler. Bunca yazar, gazeteci,
sendikacı ve düşünür demir parmakların soğuk yüzüyle tanıştı.
Kimisi sağdan kimisi soldan, bazen de dindar çevreden. O kadar çok
kişi hüküm giydi ki... Bazı isimler zaman zaman gündeme geldi ama
hepsi o kadar. Her kesim kendi görüşüne yakın kişinin mağduriyeti
söz konusu olduğunda avazı çıktığı kadar bağırdı. Karşıt görüş
olunca kafalar deve kuşu gibi kuma gömüldü.
İŞTE 301. MADDE
Önce 301. maddeye gözatalım. Ne diyor bu meşhur madde:
"(1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini
alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır."
(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını,
askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan
iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
İÇERİĞİ HER YÖNE ÇEKİLEBİLİR
İşte herkesin dilindeki madde böyle. Öncelikle
'Türklüğü' ibaresinin içinin dolması gerekiyor.
Daha somut ifadelere dayanması şart. Soyut yönü ağır basıyor.
'Alenen aşağılama' da neye göre belirlenecek? Kime
göre neye göre aşağılama? Aşağılamanın kriterleri ne? Görüldüğü
gibi her tarafa çekilebilecek bir içerikte. Savcı ve hakimler
farklı yorumlayabilir.
BAKANLARDA FİKİR BİRLİĞİ YOK
AK Parti içinde farklı görüşler var. Adalet Bakanı Cemil Çiçek,
301'i savunur tarzda beyanatlar verirken, Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül ve Devlet Bakanı Ali Babacan aksi yönde fikir belirtiyorlar.
Dağınık görüntüyü toparlamak ise Başbakan Erdoğan'a kaldı. 301.
maddenin değiştirilmesinden yana olduğunu söyleyen
Başbakan, çok radikal bir düzenleme taraftarı değil.
KİMLER YARGILANDI?
Elif Şafak dışında 301. maddeden yargılanan ve kamuoyunda bilinen
isimler şunlar: Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Hrant Dink, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman
Baydemir, Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, İHD İstanbul
Şubesi Başkanı Eren Keskin, yazar Ahmet Altan, Aram Yayıncılık'ın
sahibi Fatih Taş, sanatçı Ferhat Tunç, Yeni Asya Gazetesi
Yazıişleri Müdürü Faruk Çakır ve daha isimlerini saymadığımız
niceleri...
GÜVEN BUNALIMI VAR
Görüldüğü üzere her kesimden her görüşten insan yargılanıyor.
Yukarıdaki isimler birçoklarına göre 'marjinal
tipler' olabilir. 'Mazlum' rolünü
üstlenmek ya da 'cellatlığa' soyunmak bu karışık
ortamda yapılması gereken en son şey. Kesin olan şu ki, 301.
maddenin sorunlu olduğu su götürmez bir gerçek. Güven bunalımının
aşılması gerekli. İnsanlara özgüvenin aşılanması ve evrensel
değerlerin ön plana çıkarılması 301'den önce geliyor. Bu yasadan
yargılananların bile özeleştiri yapabildiği, birlikte yaşamanın
yollarını öğrenebilen, birbirine tahammül edebilen toplumun varlığı
şart gözüküyor.
Yazı: Oktay Sağlam