30 yaşında aklı başına geldi
Abone olBursaspor forması altında futbolunu daha da geliştirmek için çabalalayan Şimşek kendi deyimiyle akıllanmış!
Futbol kamuoyunda son günlerde adından sıkça bahsedilen ve gösterdiği performansla A Milli Takım aday kadrosuna çağrılan Yusuf Şimşek, Bursaspor forması altında bir yandan futbolunu daha da geliştirmek için çabalarken, diğer yandan gençlere örnek olmaya çalışıyor.
Geçen yıl Denizlispor'da çok iyi bir sezon geçiren, bu yıl transfer olduğu Bursaspor'da son 3 maçta sergilediği oyunla Türk futbol kamuoyunun beğenisini kazanan Yusuf Şimşek, başarısının altında yatan sırrın, futbolu daha fazla düşünmek ve çok çalışmak olduğunu söyledi.
Sezon öncesi bir hazırlık maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle ceza aldığını ve ilk 3 maçta oynayamadığını anımsatan deneyimli futbolcu, bu ayrılığın kendisini ateşlediğini, Kayserispor, Kocaelispor ve Galatasaray maçlarında, futbol özleminin de verdiği ivmeyle daha arzulu oynadığını vurguladı.
Yusuf Şimşek, başarılı futbolunun nedeninin sadece ''tecrübe'' ile açıklanamayacağına işaret ederek, ''Futbolun gerçek işim olduğunu 30 yaşından sonra anlamaya başladım. Artık daha çok çalışıyorum, kafamı futbola daha çok veriyorum. Bunun yanında düzgün yaşıyorum, özel yaşamıma dikkat ediyorum''
dedi.
Takım olarak çok iyi çalıştıklarını, arkadaşlığın, dostluğun, sevgi ve saygının üst düzeyde olduğunu belirten Şimşek, ''Bu da zaten sonuçlara yansıyor. 6 maçta 5 galibiyet almamızın sırrı bu. Bu başarıda yönetim, futbolcular, teknik heyet kadar masöründen malzemecisine, aşçısından idari birimlerde çalışanlara kadar herkesin payı var. Biz gerçekten çok iyi bir ekip olmayı başardık'' diye konuştu.
TARAFTARIN YERİ AYRI
Yusuf Şimşek, Bursaspor taraftarının kendisi için yerinin her zaman ayrı olduğunun altını çizerek, sahaya çıkarken tribünlerden yapılan tezahüratın gücünü ve oynama isteğini iki katına çıkarttığını belirtti.
Geçen sezon Denizlispor'da oynarken Bursaspor maçında yeşil-beyazlı taraftarlara hayran kaldığını anlatan tecrübeli futbolcu, ''Böyle bir taraftara sahip olduğumuz için kendimizi şanslı hissediyorum. Alınan sonuçlarda onların desteği çok büyük. Bu destek beni hem heyecanlandırıyor hem oynama isteğimi artırıyor. Performansımın artmasında taraftarlarımızın etkisi büyük'' yorumunu yaptı.
KAPTANLIK VE GENÇ FUTBOLCULARLA İLİŞKİLERİ
Bursaspor'da kaptanlık yapmanın her futbolcuya nasip olmayacağını belirten Yusuf Şimşek, bu sorumluluğu en iyi şekilde taşıyabilmek için yoğun çaba harcadığını vurguladı.
Şimşek, sezon öncesi yanına gelen Ömer Erdoğan'ın, kaptanlığı kendisine teklif ettiğini dile getirerek, ''Bu gerçekten çok büyük bir jestti. Ömer, kendi isteğiyle kaptanlığı bana verdi. Kendisine yeniden çok teşekkür ediyorum. Gerçekten Bursaspor'da çok iyi bir arkadaşlık var. Ömer ile birlikte elimizden geleni yapıyoruz'' dedi.
''Genç futbolcularla aran çok iyi. Bu diyaloğu nasıl sağladın'' yönündeki soru üzerine de Yusuf Şimşek, şunları söyledi:
''Gençler bana saygıyla yaklaşıyor, ben de onlara sevgiyle. Geçen sezon Denizlispor'da da böyle bir arkadaşlık yakalamıştık. Ben futbolun gerçek işim olduğunu 30 yaşımdan sonra anladım. Bursaspor'da da genç arkadaşlarıma futbolun gerçek işleri olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Onlar tecrübelerimizden faydalanmak istiyor. Saygıda kusur etmiyorlar. Bu da beraberinde başarıyı getiriyor.''
