3 Türk İran'da fidye için kaçırılmış
Abone olİran'a yamaç paraşütü yapmaya giden sporcuları kaçıranlar, adam başı 1 milyon euro fidye istiyor. Kimler tarafından kaçırıldığı bilinmeyen grubun, aileleri perişan oldu...
Üç yakın arkadaş Serdar Durna (30), Yurdaer Etike (35) ve Azmi
Ozan (49) yamaç paraşütü yapmak için gittikleri İran'da kayıplara
karıştı. Kimler tarafından kaçırıldığı bilinmeyen grubun, aileleri
perişan.
Telefonla arayarak sağlık durumlarının iyi olduğunu söyleyen üç
arkadaşın bulunması için Tahran Büyükelçiliği geniş çapta bir
araştırma başlattı. Bilgisayar programcısı Serdar Durna, özel bir
bankada şube müdürü olan Yurdaer Etike ve Makina Mühendisi Azmi
Ozan, İran'dan Nepal'e plandıkları bu yolculuk için işlerinden bile
istifa etmişlerdi.
Hatta www.turksonair.net adresinde yamaç paraşütü ile ilgilenen
dostlarına nerelerden uçaklarını bile yazmışlardı. 7 Aralık 2005
tarihinde aralarında para toplayarak satın aldıkları Land Rover ile
İran'a karayoluyla giden, 17 gün burada kalıp Tebriz, Tahran,
İsfahan ve Şiraz'da uçuş gerçekleştiren grubun planı 24 Aralık
sabahı Pakistan'a gitmekti. Günün ilk ışıklarıyla yola çıkan ekip,
daha önce birçok yabancı turistin kullandığı Zahedan'dan Pakistan
sınırına kadar olan 80 kilometrelik yolda kaçırıldılar.
Olaylardan habersiz Etike, Ozan ve Durna aileleri 25 Aralık akşamı
gelen bir telefonla üzüntüye boğuldu. Emniyet Müdürlüğü'nden
aradıklarını söyleyen bir kişi, Serdar Durna, Yurduer Etike ve Avni
Ozan hakkında soru sorunca aileler çocuklarının kaçırıldığını
öğreniyor. VATAN kaçırılan sporcuların ailerine ulaştı: İşte
sporcularımızın ailelerine ilettiği mesajlar:
"Hiçbir şey bilmiyorum"
Yasemin Etike (Yurdaer Etike'nin kız kardeşi)
25 Aralık akşamı ilk telefon bana geldi. Emniyet Müdürlüğü'nden
aradıklarını ve İran'da bulunan sporcular hakkında bilgi almak
istediklerini söylediler. "Niye?" diye sorduğumuzda açıklamadılar.
Hemen abimin arkadaşlarının ailelerini aradım. Azmi Ozan'ın ağabeyi
Hüseyin Ozan, Tahran Büyükelçiliği ile temasa geçti. 1 Ocak günü
nasıl olduysa Yurdaer bize telefon etti. Çok sakin ve iyi geliyordu
sesi. Sabit bir yerde olduklarını, bu nedenle bacaklarının
uyuştuğunu söyleyerek, "Keşke spor yapmamıza izin verseler" dedi.
"Kim kaçırdı?" soruma ise "Bunları söylemem doğru olmaz" cevabını
verdi.
3 milyon Euro fidye
Hüseyin-Neşe Ozan (Avni Ozan'ın ağabeyi ve kız kardeşi)
Tahran Büyükelçiliği bizim ısrarlı aramalarımız sonunda kaçırılma
olayını doğruladı. 25 Aralık günü kaçıranların Büyükelçiliği
aradıklarını, "Elimizde üç Türk var ve 3 milyon Euro istiyoruz"
dediklerini, hatta kardeşim Azmi Ozan'la da görüştürdüklerini
belirttiler.
Kardeşimde bu görüşme sırasında bizi "takas etmek istiyorlar"
demiş. 1 Ocak günü Azmi beni aradı. Çok sevindim. Çünkü kaçıranlar
öldürmek niyetinde olsalardı bu kadar zaman beklemezlerdi. Azmi ile
30 saniye konuştuk. Hiçbir bilgi veremeyeceğini, ancak sağlığının
iyi olduğunu söyledi. O görüşmeden iki gün sonra kaçıranlar
tarafından bir telefon daha aldım. Karşı taraf Farsça bir şeyler
söyleyip telefonu kapattı. O günden sonra da hiçbir haber alamadık.
Bu olayın basına yansımamasını özellikle İran İçişleri Bakanlığı ve
Tahran Büyükelçiliği istedi.
Kaynak: www.vatanim.com.tr
Haber: Necla Görgeç