30 Yıl arayla aynı kaderi paylaştılar
Abone olSuriye’de 30 yıl arayla öğretmenlik yapan baba-kız, ülkelerindeki iç savaş nedeniyle aynı kaderi paylaştı.<br/>1980 yılında Başar Esed’in ba...
Suriye’de 30 yıl arayla öğretmenlik yapan baba-kız,
ülkelerindeki iç savaş nedeniyle aynı kaderi paylaştı.
1980 yılında Başar Esed’in babası Hafız Esed döneminde
görüşlerinden dolayı 24 yıl cezaevinde yatan Arapça Öğretmeni
Abdullah C. (58), hapisten çıktıktan sonra bir daha mesleğini icra
edemedi. Abdullah C.’nin kızı İlkokul Öğretmeni Hansa C. de (32),
Suriye’deki iç savaştan İzmir’e kaçarak mesleğini bırakmak zorunda
kaldı. 30 yıl arayla aynı kaderi paylaşan baba-kız, 24 Kasım
Öğretmenler Günü’nün buruk geçtiğini belirterek öğretmenlik
mesleğini çok özlediklerini, en azından Arapça özel ders vermek
istediklerini belirtti. Çocukları çok özlediklerini söyleyen
Abdullah C. ve kızı Hansa C., hükümetten yardım istedi.
“MESLEĞİMİ ÇOK SEVİYORUM”
Görüşlerinden dolayı 24 yıl boyunca cezaevinde kaldığını ve büyük
işkenceler gördüğünü söyleyen Abdullah C. şöyle konuştu: “Oradaki
durum hiçbir şeye benzemez. Tudmur’daki bir çölde bulunan
cezaevinde kaldım. Dayak hiç kesilmedi. Zulüm gece ve gündüz vardı.
Değnek, demir boru ve taşlarla bize vururlardı. Hayatımız böyle
sürdü. Kış olsun yaz olsun ayakkabı çorap giyemezdik. Kar üstüne
yatırıp dayak atarlardı. Cezaevindeyken ailem beni 16 yıl sonra
görebildi. Halep Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezunum. Beni
mesleğime gönderin ya da vekil olarak öğretmenlik yapayım dedim ama
mesleğime geri döndürmediler. Mesleğimi çok seviyorum ama elbet bir
şey gelmiyor. Özel ders verebilirim ama yapamıyoruz. Hayatımız
burada çok zor. Nizip’te bir ay imamlık yaptım elime birkaç kuruş
para geçti onlarla geçiniyorum. Burada iş bulamazsam başka bir
şehre gidebilirim.”
“ÇOCUKLARI ÖZLÜYORUM”
30 yıl arayla kızı ile aynı kaderi paylaştıklarını belirten Hasan
C., sözlerini şöyle sürdürdü: “Kızımla aynı kaderi paylaştık.
Burada inşallah öğretmenlik yapabiliriz. Ben 1980 yılında cezaevine
girdim, mesleğime geri dönemedim. Şimdi de kızım buraya geldi
mesleğini bıraktı aynı benim gibi. Bildiğim bir yol olsa Ankara’ya
gidebilsem şimdi giderim Sayın Başbakan’la görüşmek isterim. Bizim
işimizi çözmek gerekiyor. Hayatımız böyle sürdü. Çözüm olmalı.
Vatandaşlık ya da ikametgah olursa bir şekilde hayat
sürebiliriz.”
Dört yıl boyunca Suriye’de ilkokul öğretmenliği yapan ve
ülkesindeki iç savaş nedeniyle mesleğini bırakmak zorunda kalan
Hansa C. ise şöyle konuştu: “Suriye’de ilkokul öğretmenliği yaptım
ama burada öğretmenlik yapamadım. Suriye’de savaş olunca her şeyi
bırakıp buraya gelmek zorunda kaldık. Öğretmenlik yapmak istiyorum.
Çocukları özlüyorum, her şeyi özlüyorum.”
(İHA)