Geçen yıl Denizlispor'da çok iyi bir sezon geçiren, bu yıl transfer olduğu Bursaspor'da son 3 maçta sergilediği oyunla Türk futbol kamuoyunun beğenisini kazanan Yusuf Şimşek, başarısının altında yatan sırrın, futbolu daha fazla düşünmek ve çok çalışmak olduğunu söyledi.
Sezon öncesi bir hazırlık maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle ceza aldığını ve ilk 3 maçta oynayamadığını anımsatan deneyimli futbolcu, bu ayrılığın kendisini ateşlediğini, Kayserispor, Kocaelispor ve Galatasaray maçlarında, futbol özleminin de verdiği ivmeyle daha arzulu oynadığını vurguladı.
Yusuf Şimşek, başarılı futbolunun nedeninin sadece ''tecrübe'' ile açıklanamayacağına işaret ederek, ''Futbolun gerçek işim olduğunu 30 yaşından sonra anlamaya başladım. Artık daha çok çalışıyorum, kafamı futbola daha çok veriyorum. Bunun yanında düzgün yaşıyorum, özel yaşamıma dikkat ediyorum''
dedi.
Takım olarak çok iyi çalıştıklarını, arkadaşlığın, dostluğun, sevgi ve saygının üst düzeyde olduğunu belirten Şimşek, ''Bu da zaten sonuçlara yansıyor. 6 maçta 5 galibiyet almamızın sırrı bu. Bu başarıda yönetim, futbolcular, teknik heyet kadar masöründen malzemecisine, aşçısından idari birimlerde çalışanlara kadar herkesin payı var. Biz gerçekten çok iyi bir ekip olmayı başardık'' diye konuştu.
TARAFTARIN YERİ AYRI
Yusuf Şimşek, Bursaspor taraftarının kendisi için yerinin her zaman ayrı olduğunun altını çizerek, sahaya çıkarken tribünlerden yapılan tezahüratın gücünü ve oynama isteğini iki katına çıkarttığını belirtti.
Geçen sezon Denizlispor'da oynarken Bursaspor maçında yeşil-beyazlı taraftarlara hayran kaldığını anlatan tecrübeli futbolcu, ''Böyle bir taraftara sahip olduğumuz için kendimizi şanslı hissediyorum. Alınan sonuçlarda onların desteği çok büyük. Bu destek beni hem heyecanlandırıyor hem oynama isteğimi artırıyor. Performansımın artmasında taraftarlarımızın etkisi büyük'' yorumunu yaptı.
KAPTANLIK VE GENÇ FUTBOLCULARLA İLİŞKİLERİ
Bursaspor'da kaptanlık yapmanın her futbolcuya nasip olmayacağını belirten Yusuf Şimşek, bu sorumluluğu en iyi şekilde taşıyabilmek için yoğun çaba harcadığını vurguladı.
Şimşek, sezon öncesi yanına gelen Ömer Erdoğan'ın, kaptanlığı kendisine teklif ettiğini dile getirerek, ''Bu gerçekten çok büyük bir jestti. Ömer, kendi isteğiyle kaptanlığı bana verdi. Kendisine yeniden çok teşekkür ediyorum. Gerçekten Bursaspor'da çok iyi bir arkadaşlık var. Ömer ile birlikte elimizden geleni yapıyoruz'' dedi.
''Genç futbolcularla aran çok iyi. Bu diyaloğu nasıl sağladın'' yönündeki soru üzerine de Yusuf Şimşek, şunları söyledi:
''Gençler bana saygıyla yaklaşıyor, ben de onlara sevgiyle. Geçen sezon Denizlispor'da da böyle bir arkadaşlık yakalamıştık. Ben futbolun gerçek işim olduğunu 30 yaşımdan sonra anladım. Bursaspor'da da genç arkadaşlarıma futbolun gerçek işleri olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Onlar tecrübelerimizden faydalanmak istiyor. Saygıda kusur etmiyorlar. Bu da beraberinde başarıyı getiriyor.''