301 işçiyi öldüren patron Alp Gürkan'dan şok savunma!
Abone olManisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği madenin patronu Alp Gürkan'ın ifadesi yok artık dedirtti.
MANİSA'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin
yaşamını yitirdiği facianın sorumlularının yargılandığı Akhisar
Ağır Ceza Mahkemesi'nin talimatıyla, hakkında yeniden inceleme
başlatılan şirketin patronu Alp Gürkan'ın ifadesinde dikkat çeken
ayrıntılar ortaya çıktı.
Alp Gürkan ifadesinde şirketin patronu olmasının kendisine cezai
sorumluluk yüklemediğini öne südü.
Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madenci
yaşamını yitirdi. Olayın ardından başlatılan adli soruşturmada,
'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla
kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden
olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama'
suçlarından dava açıldı. Bu suçlardan 301 kez, 2-25 yıl hapis
cezası istemiyle haklarında dava açılan tutuklu sanıklar Soma Kömür
İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür
İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın
Çelik, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı,
maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet
teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in de aralarında bulunduğu toplam
46 sanığın yargılanması sürüyor. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, daha
önceki ara kararında, şirketin patronu Alp Gürkan hakında ve daimi
nezaretçi kayıtlarıyla ilgili soruşturmanın genişletilmesini
istedi.
SAVCILIK HAREKETE GEÇTİ
Mahkemenin talimatlarla ilgili yazısının Soma Cumhuriyet
Başsavcılığı'na ulaşmasıyla, soruşturma için çalışma yapıldı. Daha
önce bu konudaki suç duyuruları için kovuşturmaya yer olmadığına
karar veren savcılık, İstanbul'da bulunan Alp Gürkan'nın talimatla
ifadesinin alınmasını istedi.
'PATRON, AMA SORUMLU DEĞİL'
Yapılan çağrı üzerine Alp Gürkan, geçen 9 Kasım'da, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifadesini yazılı olarak verdi. İfadenin
detayları yeni ortaya çıktı. Alp Gürkan, daha önce hakkında
savcılığın hem de itiraz üzerine dosyası inceleyen mahkemenin
takipsizlik kararı verdiğini, ifadesinde hatırlattı. Bu takipsizlik
kararlarından dolayı, kendisi hakkında yeni delil bulunamadığı için
yeniden soruşturma açılamayacağını da ileri süren Alp Gürkan,
kazadan sonra maden ocağındaki basın toplantısında söylediği,
"Görevimden çekilmem, patron olmadığım anlamına
gelmez" sözlerine de açıklık getirdi. Kaza günü, facianın
yaşandığı ocağın sahibi olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin
yönetim kurulu başkanlığı görevi bulunmadığını anımsatan Alp
Gürkan, şöyle dedi:
"16.05.2014 tarihinde yaptığım basın toplantısında şirketin halen
patronu olduğum, yetkilerimin fiilen devam ettiğine ilişkin
açıklamalarımın ne anlama geldiğini izah etmek gerekirse, kazanın
meydana geldiği maden ocağını işleten Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.
isimli şirketin en büyük ortağı durumundayım. Bu durumda
hukuki anlamda şirketin patronu sayılırım. Şirketin patronu olduğum
için de şirketin yönetim kurulu başkanını ve diğer üyelerini
hukuken değiştirebilme yetkisine sahip bir kimseyim. Bu
durumda 'şirketin patronu benim, şirkette yetkilerim var' demem
gayet doğaldır. Ancak bu şekilde yaptığım beyan hiçbir şekilde
hukuki ve cezai sorumluluk sahibi olduğum şeklinde yorumlanamaz.
Sadece en büyük hissedarı olarak patronu olduğumu ve eğer
istersem yönetim kurulu başkanını değiştirebileceğimi gösterir.
Ancak bu hukuki ve cezai sorumluluk sahibi olduğum anlamına
gelmez."
"Başka tedbir alma imkan ve ihtimalim
bulunmamaktadır"
Şirkette yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemde, merkezin
İstanbul olması nedeniyle, fiilen madenlerin başında hiçbir zaman
bulunmadığını da ileri süren Alp Gürkan, bunun içinde madenlerde
sürekli olarak tam yetkili yönetici bulundurduğuna ifadesinde yer
verdi. Görev yaptığı süre içerisinde kendisi adına hareket edecek
işveren vekilleri görevlendirdiğini de anlatan Alp Gürkan, şöyle
konuştu:
"Şirket yöneticisi olarak bizler, sorumlu bir yöneticinin
yapması gerekenleri yaparak, madende her alanda çalışan kimseleri
alanlarında eğitim yapmış kişilerden seçtik. İşçi sağlığı ve iş
güvenliğine önem verdiğim için bu şekilde hareket ettik. İşin
gerçeği kazanın meydana geldiği ocakta yönetim kurulu olarak
alınması gereken tüm tedbirler alınmıştır. Bunun haricinde başkaca
bir tedbir alma imkan ve ihtimalim bulunmamaktadır."
TUTUKLU OLAN OĞLUNU DA SAVUNDU
Mahkemede yargılanan sanıklar gibi Alp Gürkan da, kaza sonrasında
hazırlanan bilirkişi raporunun hatalarla dolu olduğunu ileri sürdü.
Gürkan, soruşturma konusu olayın, nasıl ve ne şekilde, nerede,
neyin etkisi ile meydana geldiğini bilmeden birilerine bilirkişi
heyetinin yaptığı gibi tahmine dayalı olarak kusur izafe etmek
yanlış ve hatalı sonuçlar doğuracağından, bir tahminde bulunmasının
mümkün olmadığını ileri sürdü. Alp Gürkan, şöyle dedi:
"Bu hususta söyleyebileceğim, o madende alınması gereken
tüm tedbirlerin alındığı, yönetim kurulundan yapılan her türlü
talebin, gecikilmeksizin en hızlı şekilde yerine getirildiği,
güvenlik ile ilgili alımların maden içerisinde görevlilerce yerine
getirildiğidir. Nitekim, şirket yönetim kurulundan talep edilip de
yapılmayan, istenip de alınmayan, herhangi bir eksikliğin olmadığı,
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ifadelerden de ortaya
çıkmıştır."
Alp Gürkan ifadesinde, halen tutuklu bulunan şirketin yönetim
kurulu başkanı oğlu Can Gürkan'ı da, korumaya çalışırken, faciayı
kastederek "Bunun için yönetim kurulu üyelerinin suçu
yoktur" dedi.
Alp Gürkan, ifadenin sonuç bölümünde, daha önce verilen takipsizlik kararı nedeniyle ve yeni kanıt bulunmamasından dolayı, yeniden kovuşturmaya yer olmadığı kararının verilmesini istedi. Dava süreci 15 Aralık Salı günü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde tanıkların dinlenmesiyle devam edecek.