30. kez evi yıkılan Filistinli baba konuştu
Abone olİşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Cebel el-Baba bölgesinde yaşayan Filistinli bedeviler, İsrail yönetimi tarafından daha önce yaklaşık otuz kez yıkılan evlerinin "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla bir kez daha yıkılması tehdidi ile karşı karşıya bulunuyor.
İsrail yönetiminin 17 Kasım'da gönderdiği tebligat ile
evlerinin yeniden yıkılacağını öğrenen 57 aile, her an karşılarında
yıkım ekibini görmenin korku ve endişesini taşıyor.
İsrail'in güneyindeki Beerşeba'dan 1948'de göç ettirilmelerinin ardından Doğu Kudüs'ün yakınındaki Cebel el-Baba bölgesine yerleşen Filistinlilerin çocukları olan bu aileler, bugün yaklaşık 350 kişilik bir nüfusu oluşuyor.
Yaşadıkları mağduriyeti AA muhabirine anlatan Filistinliler, uluslararası kurumlardan ve insan hakları örgütlerinden Kudüs'teki Filistin varlığını yok etmeyi ve kenti Yahudileştirmeyi hedefleyen yıkım politikasını durdurması için İsrail'e baskı yapılmasını istedi.
"EVLERİMİZİ 31. KEZ YENİDEN
YAPACAĞIZ"
Yaklaşık 60 metrekare alana sahip teneke
barakada 9 kişilik ailesiyle birlikte yaşam mücadelesi veren
Filistinli Yusuf Cehhaleyn (53), korku ve endişe içinde kendilerini
bekleyen belirsiz sona hazırlandıklarını söyledi.
Burada koyunlarını güderek onlardan sağladıkları kısıtlı
gelirlerle hayata tutunmaya çalıştıklarını, basit teneke evlerde
yaşadıklarını anlatan Cehhaleyn, "İsrail daha önce bölgede yaklaşık
30 defa yıkım gerçekleştirdi. Her seferinde evlerimizi yeniden
yaptık. Yine yıksınlar, biz burayı terk etmeyeceğiz, evlerimizi 31.
kez yeniden yapacağız." dedi.
BUGÜN İNSANİ YARDIM DEĞİL SİYASİ DURUŞ
İSTİYORUZ
Öte yandan Cebel el-Baba Halk Direniş Komitesi Koordinatörü
Ataullah Cehhaleyn de uluslararası topluma "izlediği yıkım
siyasetine son vermesi için İsrail'e baskı yapılması" çağrısında
bulundu.
"Bugün insani yardım değil siyasi duruş istiyoruz." diyen Cehhaleyn, Cebel el-Baba'daki insanların yerinden edilmesinin bütün bedevilerin Doğu Kudüs'ten çıkartılmasının başlangıcı olacağı uyarısında bulundu.
BEDEVİ TOPLULUKLARIN YERİNDEN EDİLMESİ KIRMIZI
ÇİZGİMİZ
Filistin Başbakanı Rami Hamdallah geçen
pazartesi günü Cebel el-Baba bölgesine gerçekleştirdiği ziyaret
sırasında yaptığı açıklamada, Doğu Kudüs'teki bedevi
toplulukların yerinden edilmesinin kırmızı çizgileri olduğunu
söylemişti.
Hamdallah, İsrail'in Kudüs ile Eriha arasındaki en az 46 yerleşim yerini boşaltarak, bir insani dram yaratmayı istediğini ifade etmişti.
E1 projesinin uygulanmasının barış sürecinin dayanağı olan "iki devletli çözüm ilkesinin sonu" anlamına geldiğine dikkati çeken Hamdallah, İsrail'i "C" bölgesinde yer alan Filistin yerleşimlerini yıkma kararından vazgeçmeye çağırmıştı.
Filistinli taraflar İsrail'in bu yıkımlarla, E1 olarak isimlendirilen bölgedeki bedevileri göç ettirerek, Doğu Kudüs'teki, Azariya'daki Ma'ale Adumim ve Lut Gölü'ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını belirtiyor.
İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla C bölgesinde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan A bölgesinin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik B bölgesinin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan C bölgesinin idari ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.